• 43
    oncelikle kisa bir olay anlatmak istiyorum. almanya'da bir arastirma gorevinde bulunmus hocam anlatiyordu. hocam oradaki hocasinin odasinda iken iceri biri girmis ve alman hocaya bir evrak vermis. ama iceri giren eleman alman degil. doktora yapan kavruk bir ogrenci. alman hoca evraki kontrol edip bi guzel kalaylamis elemani. sonra gondermis odadan. sonra alman hoca, benim hocaya demis ki "bakma bu elemani bu kadar kalayladigima, bu eleman almanya icin cok faydali isler basaracak". bakis acisi ve esas kriter "ulke icin fayda".

    bu ulkede ideolojiler ugruna ne cevherler yitip gitti. bilimde, sanatta, sporda... hep liyakat sorunundan bahsediliyor ama kimse isyan etmiyor, edemiyor.

    egitimde mesela, 2023 vizyon zimbirtisi icin kendi burokratlarini olusturma gayreti var yillardir. "kendi burokratlari". yani kendisi gibi dusunen. en onemli kriter bu. o yuzden de dag tas imamhatip doldu, devami da gelecek.
    bilimin hemen hemen hicbir alaninda yokuz. munferit sistem hatasi bilimadamlarimiz var ama buyuk cogunlugu yurt disina yerlesmek zorunda kalmis/birakilmis.

    biraz iddiali bir sey soyleyim mi? bugun ulkedeki butun universitelerin kapisina kilit vuralim, akademisyenleri issiz birakalim, dunyada-bilim dunyasinda yaprak kimildamaz. neden durumumuz bu kadar vahim? hep ayni yere geliyor mesele.

    sanatta, tiyatro, resim, heykel, muzik, sinema... dunya capinda isimlerimiz elbette var. fakat orada da soyle bir sorun varki, bu isimler ulkenin %80'inin umrunda degil. basarilarini da kendi cabalariyla elde etmis isimler. sistematik bir alan yatkinligimiz ya da basarimiz pek yok. sinemada mesela, 3-5 yonetmen senarist vefat etse(allah gecinden versin) yerlerini doldurabilecek kalitede isimler allah bilir ne zaman yetisir. halbuki sinemada kendi ekolumuz gelisse, devamliligimiz daha kuvvetli olur.

    turk sporu. allah askina, azcik altyapi gormus onlarca isim vardir burda. futbol basketbol atletizm farketmez. kimler nasil yukseliyor... futbolun veya basketbolun ilmi kismini arastiran nice insan var. sadece burda degil her yerde. islerin nasil yurudugunu gormuslerdir.
    adamini bulursan isler farkli ilerliyor malesef.

    jenerasyonlara bagli bir basari anlayisimiz var. elbetteki iyi bir jenerasyon yakalamak onemli fakat bizde is kumara donmus durumda. denk gelirse.
    dedim ya nice cevherler ideoloji ugruna yitip gitti. alt yas kategorilerinde ben burdayim diye haykiran yetenek fiskiran onca cevher ne durumdalar acaba. dunya kupasinda derece yapan 17 yas alti milli takimimizdan 2 3 kisi disinda, geri kalan gencler ne alemde acaba bilen var mi?

    gelelim ufuk sarica'ya. bugunku mac ozelinde soylemiyorum fakat bu milli takima hocalik yapmasi kabul edilebilir degil. gerek abd, gerek cekya maclarinda bu kadar sinirimin bozuldugunu hatirlamiyorum. sadece bu turnuvada degil, daha once de benzer fiyaskolari yasadik. hadi milli takimimiz zayif, o zaman bir yapilanmaya gidilemez miydi? ufuk sarica ile olmaz bu is tabi, yerine ona gore adam bulamiyor muyuz? kaldi ki cumhurbaskani danismani olmus "tisikkkirlir siyin cimhirbiskinim"ci hidayet ile hic olmaz.
    zaten ergin ataman'in nasil gonderildigini iyi biliyoruz. ulkede o kadar iki yuzluluk hakim ki, ayni anda hem kulup hem milli takim calistiran tanjevic yaslandi hastalandi ve gitti. yerine ergin ataman geldi ve ayni anda hem kulup hem milli takim calistiramaz denilerek secim yapmasi istendi fakat iki secenekten milli takimi secmesinin de onune gecildi. saka gibiydi ama yalniz birakildik o donem. aziz yildirim'in istedigi oldu sonucta. ve komedi filminin devaminda ergin ataman yerine yine hem kulup hem milli takim calistiran ufuk sarica getirildi.
    yabanci siniri meselesinin basketbolda konusulmamasina hic girmeyeyim.
    bu durumda emegi olanlari allaha havale ediyorum. ettiklerinin karsiligi misliyle bulsunlar. basariysa da, degilse de.
    bunlari bir sinirle yaziyorum. daha sakin bir vakitte editlerim belki. cok da nitelikli olmamis olabilir yazi ama ulkedeki bu curumuslukten rahatsiz olmayan yoktur heralde.
App Store'dan indirin Google Play'den alın