• 36
    olmaması gerekendir.

    tarih boyunca homoseksüellik, biseksüellik gibi farklı cinsel eğilim veya yönelimler sapkınlık olarak, hastalık olarak görüldü. semavi dinler tarafından da yasaklanmış olup, din mensuplarına insan fıtratı tabanında anlatıldı bu durum. siyaset alanında dahi dışlayıcı tutumlar sergilendi ideolojileri yönlendirenler tarafından. hatta çoğu ideoloji, anti tezi sayılabilecek ideolojileri suçladı bu hususta. örneğin faşistler, bu sözümona sapkınlığın sosyalistler tarafında tetiklendiğini iddia etti. ters veya başka örnekler de verilebilir. kısacası tarih boyunca en basit tabirle çirkinlik olarak gösterildi bu durum.

    lakin psikoloji bilimi bu konu üzerine gitti ve durumun bir tercih meselesi olmadığı açığa çıkarıldı. bir konuda insanın tercih şansı yoksa sergilediği eyleme doğru veya yanlış denilemeyeceği kanaatindeyim. kaldı ki, tercih bile olsa yine kimseye laf düşmez.

    ikinci dünya savaşı sonrasında medeni toplumların vicdanında güç kazanan hümanizmle birlikte bu eğilimdeki insanlar ferdi olarak ve komünler halinde seslerini yükseltebilmeye başladılar. bu gelişim insanlık açısından sevindirici olsa da uygarlık gelişimi bizzat kendi yöneticileri ve çeşitli dış etmenler tarafından geride bırakılmış bizim gibi toplumlar maalesef bu konuyu hala sapkınlık veya yanlışlık veya hastalık olarak görmeye devam etmekte. toplumun sokak diline dahi baktığınızda argo ve küfürler arasında hatırı sayılır yeri olduğunu görebiliyoruz.

    hukuken baktığımızda bizim ülkemizde bile heteroseksüellik dışındaki cinsel yönelimlerin suç olmasını geçtim, yasal olmadığını dahi söyleyemeyiz. hatta aksine anayasal olarak homofobinin ayrımcılık olarak yorumlanması gerekiyor ki doktrinde bunu ifade eden hukukçu sayısı artış gösteriyor.

    spor ve sanatın yan misyonlarından birisi de toplumdaki yanlışlarla ve cehalet ile mücadele etmektir. yani sporcu ve sanatçının bu sıfatını hak etmek için toplumda gördüğü her ayrımcılıkla mücadele etmesi gerektiği kanaatindeyim. spor bağlamında bakarsak bu seyircinin de üstüne düşen bir görevdir. çünkü birleştirici olması gereken bir olgunun, ayrımcılığın hareket sahasına dönüşmesi en yanlış şeydir. bundan hareketle bu ayrımcılığı meşru görerek cehalet hastalığını yayan her bireyi esefle kınıyorum. burada da (bkz: gökhan çıra/#2825341) belirttiğim gibi bu yanlışı galatasaray sözlük gibi bir mecrada görmek gerçekten çok üzücü.

    arkadaşlar yapmayın, toplumlarda farklı cinsel yönelimler en geç iki yüzyıl içerisinde olması gerektiği gibi normalleşecekken siz tarihin karanlık tarafında olmayın.

    edit: imla
App Store'dan indirin Google Play'den alın