96
futbolun meyvesi olan gol'ün üstüne sıkılan kremadır gol sevinci.
balotelli bundan yaklaşık 4-5 sene önce açıklamasında "gol attıktan sonra sevinmiyorum çünkü bu benim işim,mesela siz postacıların postalarını teslim ettikten sonra sevindiğini gördünüz mü ?" minvalinde kendisine has bir açıklama yapmıştı. yalnız balotelli'nin atlamış olduğu çok önemli bir nokta var. şöyle ki; futbol tamamiyle show business olayına evrildi. insanlar maaş bütçelerinin hatrı sayılır miktarlarını statlarda cafelerde ya da yayıncı kuruluşa bedel ödeyerek harcıyor. doğal olarak da insanlar futbolcuların kendi sevinçlerine ortak olmasını arzu ediyor. bunun en yakın örneği bence m'baye diagnedir.
şayet diagne galatasarayda attığı gollerden sonra gomisvari sevinçler yaşasaydı eminim ki taraftar bir tarafına teneke bağlayarak göndermek yerine biraz daha sahip çıkacaktı ama kendisi daha cool takılmayı tercih etti tıpkı kendisi gibi arızalı olan balotelli gibi. golden sonra tribüne koşan gomis,ya da khalkedon'u sessizliğe büründürüp hocasına koşan onyekuru asla unutulmayacak. bu duyguları falcao ile de yaşayacağız,golden sonra çılgınca sevinecek bizi sahiplendiğini hissettirecek ve tribünle enerjisi inanılmaz seviyelere çıkacaktır. belki size saçma gelecek ama bu durum emin olun futbolcunun son vuruşuna kadar sirayet ediyor bence.
son söz olarak balotelli'nin önermesine şöyle bir karşılık vermek istiyorum. sevgili balotelli sen hiç 50.000 kişinin karşısında posta dağıtan bir postacıyla karşılaştın mı ? olur da bir gün böyle bir olaya şahitlik edersen o adamın zarfı posta kutusuna sokarkenki hareketlerini dikkatle izlemeni öneririm.
balotelli bundan yaklaşık 4-5 sene önce açıklamasında "gol attıktan sonra sevinmiyorum çünkü bu benim işim,mesela siz postacıların postalarını teslim ettikten sonra sevindiğini gördünüz mü ?" minvalinde kendisine has bir açıklama yapmıştı. yalnız balotelli'nin atlamış olduğu çok önemli bir nokta var. şöyle ki; futbol tamamiyle show business olayına evrildi. insanlar maaş bütçelerinin hatrı sayılır miktarlarını statlarda cafelerde ya da yayıncı kuruluşa bedel ödeyerek harcıyor. doğal olarak da insanlar futbolcuların kendi sevinçlerine ortak olmasını arzu ediyor. bunun en yakın örneği bence m'baye diagnedir.
şayet diagne galatasarayda attığı gollerden sonra gomisvari sevinçler yaşasaydı eminim ki taraftar bir tarafına teneke bağlayarak göndermek yerine biraz daha sahip çıkacaktı ama kendisi daha cool takılmayı tercih etti tıpkı kendisi gibi arızalı olan balotelli gibi. golden sonra tribüne koşan gomis,ya da khalkedon'u sessizliğe büründürüp hocasına koşan onyekuru asla unutulmayacak. bu duyguları falcao ile de yaşayacağız,golden sonra çılgınca sevinecek bizi sahiplendiğini hissettirecek ve tribünle enerjisi inanılmaz seviyelere çıkacaktır. belki size saçma gelecek ama bu durum emin olun futbolcunun son vuruşuna kadar sirayet ediyor bence.
son söz olarak balotelli'nin önermesine şöyle bir karşılık vermek istiyorum. sevgili balotelli sen hiç 50.000 kişinin karşısında posta dağıtan bir postacıyla karşılaştın mı ? olur da bir gün böyle bir olaya şahitlik edersen o adamın zarfı posta kutusuna sokarkenki hareketlerini dikkatle izlemeni öneririm.