37
unuttuğumuz, bizi biz yapan ve taraftarın görmeyi en çok istediği şey.
twitter'da dolaşırken ayda bir şampiyonlar liginde kopenhag'a karşı 3-0 öndeyken yaptığımız bunaltıcı presin videosunu görüyorum ve paylaşan kişilerin yazdığı yazı ise genelde şu şekilde "sen eskiye, biz deliye"
pres ne için yapılır? her takım için değişebilir. pres ne zaman kötüdür? bilinçsiz ve yapmış olmak için yapıldığında.
şöyle düşünelim, sevgilimize hediye almak istiyoruz, gidip s beden kıza l beden pahalı bir hediye alıyoruz ve sevgilimiz "ben l beden miyim? .s.s.s.s" diyor. al sana mis gibi tartışma sebebi. şimdi bir de gönül almaya uğraş.
2019-2020 sezonunda da yaptığımız pres tam anlamıyla bu.
hücumda pres yapmaya çalışıyoruz ama ne hikmetse rakibin pas oyunundaki en kilit adamları bir şekilde topu alabiliyor. o esnada bizim topçular da pozisyonlarını kaybettikleri için rakip elini kolunu sallayarak çıkıyor hücuma.
eskiden rakip topu kaptığında şok pres ile ısırıp, rakip takımı daha kırılgan yapardık,
eskiden basketboldaki gibi tam saha presi saha kenarında ısınan rakibe bile yapardık,
şimdi pres diye bir şeyler izliyoruz, allahtan çocukların aklı pek ermiyor da gülmüyorlar.
fatih terimin galatasarayı yenilse bile alkışlanırdı,
şimdi kazansa bile kınanıyor.
hadi hocam, giy şu beyaz gömleğini, sıyır kollarını,
sene sonu kaldıralım kupayı.
twitter'da dolaşırken ayda bir şampiyonlar liginde kopenhag'a karşı 3-0 öndeyken yaptığımız bunaltıcı presin videosunu görüyorum ve paylaşan kişilerin yazdığı yazı ise genelde şu şekilde "sen eskiye, biz deliye"
pres ne için yapılır? her takım için değişebilir. pres ne zaman kötüdür? bilinçsiz ve yapmış olmak için yapıldığında.
şöyle düşünelim, sevgilimize hediye almak istiyoruz, gidip s beden kıza l beden pahalı bir hediye alıyoruz ve sevgilimiz "ben l beden miyim? .s.s.s.s" diyor. al sana mis gibi tartışma sebebi. şimdi bir de gönül almaya uğraş.
2019-2020 sezonunda da yaptığımız pres tam anlamıyla bu.
hücumda pres yapmaya çalışıyoruz ama ne hikmetse rakibin pas oyunundaki en kilit adamları bir şekilde topu alabiliyor. o esnada bizim topçular da pozisyonlarını kaybettikleri için rakip elini kolunu sallayarak çıkıyor hücuma.
eskiden rakip topu kaptığında şok pres ile ısırıp, rakip takımı daha kırılgan yapardık,
eskiden basketboldaki gibi tam saha presi saha kenarında ısınan rakibe bile yapardık,
şimdi pres diye bir şeyler izliyoruz, allahtan çocukların aklı pek ermiyor da gülmüyorlar.
fatih terimin galatasarayı yenilse bile alkışlanırdı,
şimdi kazansa bile kınanıyor.
hadi hocam, giy şu beyaz gömleğini, sıyır kollarını,
sene sonu kaldıralım kupayı.