35
çok sevdiğim güzel sloganımız. ve siz değerli dostlarımla neden aslolan galatasaray üzerine kendi hayatımdan da kesitler sunan küçük bir hikayeyi paylaşmak isterim.
hepimizin kendi çapında bazı branşlarda başarılı/başarısız hikayeleri vardır.
bundan yaklaşık sekiz sene önce kardeşim galatasaray altyapı seçmeleri için çıktığı maçta iyi bir performans gösterip beş gol birden attığı ve yeteneğini kanıtladığı halde altyapımıza alınmamıştı ve 12 yaşındaki çocuk o zamanlar haliyle üzülmüştü.(ailecek galatasaraylı bir ortamda doğup büyüdü ve aramızda sekiz yaş var. ben de uzun bir süre atletizm ile uğraşmam ve futbol altyapı eğitimim olması ek olarak aldığım askeri eğitim ile entegre ettiğim disiplinler sebebiyle birlikte antrenman yapıp uzun bir zaman boyunca çalıştık.) o gün hayal kırıklığına uğradı. o gün yeniden başladık ve asla galatasaray' a küsmedik. insanlara kızdık, hakkımız yendi diye düşündük, ama asla galatasaray' dan vazgeçmedik.
futbol sayesinde ben de ona eşlik ettim ve birçok maceraya atıldık, genç yaş gruplarında (o zamanlar kyk kredimle aldığım kamerayla) maçlarını çeker belki birine izletebiliriz umuduyla kolajlar ve youtube' a yüklerdim. iki kere nike most wanted finallerine kadar kaldık. üç senedir bölgesel ligde oynuyor, kendi çabamızla birşeyler başardık, ne menajer tanıdığımız ve ne çevremiz oldu seçme seçme dolaştık. aynı bağlılıkla galatasaray ve futbol en büyük tutkumuz olmaya devam etti tabi bu süreçte maç kaçırmıyoruz ve abdürrahim albayrak gibi izliyoruz maçları. sonra kardeşim besyo' yu birincilikle kazandı ve biz birlikte bir ekip ruhuyla hareket edip çalışmalarımızı mental anlamda da geliştirip sürdürdük. evi spor salonuna çevirdik desem yeridir. emekli öğretmen olan anne babam başta buna karşı çıksa da babam haftasonu benden önce maçlarda yerlerini alıyor, annem ise heyecandan izleyemez ama o da evden destekleyip yolluyor, maydonoz suyuna kadar kampa gitmeden hazırlıyor. amatör lig maçlarını kaçırmaz olduk pazar günlerimiz statlarda geçiyor.
biz futbolla ayakta duran, eduardo galeano' nun da dediği gibi güzel futbol görmek için, oynamak için stat stat gezen futbol dilencileriyiz.
kalan zamanda da kendimiz oynuyoruz, ya da haberlerini takip ediyoruz. ya da futbol'a dair okuma yapıyoruz.
hayatımız fena halde futbola benzemiyor, hayatımız futbol ve galatasaray bunun en önemli parçası. galatasaray bize çocukluğumuzda futbolu tanıttı, sevdirdi ve bambaşka bir dünyanın kapılarını araladı.
o yüzden aslolan galatasaray' dır.
hepimizin kendi çapında bazı branşlarda başarılı/başarısız hikayeleri vardır.
bundan yaklaşık sekiz sene önce kardeşim galatasaray altyapı seçmeleri için çıktığı maçta iyi bir performans gösterip beş gol birden attığı ve yeteneğini kanıtladığı halde altyapımıza alınmamıştı ve 12 yaşındaki çocuk o zamanlar haliyle üzülmüştü.(ailecek galatasaraylı bir ortamda doğup büyüdü ve aramızda sekiz yaş var. ben de uzun bir süre atletizm ile uğraşmam ve futbol altyapı eğitimim olması ek olarak aldığım askeri eğitim ile entegre ettiğim disiplinler sebebiyle birlikte antrenman yapıp uzun bir zaman boyunca çalıştık.) o gün hayal kırıklığına uğradı. o gün yeniden başladık ve asla galatasaray' a küsmedik. insanlara kızdık, hakkımız yendi diye düşündük, ama asla galatasaray' dan vazgeçmedik.
futbol sayesinde ben de ona eşlik ettim ve birçok maceraya atıldık, genç yaş gruplarında (o zamanlar kyk kredimle aldığım kamerayla) maçlarını çeker belki birine izletebiliriz umuduyla kolajlar ve youtube' a yüklerdim. iki kere nike most wanted finallerine kadar kaldık. üç senedir bölgesel ligde oynuyor, kendi çabamızla birşeyler başardık, ne menajer tanıdığımız ve ne çevremiz oldu seçme seçme dolaştık. aynı bağlılıkla galatasaray ve futbol en büyük tutkumuz olmaya devam etti tabi bu süreçte maç kaçırmıyoruz ve abdürrahim albayrak gibi izliyoruz maçları. sonra kardeşim besyo' yu birincilikle kazandı ve biz birlikte bir ekip ruhuyla hareket edip çalışmalarımızı mental anlamda da geliştirip sürdürdük. evi spor salonuna çevirdik desem yeridir. emekli öğretmen olan anne babam başta buna karşı çıksa da babam haftasonu benden önce maçlarda yerlerini alıyor, annem ise heyecandan izleyemez ama o da evden destekleyip yolluyor, maydonoz suyuna kadar kampa gitmeden hazırlıyor. amatör lig maçlarını kaçırmaz olduk pazar günlerimiz statlarda geçiyor.
biz futbolla ayakta duran, eduardo galeano' nun da dediği gibi güzel futbol görmek için, oynamak için stat stat gezen futbol dilencileriyiz.
kalan zamanda da kendimiz oynuyoruz, ya da haberlerini takip ediyoruz. ya da futbol'a dair okuma yapıyoruz.
hayatımız fena halde futbola benzemiyor, hayatımız futbol ve galatasaray bunun en önemli parçası. galatasaray bize çocukluğumuzda futbolu tanıttı, sevdirdi ve bambaşka bir dünyanın kapılarını araladı.
o yüzden aslolan galatasaray' dır.