29
medyanın gazında gelmeden, içeriden gelen net bilgiler ışığında yorum yapmak daha sağlıklı olur. kulübün bu çocuklara düşük maaşlar vereceğini sanmam. daha doğrusu bu yaştaki bireyler için asgari ücret düzeyinde maaş vermez. senelik 100 bin euro bile gayet yüksek bir bedel seviyeleri için. derseniz ki selçuk, belhanda, mariano tonla para alıyor o zaman bu çocuklarda hakkediyor diye. sorun bu çocukların maaşı değil bu adamların aldığı yüksek bedellerdedir. hocanin bu seneki forma adaletine güvenmemekle beraber bu çocukların doğru düzgün sure alamamalarini kendilerine bağlıyorum. yani azıcık dahi olsa ışık gösterselerdi bu sezonki 25 maçta illaki sure alırlardı. eğer çok iyilerse ve oynamak için sözleşme uzatmiyorlarsa kulüpten ayrılmak hakları. ama bunun için gidecekleri yer bahsi geçen kulüp değil. hatta ülke sınırları içerisinde bir yer bile değil. zaten oraya giderlerse futbol kariyerlerine temelli veda edebilirler. yok hayır teklif gitti fakat parayı begenmiyorlar ise veya kulübe manajer göndermişler ise kapıyı derhal göstermek gerekiyor. tabiri caizse çoluk çocukla muhattap olmamak gerek. bizim açımızdan ise, iki yıldır iletişim konusunda çok feciyiz. derhal işinin uzmanı birisini getirip, gerekli konularda şeffaflașmalıyız. eğer ki hala teklif goturmediysek ve bu çocukları kadroda dusunmuyorsak kariyerlerine engel olmamalı, sessiz kalarak taraftarin önüne atmamaliyiz. oyuncudan duygusallık beklenmemeli artık. metin kurt' un: " futbol borsada degil arsada guzel." sözü günümüz anlayışına 180° derece zıt. öyle bir dönemdeyiz artık. oyuncu nasıl ki paraya gelince profesyonel oluyorsa antrenmana, is ahlakına, oyuna gelincede öyle profesyonel olacak. duygusal davranıp, kulübü sahiplenmesine gerek yok. işini yapsın, aldığı paranın hakkını versin kafidir. duygusallık, bağlılık biz taraftarin işi.