409
kariyerinde sınırsız rekorlara ve başarılara ulaşmasına rağmen, içindeki çekememezlik duygusunu bir türlü atamamış futbolcu. yorumculuk yaptığı spor programında da, milan baros ya da herhangi bir golcü konusu açılsa hemen, 'onun yerinde ben olsaydım'lı cümleler kuruyor. sen zaten olmuşsun, daha yapacak neyin kaldı. türk futbol tarihinde belki en fazla kredi verilen futbolcu hakan şükür'dür. 37 yaşındayken fatih terim tarafından moldova maçının kadrosuna alındı, arkadaşlarının sınırsız yardımlarıyla 4 gol buldu. eğer içinde futbol oynama aşkı devam ediyorsa katar yolu açık. galatasaray 5 yıl boyunca hep hakan şükür'e endeksli oynamak zorunda kaldı. hakan gene sınırsız kredisiyle hiçbir futbolcu arkadaşına yer açmadı. onları yükseltmedi. belki o olmasaydı galatasaray daha başarılı olacak ve avrupa da hayal kırıklıkları yaşatmayacaktı.
bunun en tipik örneği 2006 yılındaki 3-2 kaybettiğimiz liverpool maçıydı. ümit karan o maçta iki gol buldu ve hakan şükür'den daha yetenekli bir futbolcu olduğunu kanıtladı. hakan şükür ne yaptı o maçta, sadece top ıskalamakla yetindi.
hakan şükür'ün galatasaray'a tavır alması konusuna gelirsek, onun tavrı sadece adnan polat'a. adnan polat 'ın hakan şükür'e takımda yer vermemesi artık o yılların bıkkınlığı ve galatasaray da hakan şükür tabusunun da yıkılması anlamına geliyordu. kısacası hakan şükür galatasaray a siyaset bulaştırıyordu. son şampiyonluk gününü fethullah gülen'in doğum gününe denk getirmek istemek bir futbol takımına yarar sağlar mı? aksine bu hamle takımda gruplaşmayı da önlemiş oldu. ne diyoruz, değişmeyen tek şey değişimdir. ama bu başta hakan şükür olmak üzere galatasaray'ın efsane futbolcularına saygısızlık anlamına gelmemeli, galatasaray'a saygısızlık yapma anlamına da gelmemeli. hakan şükür ve hakan ünsal'a artık yorumculukta başarılar dilerim.
bunun en tipik örneği 2006 yılındaki 3-2 kaybettiğimiz liverpool maçıydı. ümit karan o maçta iki gol buldu ve hakan şükür'den daha yetenekli bir futbolcu olduğunu kanıtladı. hakan şükür ne yaptı o maçta, sadece top ıskalamakla yetindi.
hakan şükür'ün galatasaray'a tavır alması konusuna gelirsek, onun tavrı sadece adnan polat'a. adnan polat 'ın hakan şükür'e takımda yer vermemesi artık o yılların bıkkınlığı ve galatasaray da hakan şükür tabusunun da yıkılması anlamına geliyordu. kısacası hakan şükür galatasaray a siyaset bulaştırıyordu. son şampiyonluk gününü fethullah gülen'in doğum gününe denk getirmek istemek bir futbol takımına yarar sağlar mı? aksine bu hamle takımda gruplaşmayı da önlemiş oldu. ne diyoruz, değişmeyen tek şey değişimdir. ama bu başta hakan şükür olmak üzere galatasaray'ın efsane futbolcularına saygısızlık anlamına gelmemeli, galatasaray'a saygısızlık yapma anlamına da gelmemeli. hakan şükür ve hakan ünsal'a artık yorumculukta başarılar dilerim.