1496
kişiliğini karakterini bir yana bırakıp yalnızca saha içinde yaptıklarını ele alırsak;
her ne kadar kah bordeaux'a attığı gol, kah gençlerbirliği'ne attığı sayılmayan gol gibi doğaüstü hareketlerle sık sık kim olduğunu bize tekrar tekrar hatırlatsa da aslında galatasarayforması ile çıktığı ilk resmi maçında, topa daha ilk dokunuşunda, hatta ayağıyla bile dokunmadan, hem de oyuna girdikten yalnızca birkaç saniye sonra* topu ağlarla buluşturarak ve ligdeki ilk maçında* da galatasatay forması ile ligdeki ilk, aynı zamanda 2008-2009 sezonunun da ilk golünü atarak boşu boşuna "oz büyücüsü" olmadığını bize daha geldiği vakit gösteren bir acayip adam.
*
her ne kadar kah bordeaux'a attığı gol, kah gençlerbirliği'ne attığı sayılmayan gol gibi doğaüstü hareketlerle sık sık kim olduğunu bize tekrar tekrar hatırlatsa da aslında galatasarayforması ile çıktığı ilk resmi maçında, topa daha ilk dokunuşunda, hatta ayağıyla bile dokunmadan, hem de oyuna girdikten yalnızca birkaç saniye sonra* topu ağlarla buluşturarak ve ligdeki ilk maçında* da galatasatay forması ile ligdeki ilk, aynı zamanda 2008-2009 sezonunun da ilk golünü atarak boşu boşuna "oz büyücüsü" olmadığını bize daha geldiği vakit gösteren bir acayip adam.
*