• 371
    futbola dair nefret ettiğim tek şey şu transfer dönemleri. özellikle son yıllarda iyice saçma salak bir hal aldı. özellikle basın ve sosyal medyada yüklenilen anlam, resmen kupayı kazanmaktan fazla hale geldi. şu an hiç olaylardan haberi olmayan birine göstersen, şu an hangi takım 1 ay önce üstüste 2. şampiyonluğu kutlamış hangisi tarihinin en kötü sezonunu geçirmiş ayırt edemez. bu kadar çabuk gaza geliniyor olumlu veya olumsuz olarak, şaka gibi. karşıyakanın her daim taktiğiydi bu, aziz yıldırım çok severdi gündem değiştirmeyi. yine aynı taktikten vazgeçmiyorlar, saha içinden çok daha önemliymiş gibi, zafer kazanmışlar gibi bir hava var, neyse ki gördüğüm kadarıyla bizim taraftarımız buna uymuyor. keşke öncesinde de bu kadar önemsemesek, fatih hocanın o kadar çağrı yapmasına rağmen aptal saptal duyumcuları ciddiye almasak. kağıt üstünde duyumcuları eleştiren adamlar dahi duyumculuk yapıp etkiliyor taraftarı, küçük duruma düşürüyorlar herkesi. şunu kesmemiz lazım.

    elbette önemli bir durum kadroyu güçlendirmek. geçtiğimiz sezon forvetsiz kalıp şampiyonlar ligini hep bir soru işaretiyle geçirdik, acaba forvetimiz olsaydı gruptan çıkabilir miydik diye. bunlardan ders alınmalı, öncelikle yönetim sonra da taraftar olarak. şampiyonlar ligi oynayacak olmamız az buz bir olay değil, hem maddi açıdan hem imaj açısından. bunu olumlu manada kullanmalıyız, rakiplerimizden beşiktaş bile akıllı transferler yaptı geçen senelerde sırf bu etiketle. benim beklentim bu saatten sonra benzer adımlar atmamız, hakikaten bu etiketin hakkını verecek ama kulübü de maddi manevi yormayacak transferler. ama bunun için ortalığı yakmanın, rakiplerle dalaşmanın da hiç gereği yok, şampiyonluğun keyfini çıkararak sabır edilebilir. elbette içimizdeki şuursuzları engelleyemeyiz ama birbirimizi etkileyebiliriz diye düşünüyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın