7339
bazı konulara karşı inanılmaz derecede alakasız duran taraftarlarımız var.
birinci argümanları şu:
psg'ye yenilebiliriz çünkü real madrid bile ezildi. real madrid'e farkla yenilebiliriz çünkü bernabeu çok zor bir stat. tuzlaspor'a yenilebiliriz çünkü ııı 404 not found.
evet söyleyin hadi neden tuzlaspor'a yenildik? neden alanyaspor'u yendiğimiz halde oyun olarak ezildik? neden büyük maçlarda galibiyet alamıyoruz? neden küçük maçlarda gol bile atamıyoruz?
psg'den 5 yedik, real madrid'ten 6 yedik ve gruplarda sadece 1 gol attık. bakın bunu normalleştirmeye çalışıyorsunuz ama bu normal bir şey değil. oyun olarak inanılmaz derecede kötü oynuyoruz. şampiyonlar ligi maçlarından önce acaba 8 yer miyiz gibi düşüncelere kapılıyoruz artık. konu barcelona'ya, münih'e veya madrid'e yenilmek değil, asıl konu oynadığımız bu berbat futboldur. olmayan sistem, taktik ve kondisyonumuzdur, çalışılmayan antrenmanlardır. slavia prag'ın bütçesi, bizim bütçemizin 3'te 1'i kadar ama baktığın zaman hem barcelona, hem de inter deplasmanından puan çıkardılar. prag takımının taraftarı da "ya barcelona'ya yenilmek çok doğal" demedi çünkü başta hocaları ve futbolcuları onlara bu düşünceyi aşılamadı. bir de bize bak "çokkkkk doğaaaalll" dimi çok doğal... değil arkadaşlar değil. bazı konuları saman altı ederek iyilik yaptığınızı sanıyorsunuz ama en büyük kötülüğü yaptığınızın farkında değilsiniz.
başakşehir takımı, dün roma ve bundesliga lideri b.mönchengladbach'ın olduğu gruptan lider çıktı. taraftarları çok mu var? yok hayır, hatta bomboş koltuklara oynuyorlar ama belli bir sistem ve taktikleri var. biz bu grupta olsaydık allah aşkınıza soruyorum size, lider çıkabilir miydik? hadi onu da boşver, gruptan çıkabilir miydik? ben söyleyeyim; çıkamazdık. çıkamamızın nedenini oynanan kötü futbola bağlardım. sözünü ettiğim ve her şeyi doğal karşılayan taraftarlar ise; "roma çok iyi takım abi, dzeko falan var. yenilsek bile çok normal. hele mönchengladbach lig lideri abi nasıl yenelim?" derdi. neyseki bizim yerimize, başakşehir vardı da gruptan çıktı.
ikinci argümanları da şu;
"fatih terim'i eleştirmeyin çünkü bize 8 kupa kazandırdı. 3 kupa kazandığımız bir sezondan sonra nankör olmayın. hocamız ne futbolculara, nede yönetime hiçbir şey demeden yoluna devam ediyor..." vs.
fatih hoca imparatordur, efsanedir buna kimse bir şey demiyor zaten ama kötü bir sezonun faturasını da kusura bakmayın ama fatih terim'e keseceğiz. kötü bir durumda olsaydık emin olun yine bir şey demezdik ama ekstrem derecede kötü durumda olduğumuz için eleştiriyoruz. galatasaray futbol takımı 14 haftada nasıl 15 gol atar açıklayabilir misiniz bize? galatasaray futbol takımı, şampiyonlar liginde nasıl 1 gol atıp 14 gol yer açıklayabilir misiniz bize? galatasaray futbol takımı tuzlaspor'a kendi evinde nasıl yenilir söyleyebilir misiniz? eğer söyleyemiyorsanız, eleştirenleride susturmayın bir zahmet.
hamza hamzaoğlu'da zamanında 3 kupa kazandırdı ama kendisiyle şimdi denge dengeoğlu diye alay ediliyor. vizyonsuz ve başarız deniyor. fatih hoca için "3 kupa kazandırdı yeaaa" diyenler neden hamza hamzaoğluna laf ediyor peki? hamza hocayı savunduğumdan değil, sadece ikiyüzlülüğü göstermek için bu örneği verdim. verdim ki "denge"leri olsun.
"fatih hoca ne yönetime, nede futbolculara hiçbir şey demiyor. zor günlere katlanıyor ve yanında kimse yok" diyenler, inanıyor musunuz bu söylediklerinize? inanıyorsanız, sizi bu yanlışınızdan hemen döndüreyim;
"bazılarına da son şansı verdik" sözünü torunlarına söylemedi arkadaşlar, düpedüz futbolcularına söyledi. 1 hafta önce "sezon başında herkes transferlerimizi konuşurken, ben inşallah nitelik bakımından da iyi olur dedim" derken futbolcularına laf etmedi mi?
"ben çok konuştum ve bu konuşmalardan da çok ceza aldım. şimdi birazda başkaları konuşsun" derken yönetimi hedef göstermedi mi? sportif ve ekonomi anlamında yönetimin her daim savunucusuyum ama maalesef ki bazı konularda çok pasif kalıyorlar bunu da belirtmeden geçmeyeyim. hani burada fatih terim haklıydı ama sonuçta direkt hedef gösterdi.
"futbolcuları ıslıklayanlar taraftar değil, seyircidir" diyerek bize laf etmedi mi?
her şeye mazeret bulan bu taraftarımız bunları hiç aklına getirmedi mi? yav takım dağılıyor, takımı izlemek işkenceye dönüşüyor, hocanın elinde kötü isimler olsa anlardım ama çok kaliteli futbolcular var. hiç düşünmüyor musunuz niye bu haldeyiz? hocayı eleştirmek bu kadar zor olmamalı arkadaşlar. her basın toplantısında makas diyor, ffp diyor, ocak şubat diyor, sakatlık diyor, ama hiç oynanan kötü futbolu söylemiyor. şöyle şöyle hata yaptık diye bir özeleştiri de yapmıyor. bu durumda ne yapalım siz söyleyin bize; eleştirelim mi, yoksa şakşaklayalım mı?
bazı taraftarlarımız hep demiyor mu büyük maç kazanamadıktan sonra küçük maçları ne yapalım diye? hiç düşündünüz mü sene başından beri hangi büyük maçı kazandık diye? kaç yıldır deplasmanlarda büyük maç kazanamıyoruz diye hiç söylediniz mi kendinize? yapmayan arkadaşlar, her şeyi bu kadar güllük gülistanlık göstermeyin.
bugün emre mor kötüyse eleştiririz, yarın iyi oynadığında alkışlarız. marcao bugün iyidir, aslanım deriz kaplanım deriz ama yarın kötü oynadığında eleştiririz. bu çok normal. hayatın olağan akışıdır bu aslında. bugün çok sevdiğin, yarın en nefret edeceğin birisine dönüşebilir. işte normal olan budur. bazı taraftarlarımız ise farkında olmadan anormallikleri savunuyor. anormallikleri...
birinci argümanları şu:
psg'ye yenilebiliriz çünkü real madrid bile ezildi. real madrid'e farkla yenilebiliriz çünkü bernabeu çok zor bir stat. tuzlaspor'a yenilebiliriz çünkü ııı 404 not found.
evet söyleyin hadi neden tuzlaspor'a yenildik? neden alanyaspor'u yendiğimiz halde oyun olarak ezildik? neden büyük maçlarda galibiyet alamıyoruz? neden küçük maçlarda gol bile atamıyoruz?
psg'den 5 yedik, real madrid'ten 6 yedik ve gruplarda sadece 1 gol attık. bakın bunu normalleştirmeye çalışıyorsunuz ama bu normal bir şey değil. oyun olarak inanılmaz derecede kötü oynuyoruz. şampiyonlar ligi maçlarından önce acaba 8 yer miyiz gibi düşüncelere kapılıyoruz artık. konu barcelona'ya, münih'e veya madrid'e yenilmek değil, asıl konu oynadığımız bu berbat futboldur. olmayan sistem, taktik ve kondisyonumuzdur, çalışılmayan antrenmanlardır. slavia prag'ın bütçesi, bizim bütçemizin 3'te 1'i kadar ama baktığın zaman hem barcelona, hem de inter deplasmanından puan çıkardılar. prag takımının taraftarı da "ya barcelona'ya yenilmek çok doğal" demedi çünkü başta hocaları ve futbolcuları onlara bu düşünceyi aşılamadı. bir de bize bak "çokkkkk doğaaaalll" dimi çok doğal... değil arkadaşlar değil. bazı konuları saman altı ederek iyilik yaptığınızı sanıyorsunuz ama en büyük kötülüğü yaptığınızın farkında değilsiniz.
başakşehir takımı, dün roma ve bundesliga lideri b.mönchengladbach'ın olduğu gruptan lider çıktı. taraftarları çok mu var? yok hayır, hatta bomboş koltuklara oynuyorlar ama belli bir sistem ve taktikleri var. biz bu grupta olsaydık allah aşkınıza soruyorum size, lider çıkabilir miydik? hadi onu da boşver, gruptan çıkabilir miydik? ben söyleyeyim; çıkamazdık. çıkamamızın nedenini oynanan kötü futbola bağlardım. sözünü ettiğim ve her şeyi doğal karşılayan taraftarlar ise; "roma çok iyi takım abi, dzeko falan var. yenilsek bile çok normal. hele mönchengladbach lig lideri abi nasıl yenelim?" derdi. neyseki bizim yerimize, başakşehir vardı da gruptan çıktı.
ikinci argümanları da şu;
"fatih terim'i eleştirmeyin çünkü bize 8 kupa kazandırdı. 3 kupa kazandığımız bir sezondan sonra nankör olmayın. hocamız ne futbolculara, nede yönetime hiçbir şey demeden yoluna devam ediyor..." vs.
fatih hoca imparatordur, efsanedir buna kimse bir şey demiyor zaten ama kötü bir sezonun faturasını da kusura bakmayın ama fatih terim'e keseceğiz. kötü bir durumda olsaydık emin olun yine bir şey demezdik ama ekstrem derecede kötü durumda olduğumuz için eleştiriyoruz. galatasaray futbol takımı 14 haftada nasıl 15 gol atar açıklayabilir misiniz bize? galatasaray futbol takımı, şampiyonlar liginde nasıl 1 gol atıp 14 gol yer açıklayabilir misiniz bize? galatasaray futbol takımı tuzlaspor'a kendi evinde nasıl yenilir söyleyebilir misiniz? eğer söyleyemiyorsanız, eleştirenleride susturmayın bir zahmet.
hamza hamzaoğlu'da zamanında 3 kupa kazandırdı ama kendisiyle şimdi denge dengeoğlu diye alay ediliyor. vizyonsuz ve başarız deniyor. fatih hoca için "3 kupa kazandırdı yeaaa" diyenler neden hamza hamzaoğluna laf ediyor peki? hamza hocayı savunduğumdan değil, sadece ikiyüzlülüğü göstermek için bu örneği verdim. verdim ki "denge"leri olsun.
"fatih hoca ne yönetime, nede futbolculara hiçbir şey demiyor. zor günlere katlanıyor ve yanında kimse yok" diyenler, inanıyor musunuz bu söylediklerinize? inanıyorsanız, sizi bu yanlışınızdan hemen döndüreyim;
"bazılarına da son şansı verdik" sözünü torunlarına söylemedi arkadaşlar, düpedüz futbolcularına söyledi. 1 hafta önce "sezon başında herkes transferlerimizi konuşurken, ben inşallah nitelik bakımından da iyi olur dedim" derken futbolcularına laf etmedi mi?
"ben çok konuştum ve bu konuşmalardan da çok ceza aldım. şimdi birazda başkaları konuşsun" derken yönetimi hedef göstermedi mi? sportif ve ekonomi anlamında yönetimin her daim savunucusuyum ama maalesef ki bazı konularda çok pasif kalıyorlar bunu da belirtmeden geçmeyeyim. hani burada fatih terim haklıydı ama sonuçta direkt hedef gösterdi.
"futbolcuları ıslıklayanlar taraftar değil, seyircidir" diyerek bize laf etmedi mi?
her şeye mazeret bulan bu taraftarımız bunları hiç aklına getirmedi mi? yav takım dağılıyor, takımı izlemek işkenceye dönüşüyor, hocanın elinde kötü isimler olsa anlardım ama çok kaliteli futbolcular var. hiç düşünmüyor musunuz niye bu haldeyiz? hocayı eleştirmek bu kadar zor olmamalı arkadaşlar. her basın toplantısında makas diyor, ffp diyor, ocak şubat diyor, sakatlık diyor, ama hiç oynanan kötü futbolu söylemiyor. şöyle şöyle hata yaptık diye bir özeleştiri de yapmıyor. bu durumda ne yapalım siz söyleyin bize; eleştirelim mi, yoksa şakşaklayalım mı?
bazı taraftarlarımız hep demiyor mu büyük maç kazanamadıktan sonra küçük maçları ne yapalım diye? hiç düşündünüz mü sene başından beri hangi büyük maçı kazandık diye? kaç yıldır deplasmanlarda büyük maç kazanamıyoruz diye hiç söylediniz mi kendinize? yapmayan arkadaşlar, her şeyi bu kadar güllük gülistanlık göstermeyin.
bugün emre mor kötüyse eleştiririz, yarın iyi oynadığında alkışlarız. marcao bugün iyidir, aslanım deriz kaplanım deriz ama yarın kötü oynadığında eleştiririz. bu çok normal. hayatın olağan akışıdır bu aslında. bugün çok sevdiğin, yarın en nefret edeceğin birisine dönüşebilir. işte normal olan budur. bazı taraftarlarımız ise farkında olmadan anormallikleri savunuyor. anormallikleri...