• 1177
    benim evimde yayinci kuruluş hiç olmadi, zaten işçiyiz bütçemizi ayiramadik hiç. genelde derbi maçlarını nerdeyse hiç dışarıda izlemem hele fenerbahçe maçı ise bu, hiç izlemem. bu derbide böyle olacaktı, bir arkadaşım evine bu maçı izlemek için davet etti.

    zaten çok samimi olduğumuz için arkadaşıma yeğenimi de götürmek için izin istedim. gündüzünde benim oğlan onun kızı da alıp (11 yaşlarında ikisi de) zaman geçirmek ve stres atabilmek için tuzla'da ki lunaparka gittik. bir kaç saat orada takıldık ve maç saatine ulaştık. yeğenimi aldım ve maça bir kaç dakika kala eve vardik. maç başladı. ama nasil güzel oynuyoruz. tıkır tıkır işliyor takım, o kadar sakinler ki, hayret. takım inanmış. 3 tane yeseler 4 tane atacaklarına eminler. henry kaçırıyor, falcao kaçırıyor ve bende endise başlıyor yine aynısı olacak diyorum kendi kendime! derken golü de yiyoruz zaten, buyur burdan yak. allahtan takım telaş yapmıyor, oyun duzenini, taktigini bozmuyor ve golü donk ile yakalıyoruz devre 1-1 bitiyor ve maç bize dönüyor tekrar.

    ikinci yarıda 10/15 dakika baskı görür gibi oluyoruz ama kuru gürültü gibi bir şey bu, ses var görüntü yok. topu yine ayağımıza alıyoruz, baskimizi kuruyoruz ve penaltı ile öne geçiyoruz. son beş dakka wc'de geciyor, uzatmalarda gidip gidip geliyorum ve henry ile golü bulup üzerimizde ki büyüyü kaldırıyoruz. yani demem o ki sözlük her zaman ki gibi bu derbiyi de izlememiş olsaydım yarım kalırdım. nasip oldu izledik. tarihe tanıklık ettik. canlarım benim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın