• 771
    değerli hocam merhaba;
    hem öz dayım, hem de babamın rahmetli dayısı beşiktaşlı oldukları için beni beşiktaşlı yapmak için çok uğraşmışlar ben küçükken. formalar almışlar, bayraklar almışlar vs. ben birazcık aklım ermeye başlayınca (1998 gibi) hemen galatasaraylı olmuşum, babamdan da feyz alarak. senin 4 sene üst üste şampiyon yapıp, sonunda da uefa kupası'nı kazandığın takımı izleyerek futbolu sevmişim. o zamandan bu yana ne zaman takımın başına gelsen, bir önceki gidişin içimizi acıtsa da sana bir çok renktaşım gibi kucak açmışım. çevremde bizim takıma düşman herkesi karşıma alarak gözlerimden ateş çıkarcasına seni savunmuşum. tff senin ağzından bir söz çıksın da ceza verelim diye beklerken sen diline hakim olamamışsın ceza almışsın, savunmuşum. cezan bitmiş tribünden boğazım patlarcasına "imparator" diye bağırmışım.
    sana ne kadar güveniyoruz hocam açıklayayım mı? 3. döneminde şampiyonlar liginde de ligde de fırtına gibi eserken bir tezahürat yankılanıyordu tribünlerde. "selçuk inan, sneijder'iyle, ileride burak yılmazla, sağ tarafta altıntopla, sevsin sizi didier drogba" diye. 4. dönem için takımın başına geldiğinizde, hatta geçen sene 2018-2019 sezonunda takım "yine" top oynamazken o tezahuratı biz stada giderken, metrodan indikten sonra "fatih terim, fatih terimle, ileride fatih terimle, sağ tarafta fatih terim, sevsin sizi fatih terim" diye söyledik. niye? çünkü sana çok güveniyorduk hocam. vardır bir bildiği diyorduk. takıma gelen sorunlu her oyuncuyu "olsun, fatih hoca adam eder" diye sineye çekiyorduk. ki bu sene taraftarın belki de emre mor'dan beklenti duymasının tek sebebi sendin.
    kusura bakma hocam ama itiraf da etmek lazım. hani diyorsun ya benim hayallerim dünyadan büyük diye. hocam hayallerin gibi egonuz da dünyadan büyük ne yazık ki. taraftarın sevdiği, döneminde çok büyük güven duyduğu ikinci başkanla da ters düştün. takım 2. devre çıkışa geçsin, farkı kapatsın da şampiyon olsun diye dualar ederken, ümit beslerken sen 23 ocak 2020 galatasaray çaykur rizespor maçısonrası ortalığı yangın yerine çevirdin.
    hocam, geçtiğimiz sene stadımızda oynadığımız maçlar öncesi 55000 mermiye ihtiyacım var dediniz, koşa koşa geldik. 75.dakikaya kadar oyuncu değiştirmeme hastalığını yakalandınız, olsun geçer dedik ses etmedik. tff başkanına ayrı, yalı çocuğuna ayrı cephede savaş vermeye başladık, olsun başımızda ne de olsa imparator var dedik gıkımızı çıkarmadık.
    ama hocam olmadı. bu hiç olmadı. fiorentina'ya giderken, 2014 senesinde bizi bırakırken kalplerimizde açtığın yaralar yine kanamaya başladı. insan en çok sevdiğinin yaptığı hareketlerden etkilenir ya, etkilendik hocam. üstelik de babası yaşındaki gazeteciye uçakta saldırmış, takım arkadaşının idmanda kanını akıtmış, evli birinin eşine sarkmış, kocasına silah çekmiş, uluslar arası arenada hakeme krampon fırlatmış, ligimizde yan hakemin yakasına yapışmış ve aylardır doğru dürüst top oynamayan, senin kuyunu kazmış bir "adam" için bunu yaptın ya, kahrolduk. adımız fatih terim düşmanına çıktı sözlükte.
    hocam "başarılar gelir geçer asaletin bize yeter" diyoruz biz tribünlerde. hocam şu arda konusunda asil bir duruş bekledik biz senden. bu sene başarı gelecekse elbette başımız üzerinde yeri var gelsin, ama gelmeyecekse de devre arasında verilen kararlarla asaletimizi yitirmeyelim diye düşündük.
    olmadı hocam. üzdün bizi, bir adet eski evladın için sen gün itibariyle bir çok evladını üzdün. ikinci devre ayağımıza taş değmesin derken sen koca bir kayayı yolun ortasına bıraktın. çok üzgünüm sinyore, çok üzgünüm değerli imparatorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın