12
bu maçla da ilgili yazalım birşeyler :)) öncelikle kadıköy eşrafı bu maç için, kendi çapları göz önünde bulunduğunda fena olmayan bir organizasyona imza atmışlardı. bunda tabii 3-4 gün önce oynadıkları ve galip geldikleri parma maçınında etkisi vardı. o maçtada tüm stada konfeti, maraton ve numaralı tribünlerine ise forma dağıtılmıştı. bu maçta ise kale arkası tribünlerine de forma dağıtılmış, konfeti ve meşale ise yine bol kepçeden tedarik edilmişti.
bize gelince, yine bu maçtan 5 gün önce juve deplasmanından 2-2lik beraberlikle dönülmüş, bu kadıköy deplasmanının organizasyonu için ise o maçın sonunda della alpi koridorlarında sadce 3 cümle ile kadıköyde her zaman buluşulan maraton tribünün karşısındaki(motorcuların olduğu ziverbeyden inen sokağın bittiği-başladığı yer) sokakta değil dereağzına yakın yerde buluşulacak dendi. dendi denmesine de neden-niye diye soramadık. çünkü sorsaydık cevabı büyük ihitmalle " korkan gelmesin" olacaktı :)
bu şartlar altında maçtan önce kızıltoprakta ilk temas ve ev sahiplerinin bizi ters ve az sayıda yakalaması ile otomatikman dereağzına tarafınna süpürmüşlerdi.karşıdan gelen ekiplerle buluşup biraz daha hatırı sayılır bir rakama ulaşmamız, stada ara sokaklardan yürüyüp tribün önüne gelene kadar ufak tefek ama etkili mücadele ile tribünün önüne varmamız, fener tribünün etkililerinden bazılarının "barış" olmasına rağmen yekten meydana okumaya çıkması, yıllarca spor programlarında kliplere konu olacak düelloların yaşanması gibi olaylar yaşanmıştır. biletlerin dağıtımı dahi tam şekilde yapılamamıştı.
okul açığın bize verilen tarafının köşesine sadece "tayfa" olarak girilebilmişti. münferit gelen ve diğer kapıdan girmeye çalışan gslılar kapıda dağıtılan fb formasını almayı reddedince zaten ifşa olmuş ve bazılarının başı fena halde derde girmişti.
işte bu ahval ve şartlar altında tribüne girildi. maç başladı fb takımı, tribünün itmesi ile maça iyi ve hızlı başladı. 2-0 oldu maç bir anda ve zaten yediğimiz 2.gol kadıköy deplasmanlarında önümüzdeki 20 sene boyunca yiyeceğimizin birçok absürd golün atası rolündeydi
neyseki uzun sürmedi bu coşkuları ve önce penaltı kırmızı kart daha sonra yaklaşık 1 devre boyunca kaçan onca golden sonra son dakikalarda attığımız beraberlik golü ile belkide farklı kaybetmesek iyidir diye başladığımız, sonrasında yahu neler kaçırdık yazık oldu 3puana dediğimiz şekilde maç sona erdi.
maç sonu ise kadıköy maç sonu klasiğı olan(anadolu yakasında oturan gslılar için) söğütlüçeşme tren istasyonu muharebeleri, trenin bazı vagonlarının gslılaştırılması, bostancıda inişte bu sefer alt geçitte can pazarı yaşanması, hiçbir şey olmamış gibi eve gelinmesi, istiklal marşı ve kapanış şeklinde günün bitmesi şeklinde özetlenebilir.
bize gelince, yine bu maçtan 5 gün önce juve deplasmanından 2-2lik beraberlikle dönülmüş, bu kadıköy deplasmanının organizasyonu için ise o maçın sonunda della alpi koridorlarında sadce 3 cümle ile kadıköyde her zaman buluşulan maraton tribünün karşısındaki(motorcuların olduğu ziverbeyden inen sokağın bittiği-başladığı yer) sokakta değil dereağzına yakın yerde buluşulacak dendi. dendi denmesine de neden-niye diye soramadık. çünkü sorsaydık cevabı büyük ihitmalle " korkan gelmesin" olacaktı :)
bu şartlar altında maçtan önce kızıltoprakta ilk temas ve ev sahiplerinin bizi ters ve az sayıda yakalaması ile otomatikman dereağzına tarafınna süpürmüşlerdi.karşıdan gelen ekiplerle buluşup biraz daha hatırı sayılır bir rakama ulaşmamız, stada ara sokaklardan yürüyüp tribün önüne gelene kadar ufak tefek ama etkili mücadele ile tribünün önüne varmamız, fener tribünün etkililerinden bazılarının "barış" olmasına rağmen yekten meydana okumaya çıkması, yıllarca spor programlarında kliplere konu olacak düelloların yaşanması gibi olaylar yaşanmıştır. biletlerin dağıtımı dahi tam şekilde yapılamamıştı.
okul açığın bize verilen tarafının köşesine sadece "tayfa" olarak girilebilmişti. münferit gelen ve diğer kapıdan girmeye çalışan gslılar kapıda dağıtılan fb formasını almayı reddedince zaten ifşa olmuş ve bazılarının başı fena halde derde girmişti.
işte bu ahval ve şartlar altında tribüne girildi. maç başladı fb takımı, tribünün itmesi ile maça iyi ve hızlı başladı. 2-0 oldu maç bir anda ve zaten yediğimiz 2.gol kadıköy deplasmanlarında önümüzdeki 20 sene boyunca yiyeceğimizin birçok absürd golün atası rolündeydi
neyseki uzun sürmedi bu coşkuları ve önce penaltı kırmızı kart daha sonra yaklaşık 1 devre boyunca kaçan onca golden sonra son dakikalarda attığımız beraberlik golü ile belkide farklı kaybetmesek iyidir diye başladığımız, sonrasında yahu neler kaçırdık yazık oldu 3puana dediğimiz şekilde maç sona erdi.
maç sonu ise kadıköy maç sonu klasiğı olan(anadolu yakasında oturan gslılar için) söğütlüçeşme tren istasyonu muharebeleri, trenin bazı vagonlarının gslılaştırılması, bostancıda inişte bu sefer alt geçitte can pazarı yaşanması, hiçbir şey olmamış gibi eve gelinmesi, istiklal marşı ve kapanış şeklinde günün bitmesi şeklinde özetlenebilir.