mustafa cengiz yönetimi

17 aralık 2019 tuzlaspor galatasaray maçı ile alakalı niye bir açıklama yapmadıklarını, niye basında yazan gazetecilerle alakalı bir şey demediklerini, niye suç duyurusunda bulunmadıklarını merak ediyorum.

gökhan çıra diye bir oyuncu senin hocana, ülkenin gelmiş geçmiş en başarılı futbol kişisine sen mafya mısın ya, sen kimsin diye açıklama yapıyor, gürses kılıç isimli ne hocalığı yaptığı belli olmayan bir insan şampiyonlar ligi ile alakalı dalga geçiyor, hoca'nın demediği sözleri söylemiş gibi, kaptanının yapmadığı eylemleri yapmış gibi anlatıp, üstüne üstlük iftira atıyor, ama abdürrahim albayrak, çok güzel maçtı falan diyor.

bunun haricinde gazeteciler, karşı takımın yöneticileri alelade bir şekilde bir terör örgütüyle bağdaştırıyor kulübünü ama kimseden ses soluk yok.

şunu yapmak çok zor değil ya, bir basın açıklaması yapacaksın, gökhan çıra'nın niye yedek kulübesinde olduğunun sağlık raporlarıyla ispatlanmasını isteyeceksin ve hem oyuncuları hem de teknik direktörünü takımına hakaretten ve yardımcı hocana saldırmaktan şikayetçi olacaksın.

semih özsoy ile alakalı ise mahkemeye verildi denilmişti bir sene önce, hala bir ses soluk yok.

her yönetimin, her teknik direktörün başarısız olma şansı ve hakkı vardır. bazen her şeyi yaparsın, olmaz. iyi niyetle çalışırsın olmaz ama özellikle galatasaray gibi bir kulübün yöneticilerinin galatasaray'ın maneviyata karşı yapılan saldırılara karşı sessiz kalma ve korumama gibi bir hakları yoktur. yönetimde ilk işlerinin bu olması gerekir.

sessiz kalmaması, hocasını, camiasını, kaptanını koruması gereken yönetim.