• 6148
    5 hece 11 harf.
    belki ilk öğrendiğim kelimelerden biri değildi, fakat çocukluğuma ait hatıralarımda en net şekilde aklıma kazınan kelimelerden biriydi galatasaray. nasıl olmasın ki? doğduğumda evde fanatik bir baba vardı. kısa pantolonla sokakta oynamaya başladığımda üzerimde olan galatasaray forması, okula başladığımda beden dersi olduğu günler önlüğün içine giyilirdi. resim derslerinde galatasaray logosu çizmeye çalışılırdı. özetle, çocukluğumun tamamında galatasaray hayatımın çok büyük bir parçasıydı.
    şimdi nispeten büyüdüm, 24üme geldim. üniversite biteli 2 yıl oldu, işimi gücümü aldım, lisansüstü eğitimime devam ediyorum yani kısacası yavaş yavaş kendi hayatımı kuruyorum fakat yine de değişen pek bir şey yok; galatasaray iyiyse iyiyiz, kötüyse kötüyüz. belki böyle derin bir sevda bu duyguyu hissetmeyenlerin kulağına ürkütücü gelebilir, gelsin de. galatasaray ismini anmadan önce iki defa düşünürler belki. ben ürkmüyorum bu sevdadan. çünkü bu sevda, taçsız kral metin oktay'ın da dediği gibi "din gibi, mezhep gibi yerleşmiş, köklü bir inançtır. galatasaray'ı işte bunun için tercih eder ve galatasaraylılığımla her zaman gurur duyarım."
App Store'dan indirin Google Play'den alın