• 7461
    daha önce bir başka konuda da belirtmiştim. tatminsiz insanlardan oluşan bir kitledir genel itibariyle. takım 8 maç üst üste kazanır. yirmi sene sonra feneri kadıköy'de yener. istim üstünde iken pandemi olur, en kritik beşiktaş maçını seyircisiz oynar. futbola ara verilir. sakat oyuncularından başa oynayacak takım kurarsın adeta. yöneticisi, teknik direktörü covid olur. başkanı beyin ameliyatı geçirir. bir yandan hakemler doğrar. lig lideri karşısında bu kadar eksikle deplasmanda çok iyi futbol oynar ama berabere kalır. taraftar 9 sezonda 8 şampiyonluk yaşamış teknik direktörden başlar eleştirmeye. galatasaray sevgisinden, heyecandan kalp krizi geçirme ihtimali en yüksek adamlardan birini, takımın sıkıştığı her anda elini cebine atan yöneticiyi eleştirir. kulübü daö zulmünden kurtaran, mide kanseri, beyin tümörü vs ne kadar illet varsa onlarla uğraşıp bir hafta sonra kamera karşısında galatasaray'ın menfaatini savunan başkanı eleştirir. çok sakatlanıyor diye futbolcusunu eleştirir. ligin gol kralı olan futbolcusunu eleştirir. oyuncunun sözleşmesinin altı ay dondurulmasını eleştirir. altı ay sözleşmesi dondurulan oyuncusunu hemen iyi oynamıyor diye eleştirir. kazansa da fark etmez takım neden 4-4-2 oynamıyor diye eleştirir. genç oyuncular neden oynatılmıyor diye eleştirir. genç yaşlı demeden oyuncuyu üst üste ikinci üçüncü hatasında hemen eleştirir.

    bunları kötü anlamda yazmadım. daha önce de belirtmiştim. bu durumun galatasaray'ı diğer takımlardan ayıran çok önemli bir özellik olduğunu düşünüyorum. fenerbahçe taraftarına bakın böyle bir şey göremezsiniz. ellerinde kalan tek teselliyi kaybettikleri sezon on kişi kalmış takımı hileyle hurdayla son dakikada yendiklerinde tatmin olur fener taraftarı. ya da bir futbolcuyu rakip takımın elinden aldıklarında. hiçbir hedefleri kalmamıştır ligde ama fark etmez. bu yüzden üzerlerindeki ölü toprağını silkeleyemezler.
App Store'dan indirin Google Play'den alın