34
duman altı bir vaziyette bir lokalde izliyordum maçı. helguera ve geremi skoru 2-0 yaptığında bizim hıncal uluç zihniyetli pederin tepesi atmış, dışarı çıkıp sigaralarını tüttürdükten sonra geri döndüğünde ilk yarının 0-2 bittiğini görünce de iyice dellenmiş ve "hadi ulan eve gidiyoruz" demişti. ufak tefektik tabi bir şey diyemeden düştük arkasına. eve gelince skorun 1-2 olduğunun öğrenilmesi de pek bir işe yaramamıştı. ne zaman ki hasan'ın gol haberi geldi işte o zaman şifreli teleon'u açıp gözleri kısa kısa izlemeye başladık. ben de televizyonun hoparlörüne kulağımı dayamıştım ki bu şekilde bazı kelimeler seçilebiliyordu. odadakilere maçı anlatırken 3. golün gelmesiyle iyice sevinmiştik. sonrasında milimlik ofsaytı gören yan hakem yüzünden 4. gole boşu boşuna sevinmiştik ama olsundu. hep düşünürüm o zamandan beri, eğer 4-2 alsaydık maçı belki rövanşı farklı oynardık. 3-2'lik bir skorun ev sahibine pek de yarar getirmedği açıktı ama yarattığı heyecan sebebiyle de bu skora kimse takmadı o zamanlar.
(bkz: 18 nisan 2001 real madrid galatasaray maci)
(bkz: 18 nisan 2001 real madrid galatasaray maci)