612
sevgili hocam,
yakışmadı.
taktiğinde falan değilim işin. sana taktik anlatacak kadar futbol bilgim de yok farkındayım.
ama sen dün, fatih terim dendiğinde benim içimi en çok rahatlatan şeye leke sürdün.
hep kendi kendime “o kulübede, takımı en az bizim kadar düşünen biri oturuyor. kulübede bizden biri var.” derdim konu sen olunca.
sevgili hocam, dün saat 5’te işten çıktım. ayağı kırık bir arkadaşımla beraber maça geldim, 90 dakika gırtlak patlattım. belhanda’yı ıslıklamak gibi bi niyetim hiç yoktu. ama o terbiyesiz taraftara el kol yapınca kendimi tutamayıp bastım küfrü.
stadın en köşesindeydim, belhanda küfrü mü duymuş mudur? sanmıyorum. siz duymuş musunuzdur? sanmıyorum.
sevgili hocam, ben maltepedeki evime dün gece saat 2’de vardım maçtan çıkıp. 5:30’a alarm kurdum yolda. kalktım 3 saatlik uykuyla işe geldim.
tek bir sebebi vardı, bu takıma destek vermek. kalbimin 50 bin kardeşimle çarptığını hissedip sahada 11 tane aslan gibi futbolcuyla bütünleşmek.
sen “futbolcuları ıslıklayan taraftar değil, seyircidir.” dedin ya. maçta hiç üzülmediğim kadar üzüldüm o açıklamaları okuyunca. içimde bi yere oturdu o lafın. en son babamdan duyduğum bir lafta bu kadar üzülmüştüm.
sevgili hocam, sana çok kırgın, çok kızgın ve çok üzgünüm.
herkesten beklerdim, ama senden asla.
selametle.
yakışmadı.
taktiğinde falan değilim işin. sana taktik anlatacak kadar futbol bilgim de yok farkındayım.
ama sen dün, fatih terim dendiğinde benim içimi en çok rahatlatan şeye leke sürdün.
hep kendi kendime “o kulübede, takımı en az bizim kadar düşünen biri oturuyor. kulübede bizden biri var.” derdim konu sen olunca.
sevgili hocam, dün saat 5’te işten çıktım. ayağı kırık bir arkadaşımla beraber maça geldim, 90 dakika gırtlak patlattım. belhanda’yı ıslıklamak gibi bi niyetim hiç yoktu. ama o terbiyesiz taraftara el kol yapınca kendimi tutamayıp bastım küfrü.
stadın en köşesindeydim, belhanda küfrü mü duymuş mudur? sanmıyorum. siz duymuş musunuzdur? sanmıyorum.
sevgili hocam, ben maltepedeki evime dün gece saat 2’de vardım maçtan çıkıp. 5:30’a alarm kurdum yolda. kalktım 3 saatlik uykuyla işe geldim.
tek bir sebebi vardı, bu takıma destek vermek. kalbimin 50 bin kardeşimle çarptığını hissedip sahada 11 tane aslan gibi futbolcuyla bütünleşmek.
sen “futbolcuları ıslıklayan taraftar değil, seyircidir.” dedin ya. maçta hiç üzülmediğim kadar üzüldüm o açıklamaları okuyunca. içimde bi yere oturdu o lafın. en son babamdan duyduğum bir lafta bu kadar üzülmüştüm.
sevgili hocam, sana çok kırgın, çok kızgın ve çok üzgünüm.
herkesten beklerdim, ama senden asla.
selametle.