245
anneannem kalçasını kırdı 2 ay kadar önce. zaten çok sağlam değildi. yatağa düştükten sonra tamamen gitti. 1 hafta önce bronşit teşhisi kondu. 2 aydır bakıcı var evde. birkaç gündür durumu kötüleşti, doktor gelip bronşit dedi ilaç ve oksijen tedavisi verdi. zaten durumlar malum olduğu için onlar da çok duramadan gitti. zaten kaldıkları ev de çok çok iyi durumda değil...
dedem kafayı yemiş durumda. eskiden deli taklidi yaptığını düşünüyordum ama artık aştı kendini. millet bas bas bağırırken, her yer kapalıyken deli gibi dolanıp duruyor. ikide bir bizim eve gelip gidiyor. dakika başı telefon abuk sabuk şeyler söylüyor. saat başı başka bir manyaklık.
bakıcı kadın bunun pisliğinden, deliliğinden yılmış durumda. kadının kızı da hastahanede bakıcı olduğu için ama haftasonu gitme diyoruz. kadın her fırsatta bu deli dışarda gezip duruyor elini bile yıkamıyor diye şikayet ediyor. son günlerde yaptıklarından korkmaya başladı artık. birkaç güne gidecek muhtemelen. hayır kendi derdimizden kafayı bi an kaldırınca düşünüyorum kadının güvenliği bile yok aslında evde...
annem de 57 yaşında ve şeker hastası. sürekli insülin kullanıyor. zaten normalde de gayet panik bir insan. her dakika her saat yeni bir panik dalgası vuruyor. gözümün önünde gidiyor kadın. tam rahat ettireceğimiz, iyi bakıp mutlu edeceğimiz yaşlarında bu sorunlarla uğraşıyor. 4 kardeş olmalarına rağmen arayıp soran yok. bu kadın bu hasta haliyle bu delilerle uğraşmak zorunda. eve telefon açıp annen öldü galiba diyebilen bir ruh hastası var. beni de sağlığıyla tehdit ederek evden çıkarmıyor. gidersem de kendimi tutabilir miyim bilmiyorum artık ölür mü kalır mı...
bugüne kadar hep arabesk takıldık. başkasına söyleyemediğimizi, belki de söylesek iş yapacak süslü lafları gurur yapıp buralara yazdık hep. bu defa durum ciddi.
söyleyin ben ne yapayım?
dedem kafayı yemiş durumda. eskiden deli taklidi yaptığını düşünüyordum ama artık aştı kendini. millet bas bas bağırırken, her yer kapalıyken deli gibi dolanıp duruyor. ikide bir bizim eve gelip gidiyor. dakika başı telefon abuk sabuk şeyler söylüyor. saat başı başka bir manyaklık.
bakıcı kadın bunun pisliğinden, deliliğinden yılmış durumda. kadının kızı da hastahanede bakıcı olduğu için ama haftasonu gitme diyoruz. kadın her fırsatta bu deli dışarda gezip duruyor elini bile yıkamıyor diye şikayet ediyor. son günlerde yaptıklarından korkmaya başladı artık. birkaç güne gidecek muhtemelen. hayır kendi derdimizden kafayı bi an kaldırınca düşünüyorum kadının güvenliği bile yok aslında evde...
annem de 57 yaşında ve şeker hastası. sürekli insülin kullanıyor. zaten normalde de gayet panik bir insan. her dakika her saat yeni bir panik dalgası vuruyor. gözümün önünde gidiyor kadın. tam rahat ettireceğimiz, iyi bakıp mutlu edeceğimiz yaşlarında bu sorunlarla uğraşıyor. 4 kardeş olmalarına rağmen arayıp soran yok. bu kadın bu hasta haliyle bu delilerle uğraşmak zorunda. eve telefon açıp annen öldü galiba diyebilen bir ruh hastası var. beni de sağlığıyla tehdit ederek evden çıkarmıyor. gidersem de kendimi tutabilir miyim bilmiyorum artık ölür mü kalır mı...
bugüne kadar hep arabesk takıldık. başkasına söyleyemediğimizi, belki de söylesek iş yapacak süslü lafları gurur yapıp buralara yazdık hep. bu defa durum ciddi.
söyleyin ben ne yapayım?