• 21969
    11.08.2019 tarihinde manchester united ile chelsea oynadı. maçı united kazandı. maçın sözlükteki başlığına bakarsanız temponun -iki takım için de- övüldüğünü görürsünüz. bu iki takımın kondisyonerleri kimdir ben bilmiyorum. hadi bu iki dev takımı geç, 11 ağustos 2019 fiorentina galatasaray maçında bizi sahaya gömen fiorentina'nın kondisyonerini bilen var mı aranızda?

    burada bartali övgüleri yapılırken şöyle bir entry girdim; #2708634

    yok efendim henüz sezon başı, yüklemeler 3 ay sonrası için yapıldı gibi söylemler benim nazarımda hikaye. fişorentina da sezon başı kampı yaptı. burada bartali'yi falan eleştirmiyorum, sorun bartali değil, sorun sistem! bizim sistemimizde sorun var. biz takım halinde oynayamıyoruz. sahayı iyi parselleyemiyoruz, topu rakipten almayı senelerdir beceremiyoruz ve savunmadan, üstelik de topla çıkma becerisi olan iki stopere rağmen, çıkamıyoruz. topu rakip yarı sahaya taşıyı orada yerleştiğimizde pas yapıp pozisyon bulabiliyoruz. allah'tan bunu yapabiliyoruz yoksa maçlarımız izlenecek gibi değil.

    burada bartali övülürken ben yukarıya da koyduğum entryde şöyle dedim; bir takımın 120 kilometre koşabilmesi için 120 kilometre koşmayı gerektiren bir oyun planı ve oyuncuların da bu plana inanmaları gerekir. hiçbir oyuncu -umut bulut hariç ama onun da faydası yoktu zaten- amaçsızca topun peşinden koşmaz. iki defa koşar, üçüncüde bakar ki arkadaşları gerekli yerleşimi yapmamış, koşmaz. koşsa da göstermelik koşar artık.

    bir de herkes 6 numara sorununa değiniyor. keşke sorun bu olsa ama bence değil. çünkü bu takım geçen sene sevilla'nın 6 numarasına sahipti, yine böyle oynuyordu. eğer 6 numaraya melo'nun bizdeki ilk sezonundaki hali gelecekse -ki onun fiyatı şu an 40 50'den başlar- evet, sorunlara bir nebze çare olur. ama biliyoruz ki öyle bir adam gelmeyecek. o zaman şahıslar üzerinden çözüm aramamak gerek. bu takımın sorunu eren derdiyok değildi, o sorunlardan biriydi. şimdi de donk değil ya da bu takımın çözümü falcao değil.

    fatih terim'i çok seviyorum ama 3. döneminden itibaren bir 4-1-4-1 sevdasına yakalandı(kaideyi taciz eden istisna daha öncesine dayanıyor demişti bana) verim alamasa da sürekli bunu deniyor. bir türlü de olmuyor. bana göre 4 2 3 1 oynayalım. en azından bu diziliş günü kurtarır. çünkü herkesin görev tanımı belli. bu formasyonda takımı izleyen biri en azından neyin ya da kimin eksik olduğunu rahatça teşhis eder ve tedaviye başlar. 4 1 4 1 oynarken tam bir kokofoni hakim sahaya, kim nerede oynuyor, ne yapmak istiyor belirsiz. bu da bir yöntem olabilir ve saygıyı hak edebilir ama işe yaradığı sürece. sorun şu ki hiç işe yaramadı şimdiye kadar.

    lig başlıyor. kadro kalitemiz ligi kotarır. eğer avrupa dönüşü konsantrasyon sorunu falan yaşamazsak ligi son 2 3 haftaya kadar kovalarız. sonrası biraz kısmetle, biraz rakiplerlerle -ki bu sene hakemlerle de uğraşacağız gibi- alakalı. hayırlısı olsun şimdiden. ama avrupa için görünen köy kılavuz istemez durumu hakim bence. iyi bir grup gelirse belki 3. olabiliriz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın