7
bildiğimden değil ama tahminim ülkemizdeki altyapılarda üzerinde pek durulmadığı yönünde. istisnalar hariç alttan gelen oyuncuların pek çoğunda maalesef çokça hissedilen bir eksiklik bu, ki bunu özgüvenle de ilişkilendirebiliriz sanırım.
bunun özellikle defans oyuncuları için çok daha kritik olduğunu düşünenlerdenim.
buna dair yüksek pozisyon bilgileri sayesinde oyun içinde bunun ekmeğini yiyen oyunculardan aklıma ilk gelen isimler popescu ve ujfalusi, zira çok atletik ve hızlı olmamalarına rağmen, poziyon bilgileri ve oyun görüşleri o kadar yüksekti ki bu onların birçok defolarını kapatabiliyordu.
aklımda yanlış kalmadıysa mancini'ydi sanırım, idmanda saha içi pozisyon mesafelerini ayarlamaya dair uzunluğu belli kalın ipleri oyunculara vererek pozisyon mesafelerini koruma çalışmaları yaptırırdı.
öte yandan bunun golcü versiyonunu "golü koklama", kalecilik versiyonunu ise "iyi yer tutuş" olarak denkleyebiliriz sanırım, zira taffarel öyle uçan kaçan bir kaleci değildi ama çekilen şutlarda topların çoğu ellerinde erirdi. kimi çok bilmişler de bunu "oyuncu topu kalecinin üzerine vurdu" diye yorumlardı o zamanlar, halbuki sadece taffi doğru yerde duruyordu.
aynı şekilde jardel gibi, tanju gibi kariyerlerinde hatırı sayılır miktarda "boş kaleye" atılmış golleri bulunan oyuncuların halk arasındaki diğer adları "beleşçi" olsa da, futbolu bilenler için bu, "doğru zamanda doğru yerde bulunmak" tan başka bir şey değildi.
özetle, önemlidir pozisyon bilgisi ve buna bağlı oyun bilgisi ve görüşü, yetenekli oyuncuyu iyi oyuncu yapar, level atlatır...
bunun özellikle defans oyuncuları için çok daha kritik olduğunu düşünenlerdenim.
buna dair yüksek pozisyon bilgileri sayesinde oyun içinde bunun ekmeğini yiyen oyunculardan aklıma ilk gelen isimler popescu ve ujfalusi, zira çok atletik ve hızlı olmamalarına rağmen, poziyon bilgileri ve oyun görüşleri o kadar yüksekti ki bu onların birçok defolarını kapatabiliyordu.
aklımda yanlış kalmadıysa mancini'ydi sanırım, idmanda saha içi pozisyon mesafelerini ayarlamaya dair uzunluğu belli kalın ipleri oyunculara vererek pozisyon mesafelerini koruma çalışmaları yaptırırdı.
öte yandan bunun golcü versiyonunu "golü koklama", kalecilik versiyonunu ise "iyi yer tutuş" olarak denkleyebiliriz sanırım, zira taffarel öyle uçan kaçan bir kaleci değildi ama çekilen şutlarda topların çoğu ellerinde erirdi. kimi çok bilmişler de bunu "oyuncu topu kalecinin üzerine vurdu" diye yorumlardı o zamanlar, halbuki sadece taffi doğru yerde duruyordu.
aynı şekilde jardel gibi, tanju gibi kariyerlerinde hatırı sayılır miktarda "boş kaleye" atılmış golleri bulunan oyuncuların halk arasındaki diğer adları "beleşçi" olsa da, futbolu bilenler için bu, "doğru zamanda doğru yerde bulunmak" tan başka bir şey değildi.
özetle, önemlidir pozisyon bilgisi ve buna bağlı oyun bilgisi ve görüşü, yetenekli oyuncuyu iyi oyuncu yapar, level atlatır...