2
hastalık (grip) sebebiyle son antrenmana çıkamayan ve durumları belirsiz olan oyuncularımız: göksenin ve poythress.
sakatlıkları sebebiyle oynayamayacak oyuncularımız: arapovic, ege, jones, whittington ve yiğit.
lisansımı yetiştirirlerse seve seve forma giyerim 1-2 numarada zira oynayacak adam kalmadı takımda.
galatasaray taraftarı amatör şubelere ilgi göstermediği zaman içten içe hayıflanıyorum. kimseyi "takip etsene ulan tüm şubeleri" modunda sıkboğaz edemem, neticede zorla olmuyor bu iş fakat kendi çapımda sinirleniyorum; ancak, basketbol şubesinin, voleybol şubesinin vs. camia, eski sporcular, galatasaraylı iş insanları ve yönetim/yöneticiler nezdinde bu kadar siktir edildiği bir ortamda galatasaray taraftarına "yahu arkadaş, siz de futbol da futbol" demek büyük haksızlık olur.
can topsakal'dan çok çekti galatasaray erkek basketbol takımı. şimdiyse iki ömer'den (cansever ve yalçınkaya) çok çekiyor. jones'un sakatlığı sonrası 2,5 ay önce guard'ını bulmuş olması gereken takım halen guard'sız olarak yola devam etmeye çalışıyor. deniyor ki, "kardeşim para mı var, cepten veren biri lazım"; e bulacaklar o zaman abisi ya, böyle yaklaşım mı olur. bu yöneticiler neden oralarda? ben, sen, biz neden taraftarız sadece de o insanlar yöneten konumunda? bizim yapamadığımız şeyleri onlar da yapamayacaksa ne farkımız var? yönetici en sıkıtılı koşullarda bile çözüm üretebilendir.
müsabakaya dönersem; %90 ihtimalle kaybederiz.
maç sonu edit'i: bu kadar eksiğe rağmen şu skor çok büyük iş, helal olsun. açıkçası benim için dev sürpriz oldu. ikili averaj açısından ise sıkıntıdayız maalesef fakat en azından galibiyeti koparmış olduk. grubumuzdaki diğer maçta monaco evinde rytas önünde 42-14 öndeydi son baktığımda. yani rytas'a evimizde kaybettik ya... ne diyim.
sakatlıkları sebebiyle oynayamayacak oyuncularımız: arapovic, ege, jones, whittington ve yiğit.
lisansımı yetiştirirlerse seve seve forma giyerim 1-2 numarada zira oynayacak adam kalmadı takımda.
galatasaray taraftarı amatör şubelere ilgi göstermediği zaman içten içe hayıflanıyorum. kimseyi "takip etsene ulan tüm şubeleri" modunda sıkboğaz edemem, neticede zorla olmuyor bu iş fakat kendi çapımda sinirleniyorum; ancak, basketbol şubesinin, voleybol şubesinin vs. camia, eski sporcular, galatasaraylı iş insanları ve yönetim/yöneticiler nezdinde bu kadar siktir edildiği bir ortamda galatasaray taraftarına "yahu arkadaş, siz de futbol da futbol" demek büyük haksızlık olur.
can topsakal'dan çok çekti galatasaray erkek basketbol takımı. şimdiyse iki ömer'den (cansever ve yalçınkaya) çok çekiyor. jones'un sakatlığı sonrası 2,5 ay önce guard'ını bulmuş olması gereken takım halen guard'sız olarak yola devam etmeye çalışıyor. deniyor ki, "kardeşim para mı var, cepten veren biri lazım"; e bulacaklar o zaman abisi ya, böyle yaklaşım mı olur. bu yöneticiler neden oralarda? ben, sen, biz neden taraftarız sadece de o insanlar yöneten konumunda? bizim yapamadığımız şeyleri onlar da yapamayacaksa ne farkımız var? yönetici en sıkıtılı koşullarda bile çözüm üretebilendir.
müsabakaya dönersem; %90 ihtimalle kaybederiz.
maç sonu edit'i: bu kadar eksiğe rağmen şu skor çok büyük iş, helal olsun. açıkçası benim için dev sürpriz oldu. ikili averaj açısından ise sıkıntıdayız maalesef fakat en azından galibiyeti koparmış olduk. grubumuzdaki diğer maçta monaco evinde rytas önünde 42-14 öndeydi son baktığımda. yani rytas'a evimizde kaybettik ya... ne diyim.
