10771
sakatlık anında bana mı öyle geldi yoksa gerçek mi bilemiyorum ama seyircisiz maç olmasının etkisi ile bağırış sesi televizyondan duyulabildi.
o anlarda zaman yavaşlamış gibi hissettim. sadece muslera'nın yüzüne odaklanabiliyordum. tek düşüncem neden bu kadar canı yanıyor idi. çünkü o pozisyonda bacağının kırılabileceğine inanmıyordum. alt tarafı rakip ile yerde çarpıştı. neredeyse her maç olabilecek olan bir karşı karşıya pozisyondu. ancak muslera'yı hepimiz biliriz. parmağı kırıkken bile çıkar oynar, acıyı bir kenara bırakır. bu sefer belli ki bir şeyler farklıydı. önce bilek mi dedim, ayağı düzgün duruyordu. diz olabilir mi dedim, müdahale oraya gelmemiş gibiydi. eşim geldi noldu dedi, sanırım kaval kemiği kırıldı dedim. eşim bile konduramadı pozisyonu görünce. yok canım bir şeyi yoktur dedi. çok bağırdı ama acıdan dedim.
kaval kemiğinin kırıldığını anladığım dakikadan beri kendimde değilim. ruh gibi dolaşıyorum. şansıma müdürüm izin verdi de bu hafta da evden çalışıyorum. yoksa nasıl araba kullanıp işe gidebilirdim bilemiyorum. yüzümde pek mimik olmuyor o saatten beri. hanım çocukla etrafımda dolaşıyor, dün maç var diye parçalı bodysini giydirdiğim tosunum biraz içimi kıpırdatıyor ama çok sürmüyor.
bu adam benim kardeşim, benim tribünde beraber bağırdım adamla aynı ruhu taşıyor. bu adam benim kaptanım, saha içi liderim. yeri gelince superman gibi maç kurtaran haksız rekabetim. en önemlisi de çok sevdiğim bir adam. ne kadar üzüldüğümü ne bu yazdıklarım ne de daha yazamadıklarım anlatamaz. en büyük korkum ise iyileşme sürecinin uzayıp bir daha formamız ile kendisini görememek ve bu şekilde veda etmek.
nando canım kardeşim, seni çok seven belki de hiç tanımayacağın birisi olarak senin için elimden şu an bir şey gelse emin ol yapardım. emin ol milyonlar yapardı. seni çok seviyoruz kaptanım. sağlığına ve mutluluğuna en yakın zamanda ulaşmanı diliyorum. güzel eşin ve çocuklarınla bu dönemi atlatacaksın. bizler her zaman yanında ve arkandayız. bir ayağın yere basamadığı anlarda biz senin koluna girer seni kaldırırız. korkma, üzülme, gelecekte ellerinde yükselecek daha çok kupa var.
(bkz: 14 haziran 2020 çaykur rizespor galatasaray maçı)
o anlarda zaman yavaşlamış gibi hissettim. sadece muslera'nın yüzüne odaklanabiliyordum. tek düşüncem neden bu kadar canı yanıyor idi. çünkü o pozisyonda bacağının kırılabileceğine inanmıyordum. alt tarafı rakip ile yerde çarpıştı. neredeyse her maç olabilecek olan bir karşı karşıya pozisyondu. ancak muslera'yı hepimiz biliriz. parmağı kırıkken bile çıkar oynar, acıyı bir kenara bırakır. bu sefer belli ki bir şeyler farklıydı. önce bilek mi dedim, ayağı düzgün duruyordu. diz olabilir mi dedim, müdahale oraya gelmemiş gibiydi. eşim geldi noldu dedi, sanırım kaval kemiği kırıldı dedim. eşim bile konduramadı pozisyonu görünce. yok canım bir şeyi yoktur dedi. çok bağırdı ama acıdan dedim.
kaval kemiğinin kırıldığını anladığım dakikadan beri kendimde değilim. ruh gibi dolaşıyorum. şansıma müdürüm izin verdi de bu hafta da evden çalışıyorum. yoksa nasıl araba kullanıp işe gidebilirdim bilemiyorum. yüzümde pek mimik olmuyor o saatten beri. hanım çocukla etrafımda dolaşıyor, dün maç var diye parçalı bodysini giydirdiğim tosunum biraz içimi kıpırdatıyor ama çok sürmüyor.
bu adam benim kardeşim, benim tribünde beraber bağırdım adamla aynı ruhu taşıyor. bu adam benim kaptanım, saha içi liderim. yeri gelince superman gibi maç kurtaran haksız rekabetim. en önemlisi de çok sevdiğim bir adam. ne kadar üzüldüğümü ne bu yazdıklarım ne de daha yazamadıklarım anlatamaz. en büyük korkum ise iyileşme sürecinin uzayıp bir daha formamız ile kendisini görememek ve bu şekilde veda etmek.
nando canım kardeşim, seni çok seven belki de hiç tanımayacağın birisi olarak senin için elimden şu an bir şey gelse emin ol yapardım. emin ol milyonlar yapardı. seni çok seviyoruz kaptanım. sağlığına ve mutluluğuna en yakın zamanda ulaşmanı diliyorum. güzel eşin ve çocuklarınla bu dönemi atlatacaksın. bizler her zaman yanında ve arkandayız. bir ayağın yere basamadığı anlarda biz senin koluna girer seni kaldırırız. korkma, üzülme, gelecekte ellerinde yükselecek daha çok kupa var.
(bkz: 14 haziran 2020 çaykur rizespor galatasaray maçı)
