• 23641
    box to box, pivot santrfor, regista, target man ve benzeri. futbolu kavramlarla, terimlerle anlayan ve futbolu bu detaylarla açıklamaya çalışan insanlara saygı duyuyorum. temelde doğru olan bu insanların futbolu ele alış şekli belki de; ancak bu olası doğru yaklaşım galatasaray futbol takımı için çok da geçerli değil bana kalırsa. sebebi ise şu; bizim yalnızca bir ya da iki dokunuşla çözülebilecek sorunlarımız yok, çok daha fazlası var ne yazık ki. yapı baştan aşağı hatalı.

    takım sporlarında 3 şey önem arz eder; fiziki yeterlilik, psikoloji ve taktiksel uyumluluk. biz bu 3 temel noktanın 3'ünde de çuvallamış vaziyetteyiz.

    fiziki açıdan yeterli miyiz? atlantis'teki kahkahaları işitir gibiyim... şampiyonlar ligi'nin en kötü takımı olmamızın, ligin dibine demir atmış olan takıma ciddi bir üstünlük kuramamamızın öncelikli nedeni bu. atletik değiliz, dinamik değiliz, yaşlıyız, haliyle de koşamıyoruz. ko-şa-mı-yo-ruz lan, koşamıyoruz. iyi bir beden eğitiminin öncül koşulunu yerine getiremiyoruz. e o zaman nasıl olacak bu iş? :(

    psikoloji? yerlerde. dün akşamdan* sonra magmaya da ulaştık. litosfere nasıl çıkarız bilemiyorum açıkçası lakin bir önerim var; 2003 yapımı the core filminde bunu bir şekilde başarmıştı crew, kopya çekebiliriz belki. her şeyden önce, "sağlam kafa sağlam vücutta bulunur" diye bir söz var bilindiği üzere. fiziken sürünen bir oyuncu grubunun mental açıdan iyi durumda olması zaten beklenemez, eşyanın doğasına aykırı.

    o halde kavramlar, taktik varyasyonlar, terimler? alayı rafa kalkıyor maalesef. temeli sağlam olmayan bir yapının üzerine bilmem kaç katlı bina inşa edemezsiniz. gökdelen mi tasarlayacaksınız? önce zeminden ve kolonlardan (fizik ve psikoloji) başlarsınız işe, akabinde betonun ve zeminin oturması için bir süre beklersiniz (alışma süreci, zaman), son olarak da elektrik-su tesisatı, estetik gibi detaylarla uğraşırsınız.

    futbolda artık yalnızca birkaç pozisyonun iyi olması yeterli değil. önceden "kalecin ve golcün iyi olsun kafi" denirdi. bu söylem zamanla orta sahaların önemini de kapsamaya başladı. daha sonra ise beklerin ve kanatların etkisi arttı falan fişman. yarışmacı bir takım olmak istiyorsanız her pozisyonda iyi olmalısınız. iyi olmak lig için yeterli, fazlası için çok iyi olmak lazım. beklerimiz rezalet durumdayken, kanatlarımız kağnı modundayken şu güne kadar alabildiğimiz puan sayısı bile başlı başına başarı bence.

    ya bir de şu pas oyunu mevzuu; teknik ekip dillendiriyor ha bire "biz pas oyunu oynuyoruz" falan diye de, valla pas oyununu hiç görmemiş, izlememiş olsak yerdik belki bu saçmalığı. allah aşkına ya, pas oyununun merkezindeki adam, 3 metre sağındaki ya da solundaki adama pas atmaktan aciz bir belhanda olabilir mi? ya da pası attıktan sonra olduğun yerde kazık gibi dikilmek midir pas oyununun mantığı? pas oyunu oynayabilmek için ya uzun süre birlikte oynayan bir takımınız olmalı ya da çok yetenekli bir oyuncu grubuna sahip olunmalı, bence. biz ikisine de sahip değiliz. pas oyunu bunun neresinde?

    son olarak; adalet mülkün temelidir temeli! her şeyin başıdır. peki ya bizde var mı? fatih terim'e uzatıyorum mikrofonu.
App Store'dan indirin Google Play'den alın