• 24181
    futbol sahasını bölgeler olarak enine değil de boyuna böldüğümüzde, karşımıza ideal bir senaryo çıkar. tabii bu durum defanstan topla çıkma konusunda ve dörtlü savunma oynuyorsanız. sol taraftaki stoper ve bekten birinin, sağ taraftaki stoper ve bekten birinin topla haşır neşir, oyun kurmada ehil olması durumu. basit bir mantık vardır burada: rakibin yönlendirmesine karşı bir önlemdir. mesela nagatomo - marcao - luyindama - mariano dörtlüsü bu ideal duruma uyan bir dörtlüdür. solda stoper marcao ve sağda bek mariano oyunu kurabilme yeteneğine sahip oyuncular. aslında hem nagatomo hem de luyindama öyle kalas topçular değildir. ama onlardan ilk beklenen de bu meziyetleri değildir. gelgelelim birçok zincirleme olumsuz faktörden dolayı bu mühendislik açısından ideal durum tam olarak işlemiyordu.

    naçizane bunun nedenlerini kısaca anlatayım. sözgelimi mariano performans olarak kötü durumdaydı. bu doğal olarak sağ tarafımızdaki oyun kurulumunu çökertiyordu. sol tarafta ise marcao sezona kötü, hazırlıksız girmişti. üstelik marcao'nun onu öne çıkaran asıl meziyetlerini göstermesi için aslında dinamik ve tempolu bir takıma ihtiyaç vardı. zaten oyun kurulumunda tam olarak bir şey beklemediğimiz nagatomo'nun önünde statik bir ryan babel oynuyordu. top orta sahadan ileri çıkamayınca bir türlü, kısır bir döngüye giriyorduk. bazen orta sahada topu alan oyuncumuz, kafasını kaldırdığında ileride kimse olmuyordu. topun ileri gitmesi için, ileride birilerinin olması gerekir. neyse. buralar çok sıkıntılı yerler. anlayacağınız sezon başında net şekilde kötü kurgulanmış bir takım vardı. bunu çok da uzak olmayan bir gelecekten, geçmişi gelecek bir zamandan okumak çok basit iş tabii. o kurguyu kuran da fatih terim'dir, o kurgudan vazgeçen de fatih terim'dir.

    biz sezonun ikinci yarısında kurguda değişikliğe gittik. bu çok net zaten. bir kere luyindama'nın sakatlığı ile birlikte ryan donk'un stopere yerleşmesi belki bunu olur kılan nedenlerden biridir. çünkü biz artık mariano'dan oyunu kurmasını beklemiyoruz. daha doğrusu ondan ilk beklediğimiz şey bu değil. ondan tüm kanadı hücumsal olarak kullanmasını bekliyoruz. onun bu görevini ise sofiane feghouli ile ryan donk'a bıraktık.

    aslında her şey yap-boz gibi nasıl da birbirini tamamlıyor değil mi?

    mario lemina'nın stoperin arasına girmesi ryan donk'u doğal olarak kenara itiyor. ryan donk kenara itilince mariano ileri itiliyor. mariano'ya kanatta alan açmak için sofiane feghouli içe giriyor. burada iki durum aslında soso eğer orta saha derinde oyun kurulumuna katılıyorsa mariano daha çok açılıyor. soso eğer üçüncü bölgede içe devriliyorsa mariano orta saha içe kayabiliyor.

    sol tarafımızdaysa durum biraz farklı. evet, kanadını hücumsal olarak çok iyi kullanabilecek bir bek oyuncusu aldık: josemir saracchi. defansı üçledik sayılır. marcao'nun arkasına atılan topları saymazsak defansif olarak bazı önlemler de almış oluyoruz aslında. ki ömer bayram'ın varlığı da başka bir olumlu yan bunun için. yine de dikkat etmek lazım buraya. orta sahada araya top atabilecek bir oyuncusu ve hızlı bir kanadı olan her takım marcao'nun arkasına o topları atacaktır.

    sivasspor maçı bu bağlamda çok güzel bir sınav olacak bizim için.

    konudan konuya atlamak gibi atlamak gibi olacak ama yeri gelmişken söyleyeyim. buna önlem olarak benim gördüğüm iki seçenek var -ki fatih terim daha fazlasını biliyordur, bulmuştur, bulacaktır ya da beni olumsuzlayabilir-:

    1. topu atacak rakip oyuncuya top aldırmamak. aldırmışsak o topu rahat kullanmasını engellemek. yani şok pres. mesela younes belhanda'nın veya taylan antalyalı'nın sahada olması net olarak orta sahadaki direnci artırmaya yönelik hamlelerken bu konuda da aslında bir önlemdir. bunu en iyi mario lemina yapar.
    2. topu atılmışsa doğru pozisyon almak. dediğim gibi marcao'nun o toplarda zaafı var. bu konuda gelişim sağlaması için çalışabiliriz ki kesinlikle bu konuda adım atmak lazım. fakat bu kısa dönemin değil, orta ve uzun vadenin çalışmasıdır. kısa vadede ise ikinci bir oyuncuyla marcao'yu desteklemek. lemina'nın stoperlerin arasına girmesi bu bakımdan bir önlem gibi duruyor bana kalırsa.

    daha önce jean michel seri başlığında seri'nin mevcut pozisyonunda oynamasını ve mario lemina'nın daha ileride pozisyon aldığı bir oyunu deneyebiliriz demiştim. hâlâ bunu denememiz gerektiğine inanıyorum ama şartlar eğer doğruysa. zaten taktiğin olayı da bu değil midir?

    dönelim defanstan çıkıştaki sol taraf belirsizliğine. görüldüğü gibi defanstan çıkışta alansal ve zamansal olarak sağ tarafımızda bir yığılma var. sol tarafımızda henüz sağ tarafımızdaki efektifliği ve kurguyu oturtmuş durumda değiliz. gerçi bu konuda bizi zorlayabilen bir takım çıkmadığı için bunun bir defo olup olmadığını ya da bu duruma karşı bir önlem alıp almadığımızı da bilmiyorum. oyunumuzun sağ taraf orijinli olmasının, sağ taraftaki oyuncu profilleri bazında anlattım zaten. geriye sol tarafımızdaki oyuncu profilleriyle bir kurgu oturtmak var. oyunumuzun dengesini bulması açısından. sol tarafımızda, sağ tarafımızdaki kurguyu kullanacağız diye bir durum da yok. zaten pek mümkünmüş gibi de durmuyor. ömer bayram'ın takımımız için ifade ettiği çok başka şeyler var. ya da onyekuru'nun... onlardan soso'ya yüklenen görevin aynısını vermesini beklemek belki hata, çokça haksızlık olur.

    benim sol tarafta henüz bir pozitif oyun görememem aslında futbolcu performanslarıyla da alakalı. her ne kadar ömer bayram ve marcao piklerinde olsalar da, josemir ve onyekuru henüz istenen seviyede değiller. ki yine söylüyorum. her ne kadar josemir hayli müspet bir kanat bek olsa da onye ve ömer'den soso'nun verdiklerini vermesini beklememek lazım. zaten bu oyunculardan da farklı beklentilerimizin olduğu açık.

    bunları söylüyorum ama bunu bilerek ve isteyerek yaptığımız bir kurgu da olabilir. oyunu sağ tarafımıza yoğuşlaştırıp onyekuru ve hatta josemir'e daha fazla alan açmak gibi fikrimiz olabilir. oyunun bir anda sağdan sola dönmesi ve futbolcularımızın asıl etkin noktaları yani hızlarından yararlanmak istiyor olabiliriz.

    isteyerek veya istemeden olsun şimdiye kadar oynadığımız oyunlar buna ortam hazırladı.

    sezonun ilk yarısında pres yeyince ne yapacağını şaşıran takımdan başka bir hüvviyete büründük. rakip takım yekpare olarak pres yapmak için defansını ileri çektiğinde defans arkasına topu atıveriyoruz. geri beklediklerinde ise yukarıda bahsettiğim kurguyu oynuyoruz. hele rakibin ön tarafı ve arka tarafı birbirinden bir an için koptuysa değmeyin keyfimize. orta sahadaki o boşluklarda resmen at koşturuyoruz. ömer bayram topu ayağında hızla taşıyabilirken soso'nun oyunu kuracak alanı bulması bizi oldukça rahatlatıyor.

    onyekuru'nun varlığı önemli bir silah. bu doğru. fakat takım olarak onun için de çok iyi kurgulanmış durumda ve bu kurgu tuttu. tabii ki ryan babel ile oynayacağımız bir kurgumuz vardı. fakat etrafını tam olarak kurgulayamamıştık belli ki. mesela ryan babel'in arkasında onun duvarından yararlanacak bir bek oyuncusuyla daha iyi olabilirmiş sanki. josemir, nagatomo'ya göre ryan babel'i daha iyi tamamlıyormuş gibi duruyor. gerçi josemir şu anki takım ve oyun kurgumuza, yani bekleri kanat bekler olarak kullandığımız kurguya da hayli oturan bir bek.

    ne var ki sol tarafımızın biraz daha kurgulanması ve üzerine çalışılması gerektiği ortada. bazen öyle pozisyonlar oluyor ki üç futbolcumuz çok dar bir alanda sıkışıp kalıyor. josemir koşu yapacak alan bulamıyor. sağından ömer bayram ile önünden henry onyekuru ile sıkışıyor. bu durum josemir'den tam olarak faydalanamamıza neden oluyor. gerçi bunları söylüyorum ama bu üç oyuncunun çok kısa süredir bir arada oynadıklarını da unutmamak gerek. henry ve josemir'in sakatlıktan çıktığını da pekala...

    özellikle henry'nin josemir, falcao ve seri ile uyumları çok çok önemli. bir süre beraber oynadıklarında, iç güdüleri, kas ve görsel hafızaları takım arkadaşlarının ne yapacaklarını hatırladığında ve uyum içinde oynamaya başladıklarında, o kaçırdığımız sayısız pozisyonun ve onlara eklemlenecek nice yeni pozisyonun golle sonuçlanmamasına imkan mümkünat yok.

    elbette henry onyekuru'nun b planı olacağı maçlar olacaktır. mesela rakip takım ne olursa olsun geride oyun kabul ediyorsa adem büyük'ün, emre akbaba'nın daha efektif olacağı kurgular ve oyunlar olacaktır. fakat şu anki oyunumuz malesef hem onyekuru'yu hem soso'yu hem de emre akbaba'yı kaldırabilecek gibi durmuyor. zaten bunun için emre akbaba yerine onyekuru, onyekuru'yu tolere edebilmek için taylan antalyalı veya younes belhanda'yı kullanıyoruz. emre akbaba, en pik döneminde bile, iyi niyetine rağmen, ne taylan antalyalı'nın ne de younes belhanda'nın verdiğini verebildi. zaten ondan bunu istemek de biraz haksızlık olur.

    henry onyekuru ve emre akbaba'nın sahada olabileceği durumlar da olabilir pekala. çok rahat maçlar haricinde belki soso'nun yerine oynayabilir. yine mariano'ya alan açarak, içe kat eden ama daha ileride, gole daha yakın bir yerde bir rol biçebiliriz. özellikle lemina'nın içeride olduğu ve seri'nin soso'nun rolünden çaldığı bir kurguda bu hayli olumlu bir senaryo gibi duruyor. fakat bu ne zaman olur bilmem.

    yani şu kısa vadede, lemina'nın olmadığı bir yapıda, soso'yu, belhanda'yı ve hatta taylan'ı sahada çokça göreceğiz.

    sivasspor maçı bize daha fazla şey anlatacak, üzerine konuşulacak daha fazla veri sağlacayaktır zaten. o zaman yeniden konuşuruz.

    asıl mesela aslında orta vadede, yani sezon sonunda. şimdi bunun sırası mı diyecekler olacaktır? konsantrasyonumuzu şampiyonluğa verme sırası şimdi diyecekler de... ama bu yarının meselesi değil, şimdinin meselesi. geçen sene de aynı şekilde düşünüyordum, şimdi de aynı şekilde düşünüyorum.

    şu anki oyunumuzu mümkün kılan futbolcularımız, seri, lemina ve onye sezon sonunda bizimle olmayacaklar. bu net bilgi. geçen sene de mesela onye'nin bizimle olmayacağı net bilgiydi. onlara bir de sağ bek transferini eklememiz gerekecek üstelik. bu konuyu hatırlatmak lazım ki şimdiden yönetim tarafında bir farkındalık olsun.

    oysa seri - lemina - mert hakan üçlüsü çok güzel duruyordu beyaz sayfalarda, dilsiz ilk on bir tahtalarında.

    neyse daha fazla uzatmayalım. hatta bazı yerleri kırparlım. yoksa oku oku bitmeyecek de okumadan bitecek. nasip.
App Store'dan indirin Google Play'den alın