• 94
    ligin ilk yarısı itibariyle yarışta olan hiçbir takım maçlarına favori olarak çıkmıyor, herkes herkesi yenebilecek durumda ve kopup gidecek bir takım yok gibi duruyor. geçen sene kimyasını bozarak yakalayıp geçtiğimiz başakşehir'in bile içerde dışarda çirkin bir futbolla çoğu maça favori olarak çıktığı güçlü bir oyun ezberi vardı. üstüne hakemler ve belirli dış desteklere rağmen kaybettikleri puanlar ve bize yapılan tüm haksızlıklara rağmen onları nasıl yakalayıp şampiyon olduğumuz ortada. ancak geçen sene beşiktaş'ın yakaladığı suni çıkış dışında başakşehir'den başka rakibimiz yoktu (başka rakibimiz yoktu derken tabi ki saf futbol anlamında. yoksa konya deplasmanımızda ülkenin belki de 50 milyonunun "konyalı" olması başka konu...). böylece yakaladığımız sağlam bir istatistikle şampiyonluğa ulaştık. bu sene şu an itibariyle önümüzdeki hiçbir takımın güçlü bir oyunu yok. bizim de 17'de 14-15 gibi galibiyet sayılarına ihtiyacımız olmadan, belki 11-12 galibiyetle bile liderlik koltuğuna oturabilmemiz muhtemel. tek kritik nokta fenerbahçe, beşiktaş, başakşehir ve trabzonspor maçlarından en az 7 puan çıkarabilmek.

    sivasspor güzel futbol oynuyor ve bu konumda olmayı kesinlikle hakediyor ancak son birkaç haftada bile oluşan baskının oyunlarını olumsuz etkilemeye başladığı ve sonuna kadar götürecek güçlü bir oyunları olmadığı görülebilir. biz şampiyon olamazsak bir anadolu takımı olarak sivasspor'un şampiyon olmasını isteyebiliriz ancak onların da arka arkaya 3-4 maç galip gelememeleri ve bir anda "büyüklerin" arkalarına düşmeleri sürpriz olmaz.

    beşiktaş'ın çıkışının ise tamamen bir balon olduğunu, hepimiz fenerbahçe'ye yönelmişken bu sene hakem "hataları" sayesinde en çok puan kazanan takım olduklarını düşünüyorum. 6 maçlık serilerinde ne yazık ki normal yollardan kazandıkları tek maç bizim maçtı. daha öncesinde başakşehir ve alanya maçlarında kollandılar, kasımpaşa ve gençlerbirliği maçları da malum.

    bu sene saha içinde ve dışında çirkefliği arşa çıkarmış olan, türk futbolunu gittikçe yokuşa sürükleyen fenerbahçe'nin en ciddi rakibimiz olduğunu düşünüyorum. buradaki en önemli durum; ikinci yarının ilk maçları kağıt üstünde bizim için kolay görünürken fb için de en zor maçlar olarak görünüyor ve onların normal şartlarda oradan başarıyla çıkma ihtimali yok. tabi ki bunun federasyon ve hakemlerle de çok çok ilgisi var.

    bize gelince, geçen seneyle karşılaştırdığımızla bu sene arayacağımız çok daha kolay puanlar kaybettiğimiz kesin. defalarca fb'nin önüne geçip psikolojik üstünlüğü alma şansımızı teptik. net 12 puan çıkarmamız gereken ilk yarının son dört maçında 7 puanda kaldık. ikinci yarının başlarında nispeten kolay bir fikstürümüz var. 28 aralık 2019 galatasaray antalyaspor maçındaki havayı ve mücadeleyi devam ettirirsek özellikle sıkıntılı konya deplasmanından 3 puanla dönersek derbiye kayıpsız gidebilir ve hatta puan olarak önde çıkabiliriz. hoca, takım ve taraftar olarak biz üstümüze düşeni yaptıktan sonra fb'yi yarıştan koparmamak için her türlü kötülüğü yapmaya devam ederlerse de o zaman da ilahi adalet devreye girecektir. yeter ki biz kendi içimizde toparlanalım, hocamıza yarım sezonluk kötü futbol yüzünden sırtımızı dönmeyelim, hataları olsa da dönmeyelim, daha fazla yıpratılmasına müsaade etmeyelim. şu konjonktürde onun yıpranması takımın, yönetimin tüm camianın yıpranması demek.

    açıkcası geçen seneki şampiyonluğumuzun bu seneden daha önemli bir dönüm noktası olduğunu düşünüyorum. adil savaşmayan ve haftalar öncesinden yüzde 99 buçuk şampiyon ilan edilen bir rakibin adeta içinden geçerek diğer rakiplerimizi psikolojik çöküntüye soktuk. seviye artık galatasaray'ı durdurmak için türk futbolunu katletme noktasına geldi. ancak bu seneki şampiyonluğumuz bitirici darbeyi vuracak, bazı rakiplerin kendi kötülüklerinde boğulmasını sağlayacaktır. umarım.
App Store'dan indirin Google Play'den alın