7
2019-2020 sezonunun ilk yarısı için performans değerlendirmesi yaptığımızda -her ne kadar linnes oynamamış olsa da linnes'in son zamanları üstünden değerlendiriyorum- defansif açıdan nagatomo> mariano> linnes şeklinde sıralamak mümkün. ofansif açıdan da mariano>linnes>nagatomo şeklinde sıralamak mümkün. oyuncu temposu açısından elbette linnes en öndeki bekimiz. benim gördüğüm galatasaray'da temel sorun mariano değildi bu sezon için. nagatomo ise kesinlikle sorundu. elbette defansif yönü harikaydı ama benim bekten beklediğim şey aynı zamanda hücuma katkısı ve nagatomo oyuna hücum anlamında hiçbir şey katmıyordu.
sağ bekte mariano yeterli tempoda değildi ama nagatomo'yla kıyaslanamayacak kadar da katkı verdi. yeteri kadar çizgiye inmemesi sadece mariano'dan kaynaklanmıyor. maalesef takımımızın bir oyun planı olduğunu düşünmüyorum. oyun planımız olmadığı için de tamamen doğaçlama hücum varyasyonlarında bekin çizgiye yeteri kadar inememesi de önünde oynayanlara bağlı kalıyor.
son basına açık idmanımızda da görüldüğü üzere 5 kişiyle yapılan hücum organizasyonlarının tamamında doğaçlama bir şeyler deniyordu hücumcularımız. standart yapılan boş alan koşuları yoktu. sadece oynanan pozisyona göre o bölgenin hücumcusu her seferinde alakasız bir varyasyonu tercih etti.
uzun zamandır sadece oyuncularımızın belirli mevkilerde oynadığı ama standart bir hücum organizasyonu olmayan bir takımız.
bugün anadolu takımları her ne kadar ilkel de bulsak savunma arkasına defanstan atılan toplarla gitmek şeklinde bir oyun oynuyor. gençlerbirliği antalyaspor maçında(yanılmıyorsam 6-0 bitmişti antalya 9 kişi kalmıştı) gençlerbirliği sadece uzun topla bu skoru elde etti.
bizim ilk devre sadece babel'i pas istasyonu olarak kullandığımız ama devamında yine doğaçlama denediğimiz futbol oyunumuzdan sonra tüm suçu nagatomo ve mariano'ya atmamız çok mantıklı değil. kaldı ki linnes'in de buradan kurtarıcı olabilmesi hiç mümkün değil.
sağ bekte mariano yeterli tempoda değildi ama nagatomo'yla kıyaslanamayacak kadar da katkı verdi. yeteri kadar çizgiye inmemesi sadece mariano'dan kaynaklanmıyor. maalesef takımımızın bir oyun planı olduğunu düşünmüyorum. oyun planımız olmadığı için de tamamen doğaçlama hücum varyasyonlarında bekin çizgiye yeteri kadar inememesi de önünde oynayanlara bağlı kalıyor.
son basına açık idmanımızda da görüldüğü üzere 5 kişiyle yapılan hücum organizasyonlarının tamamında doğaçlama bir şeyler deniyordu hücumcularımız. standart yapılan boş alan koşuları yoktu. sadece oynanan pozisyona göre o bölgenin hücumcusu her seferinde alakasız bir varyasyonu tercih etti.
uzun zamandır sadece oyuncularımızın belirli mevkilerde oynadığı ama standart bir hücum organizasyonu olmayan bir takımız.
bugün anadolu takımları her ne kadar ilkel de bulsak savunma arkasına defanstan atılan toplarla gitmek şeklinde bir oyun oynuyor. gençlerbirliği antalyaspor maçında(yanılmıyorsam 6-0 bitmişti antalya 9 kişi kalmıştı) gençlerbirliği sadece uzun topla bu skoru elde etti.
bizim ilk devre sadece babel'i pas istasyonu olarak kullandığımız ama devamında yine doğaçlama denediğimiz futbol oyunumuzdan sonra tüm suçu nagatomo ve mariano'ya atmamız çok mantıklı değil. kaldı ki linnes'in de buradan kurtarıcı olabilmesi hiç mümkün değil.