6
muhtemelen gs takım soyunma odasında ilke olarak yazılmış pas türü. elbet de hoca geri pas yapın demiyordur. hatta bir ara erman toroğlu bile "herhalde fatih istiyor takımdan bunu ki her maç bu kadar geri pas yapıyorlar"dese de bunun gerçek olmadığına inanıyoruz. peki kim, neden geri pas yapar?
çünkü geri pas en garanti-risksiz pas şekli olarak görülür. bunun nedeni oyuncunun kendini güvensiz veya yetersiz hissetmesidir. oyuncu sorumluluk almak istemez. top benden çıksın anlayışına sahiptir. hatta bu pası veren oyuncu çoğu zaman tekrar pas almak için de hareketlenmez. çünkü topun kendine gelmesini istemez. ya da topu tekrar alır ve yine geriye oynar. böylece oyuna dahilmiş gibi gözükme amacındadır. oysa yaptığı yine üretkenlikten ve sorumluluktan uzak olmaktır. bunların dışında çoğu zaman oyuncular ne yapacaklarını bilmediklerinde, diğer pas opsiyonları mümkün olmadığında bunu yaparlar.
velhasıl kelam geri pas bir takıma dair çok şey anlatır. bunlar: öz güvensizlik, sorumluluktan kaçma, fiziksel-teknik yetersizlik, oyun şablonunun olmaması gibi başlıklar altında uzun uzun yazılabilir. işin kötüsü tüm bu özellikler, görmek isteyenler için, galatasaray futbol takımının her oyuncusunda her maç rahatlıkla görülebilir. bunlar düzelmedikçe de -ki bir anda, kolay düzelecek şeyler değildir- iyi bir oyun beklenmesi hayalcilik olur.
ek: geri pasın dışında bizim takımın diğer bir ilkesi de durarak oynamadır. bu genellikle şöyle cereyan eder: oyuncu top ayağına gelince durur. topu tutar. top ayağının altında bir kaç saniye bekler. üstüne basıp, etrafa falan bakar. düşünür. sonra topla yürümeye başlar. bakın koşmak demiyorum çünkü burası çok önemli. koşarsa mesafe kat eder, yorulur, topu kaptırır falan maazallah .o yüzden biraz yürüdükten sonra tekrar durur.
çünkü geri pas en garanti-risksiz pas şekli olarak görülür. bunun nedeni oyuncunun kendini güvensiz veya yetersiz hissetmesidir. oyuncu sorumluluk almak istemez. top benden çıksın anlayışına sahiptir. hatta bu pası veren oyuncu çoğu zaman tekrar pas almak için de hareketlenmez. çünkü topun kendine gelmesini istemez. ya da topu tekrar alır ve yine geriye oynar. böylece oyuna dahilmiş gibi gözükme amacındadır. oysa yaptığı yine üretkenlikten ve sorumluluktan uzak olmaktır. bunların dışında çoğu zaman oyuncular ne yapacaklarını bilmediklerinde, diğer pas opsiyonları mümkün olmadığında bunu yaparlar.
velhasıl kelam geri pas bir takıma dair çok şey anlatır. bunlar: öz güvensizlik, sorumluluktan kaçma, fiziksel-teknik yetersizlik, oyun şablonunun olmaması gibi başlıklar altında uzun uzun yazılabilir. işin kötüsü tüm bu özellikler, görmek isteyenler için, galatasaray futbol takımının her oyuncusunda her maç rahatlıkla görülebilir. bunlar düzelmedikçe de -ki bir anda, kolay düzelecek şeyler değildir- iyi bir oyun beklenmesi hayalcilik olur.
ek: geri pasın dışında bizim takımın diğer bir ilkesi de durarak oynamadır. bu genellikle şöyle cereyan eder: oyuncu top ayağına gelince durur. topu tutar. top ayağının altında bir kaç saniye bekler. üstüne basıp, etrafa falan bakar. düşünür. sonra topla yürümeye başlar. bakın koşmak demiyorum çünkü burası çok önemli. koşarsa mesafe kat eder, yorulur, topu kaptırır falan maazallah .o yüzden biraz yürüdükten sonra tekrar durur.