• 367
    etrafta o kadar çok haber dolaşıyor ki inanılmaz. hangisi doğru hangisi yanlış hangisine itimat etmeli belli değil. ülke olarak virüse karşı mücadelemiz başta iyi gibi gözükse de şu anda tıkanma noktasına geldik ve geçtik gibi. en basidinden hala insanlara test yapılmaması, maske, kolonya ve dezenfektan temininde yaşanan sıkıntılara bir çözüm bulunamaması işleri çok kötü noktaya getirecek.

    herkes ohalden sosyal izalosyandan falan bahsediyor ama her gün milyonlarca kişinin metrobüslerle tıklım tıklım gittiği bir ortamda neyin izolasyonu neyin karantinası allah aşkına. insanlar yaşamak için yemek yemek, yemek yiyebilmek için de para kazanmak zorunda. kim kaç ay işsiz kalabilir ki bu ortamda. devletin işyerlerine ve çalışanlarına maaşlarını verebiliyor olması lazım. aksi halde ne işverenler bu yükün altından kalkabilir ne de çalışanlar işsiz dayanabilir. virüsün öldürme oranı %3 civarında ama yokluk daha büyük sıkıntı. ikisi arasında tercihte kalan herkes 2-3 ay sonra virüsü tercih edecektir işsiz kalmaktansa.

    ben de çalışan gruba dahilim. haftanın her günü gidiyordum. şimdi sanırım belli günlerde evden çalışacağım. allah herkesin yardımcısı olsun.

    peki ben ne yapıyorum bu süreçte ondan kısaca bahsedeyim. belki burada paylaşacağımız bilgiler başkalarının da işine yarar. herşeyden önce 20 yıldan daha uzun süre sigara içtiğim için ciğerlerim iflas durumda. kronik bronşit ve alerji var. her mevsim geçişleri benim için kabus olur. burun akması anında bronşite döner ve en az bir hafta toparlanamam. yaş 41 yani ufak ufak riskli gruba doğru yürüyorum. herkesin de kendisini tartması ve ne kadar bu illetten etkilenebileceğinin muhasebesini yapması gerekiyor.

    oğlumda yoğun alerji ve astım başlangıcı var doğduğundan bu yana. yıllarca ilaç tedavisi uygulamıştık. ne total eg ( alerjen hücre sayısı) ne de geçirdiği hastalıklarda bir iyileşme olmadı. öksürük krizleri bütün gece sürer nefessiz kalırdı. baktım olacak gibi değil bütün ilaç tedavisini bitirdim. doğal yollarla bağışıklık sistemini güçlendirmeye ve yaşadığı rahatsızlıklara başka tedavi metodları araştırmaya başladım.

    uzun vadede daha önce de yazmıştım doğal yollarla bağışıklık sistemimizi güçlendirmeye çalışıyorum. bunun için de yaklaşık 1,5 yıldır evde düzenli kefir yapıyorum. ailecek herkes hergün o kefiri içmek zorunda. kefirle beraber soğuk sıkım çörek otu yağı da içiliyor bağışıklık için. kışın öksürük ve üst solunum yolları hastalıklarına iyi geldiğini okuduğum andız pekmezi içiliyor yatmadan önce bir tatlı kaşığı mutlaka. ayrıca balık yağı ve vitamin şurupları içiliyor takviye olarak. son olarak da kemik suyu alıyorum eve, mümkün olduğunca çorba ve pilav kemik suyuyla yapılıyor.

    bunların hepsi vücut bağışıklık sistemini güçlendirmek için. karşı tarafta son teknolojiyle savaşan bir ordu var. bizim bağışıklık sisteminin elinde ise ok ve yay. bari biraz top tüfek takviyesi yapalım ordumuza. bu yaklaşık 1,5-2 yıllık doğal beslenmenin sonucunda ilk defa oğlumda total eg sayısında düşüş oldu, bu kışı sadece 2-3 kere antibiyotik içerek geçirdik ve herşeyden önemlisi nefes alışı ve tıkanmaları eskiye göre çok daha iyi oldu allah'a şükür. sabırla ve azimle devam etmeniz ve çocuklar ve eşiniz veya aileniz her ne kadar istemese de bu konuda hiç bir açık kapı bırakmadan kararlı olmanız gerekiyor.

    kısa vadede ise ne zaman hastalık belirtileri başlasa ki vücudumu çok iyi tanıdığım için daha doğrusu ömrümün yarısı hastalıklarla geçtiği için anında doğal tedaviye başlıyorum. burda bitki çayı devreye giriyor. bir kupaya iki tatlı kaşığı bal, yarım limon, çay kaşığının ucuyla zencefil, zerdeçal ve tarçın. günde en az 2-3 bazen daha fazla içiyorum. özellikle boğazlarımı ve ciğerimi inanılmaz rahatlatıyor. bununla beraber aynı içeriği küçük bir tabağa hazırlayıp bir tatlı kaşığı zencefil, bir tatlı kaşığı zerdeçal ve bir tatlı kaşığı tarçın koyup macun kıvamına gelene kadar bal döküyorum. üzerine biraz limon sıkıp hafif sulandırıyorum ve her gün iki kaşık ağzıma atıyorum. bunlar da her türlü griple savaşma yöntemim.

    vücudumuza iyi bakarsak o da emin olun karşılığını veriyor. ilaçlardan mümkün olabildiğince uzak, sağlıklı ve doğal beslenerek vücudumuzun direncini artıralım. panik ve strese gerek yok. olacak olan zaten olur. biz elimizden geldiğince olmaması için mücadele edelim. gerisi takdir.

    herkese sağlıklı günler...
App Store'dan indirin Google Play'den alın