23221
maalesef kağıt üzerindeki kalitesini sahaya yansıtamamış takımdır. burada hocanın payı en yüksek. kimse kusura bakmasın. elindeki kadro çok çok iyi bir kadro. ligin çok üzerinde. kimse real'den 6 yedik* diye mızıklamıyor. kadroda melo, selçuk, sneijder, drogba, hamit, burak, eboue, riera, bruma varken de 6 yedik biz bu takımdan. sorun bu maçta gösteremediğimzi direnç de değil. barnebeu'da, 10 dakikada 3'lük olursan tepki filan gösteremezsin. kimse gösteremez. barça belki. o kadar.
ama sorun sezon başından beri takımın rezalet oyunu. adaletli forma dağıtılmaması. hala daha "bu oyuncularla kamp yapamadık" denmesi. allah aşkına bir tek bizim takımda mı oyuncular gitti afrika kupası'na? evet bir kısım oyuncular son gün geldi ama kardeşim o son günün üzerinden de 2 ay geçti. evet sakatlıklar oldu. evet bazı oyuncular formsuzdu filan ama bu takım sahada neyi yapmaya çalışıyor da yapamıyor ki? geçen sene bal gibi grupta ancak 4 puan alabildik. bu sene real ve psg gelince zaten durum belliydi. umarım psg maçında, psg liderliği garantilemiş olur da bir felaketle karşılaşmayız. zira psg, real gibi durmaz. allah korusun.
bunun yanı sıra olmayanda inat etmek de hocanın sorunu. olmuyor hocam. bazı oyuncular formsuzsa o oyuncuyu oynatmayacaksın. o oyuncuyu oynatmadığında dizilişinden, sisteminden vazgeçmek zorundaysan da geçeceksin. hem ne bu takımın sistemi? yani öyle sıkı sıkıya bağlı olduğumuz bir plan, bir sistem var mı da vazgeçemiyoruz? hoca kendi ağzıyla "güçlü bir oyun planımız var: topa hakim olmak" demedi mi? kanım donmuştu bunu söylediğinde. hocam tek olayın topa hakim olmaksa her türlü dizilişle topa hakim olabilirsin. ama artık barça değilsen top hakim olmanın bir anlamı yok. olabildiğince hızlı şekilde hücum etmen gerekiyor. zira artık takımlar arasındaki kalite farkı seni söylediğin kadar yüksek değil. oyuncular arasında o kadar da büyük farklılıklar yok. yani sen, elindeki oyuncularla da real'e kafa tutabilirsin. en azından kendi evinde tutabilirsin.
hoca sürekli yeni oyuncu istiyor. isteme hocam. kaç yeni oyuncu gelecek ki? 2 mi? 3 mü? 5 mi? yada gelenlerden de memnun olmazsan ne yapacağız? mevcut şartlarda harika bir kadro kuruldu. formu düşük olmasa sen takımına seri'yi, lemina'yı, nzonzi'yi hatta andone'yi bile alamazsın zaten hocam. konu zaten bu oyuncuların formlarını yükseltmekte. hiç "kiralık oyuncu o ruhu yakalayamıyor" diye de gelinmesin. ben açıkçası bonservisi elimizde olan oyuncularda daha çok görüyorum o ruhsuzluğu. kiralık oyuncularımızın hepsi mücadele ediyorlar. yapıyorlar ya da yapamıyorlar. ama mutlaka mücadele ediyorlar. ben hiçbirinin rakibini kovalamadığını görmedim.
bu takımın değişmesi lazım. ama oyuncuların değil, saha içinde takımın yapısının değişmesi gerekiyor. mevcut diziliş, sistem, plan her neyse işe yaramıyor. elimizdeki oyuncularla bunu oynayamıyoruz. aldığımız oyuncular da 32-33 yaşında değil. falcao'yu dışarıda bırakırsak nzonzi 31, seri 28, lemina 26 ve andone 26 yaşında.
bu takım kötü bir takım değil. ama takım değil. olamıyor da. çünkü bir takımı takım yapan temel şeyden, stratejiden yoksun. oyuncular sadece amaçları biliyorlar. amaçlara ulaşırken uygulanacak süreçler yok. hedefler yok. sadece amaç var: "topa hakim ol, maçı kazan". haliyle olmuyor. çünkü yeni bir takım. çok fazla yeni oyuncusu var. bu kadar fazla yeni oyuncusu olan bir takımın başarılı olması için oyuncuya göre sistem kurmak şarttır. aksi sadece amaçsız bir inatlaşma olur. işte maalesef biz hocanın bu inatlaşması içinde boğulup gidiyoruz.
ama sorun sezon başından beri takımın rezalet oyunu. adaletli forma dağıtılmaması. hala daha "bu oyuncularla kamp yapamadık" denmesi. allah aşkına bir tek bizim takımda mı oyuncular gitti afrika kupası'na? evet bir kısım oyuncular son gün geldi ama kardeşim o son günün üzerinden de 2 ay geçti. evet sakatlıklar oldu. evet bazı oyuncular formsuzdu filan ama bu takım sahada neyi yapmaya çalışıyor da yapamıyor ki? geçen sene bal gibi grupta ancak 4 puan alabildik. bu sene real ve psg gelince zaten durum belliydi. umarım psg maçında, psg liderliği garantilemiş olur da bir felaketle karşılaşmayız. zira psg, real gibi durmaz. allah korusun.
bunun yanı sıra olmayanda inat etmek de hocanın sorunu. olmuyor hocam. bazı oyuncular formsuzsa o oyuncuyu oynatmayacaksın. o oyuncuyu oynatmadığında dizilişinden, sisteminden vazgeçmek zorundaysan da geçeceksin. hem ne bu takımın sistemi? yani öyle sıkı sıkıya bağlı olduğumuz bir plan, bir sistem var mı da vazgeçemiyoruz? hoca kendi ağzıyla "güçlü bir oyun planımız var: topa hakim olmak" demedi mi? kanım donmuştu bunu söylediğinde. hocam tek olayın topa hakim olmaksa her türlü dizilişle topa hakim olabilirsin. ama artık barça değilsen top hakim olmanın bir anlamı yok. olabildiğince hızlı şekilde hücum etmen gerekiyor. zira artık takımlar arasındaki kalite farkı seni söylediğin kadar yüksek değil. oyuncular arasında o kadar da büyük farklılıklar yok. yani sen, elindeki oyuncularla da real'e kafa tutabilirsin. en azından kendi evinde tutabilirsin.
hoca sürekli yeni oyuncu istiyor. isteme hocam. kaç yeni oyuncu gelecek ki? 2 mi? 3 mü? 5 mi? yada gelenlerden de memnun olmazsan ne yapacağız? mevcut şartlarda harika bir kadro kuruldu. formu düşük olmasa sen takımına seri'yi, lemina'yı, nzonzi'yi hatta andone'yi bile alamazsın zaten hocam. konu zaten bu oyuncuların formlarını yükseltmekte. hiç "kiralık oyuncu o ruhu yakalayamıyor" diye de gelinmesin. ben açıkçası bonservisi elimizde olan oyuncularda daha çok görüyorum o ruhsuzluğu. kiralık oyuncularımızın hepsi mücadele ediyorlar. yapıyorlar ya da yapamıyorlar. ama mutlaka mücadele ediyorlar. ben hiçbirinin rakibini kovalamadığını görmedim.
bu takımın değişmesi lazım. ama oyuncuların değil, saha içinde takımın yapısının değişmesi gerekiyor. mevcut diziliş, sistem, plan her neyse işe yaramıyor. elimizdeki oyuncularla bunu oynayamıyoruz. aldığımız oyuncular da 32-33 yaşında değil. falcao'yu dışarıda bırakırsak nzonzi 31, seri 28, lemina 26 ve andone 26 yaşında.
bu takım kötü bir takım değil. ama takım değil. olamıyor da. çünkü bir takımı takım yapan temel şeyden, stratejiden yoksun. oyuncular sadece amaçları biliyorlar. amaçlara ulaşırken uygulanacak süreçler yok. hedefler yok. sadece amaç var: "topa hakim ol, maçı kazan". haliyle olmuyor. çünkü yeni bir takım. çok fazla yeni oyuncusu var. bu kadar fazla yeni oyuncusu olan bir takımın başarılı olması için oyuncuya göre sistem kurmak şarttır. aksi sadece amaçsız bir inatlaşma olur. işte maalesef biz hocanın bu inatlaşması içinde boğulup gidiyoruz.