13
eniştem sıkı bir fenerlidir ve ara sıra bize maç izlemeye gelir bize ablamla birlikte. çok severim kendisini ama fenerlidir işte. o kadar kusur kadı kızında da olur diyerekten sineye çekiyoruz ama harbi adamdır ve şu diyalog geçmiştir aramızda antalya maçı esnasında;
enişte: metin aşık, hasan kaya , güven sazak bunların hepsi pis işlerle uğraşan adamlardı.
ben: yani sizin başkanların yan yolları vardı öyle mi?
enişte : evet. ama sana bir şey söyleyeyim şartlar böyle gelişmeseydi* adnan polat hayatta galatasaray a başkan olamazdı. hatta mehmet cansun zamanı mı ne futbol şube sorumlusuyken istemiyorlardı. ne işi var diyorlardı bu adamın. cemiyete sonradan giren bir adamdı.
ben: ee? sonra? neyse futbolcuları konuşalım biraz.
enişte: oğlum şimdiki futbolculara bakarsan eskiler sokak çocuğuydu.
ben : hangileri?
enişte: tanju, semih falan. bunlara göre amatördü. ama yurt dışında oynayanlara bakarsak şimdikiler de profesyonel değil.
ben: bana şu anda üç büyüklerden, bu adam paranın hakkını vererek bu işi yapıyor diyebilir misin yerli oynculardan peki? eskiye kıyasla.
enişte: fenerden kolay sayamam da. ne bileyim ryan giggs e yakın hiçbir adam yok yerli. hatta yabancı da yok. ama sizde nonda, kewell,baros yerlilerden bir tek mehmet topal ile mustafa sarp var profesyonel.
ben : peki eskilerden?
enişte: valla ben bir tek cüneyt tanman ı tanırım. adamdı.
ben: büyük yusuf'u hatırlar mısın?
enişte: off. bildiğin alemciydi. sabah maçta akşam meyhanedeydi. cumartesi maç, pazar florya oteldeydi.
ben: van gobbel i hatırlar mısın peki?
enişte: iki tane vardı ondan türkiye de. bir o, diğeri de wagenhaus.
ben: şimdilerde şansımız ne sence?
enişte: sanki galatasaray ın üstünde büyü var. 2 senedir çok iyi gidiyorlar ama en alakasız, en ufak bir problem gelip yıkıyor. anlamadım. geçen sene uefa yı rahat almalıydınız.
ben: bir fenerli olarak bunları söyleyebilmen ne hoş.
enişte: aramızda kalacağı için problem olmaz. söylerim.
enişteme söz verdiğim gibi kimseye anlatmayacağım bu diyalog da geçmiştir. hepsi kötü değildir de fenerlilerdir işte.
iş derbi izlemeye gelince de durum değişmez. ben gökhan gönül ü överim az bişi. o da kewell ı, baros u ve nonda y över. dengeyi kuramam ama çok da üzülmem.
enişte: metin aşık, hasan kaya , güven sazak bunların hepsi pis işlerle uğraşan adamlardı.
ben: yani sizin başkanların yan yolları vardı öyle mi?
enişte : evet. ama sana bir şey söyleyeyim şartlar böyle gelişmeseydi* adnan polat hayatta galatasaray a başkan olamazdı. hatta mehmet cansun zamanı mı ne futbol şube sorumlusuyken istemiyorlardı. ne işi var diyorlardı bu adamın. cemiyete sonradan giren bir adamdı.
ben: ee? sonra? neyse futbolcuları konuşalım biraz.
enişte: oğlum şimdiki futbolculara bakarsan eskiler sokak çocuğuydu.
ben : hangileri?
enişte: tanju, semih falan. bunlara göre amatördü. ama yurt dışında oynayanlara bakarsak şimdikiler de profesyonel değil.
ben: bana şu anda üç büyüklerden, bu adam paranın hakkını vererek bu işi yapıyor diyebilir misin yerli oynculardan peki? eskiye kıyasla.
enişte: fenerden kolay sayamam da. ne bileyim ryan giggs e yakın hiçbir adam yok yerli. hatta yabancı da yok. ama sizde nonda, kewell,baros yerlilerden bir tek mehmet topal ile mustafa sarp var profesyonel.
ben : peki eskilerden?
enişte: valla ben bir tek cüneyt tanman ı tanırım. adamdı.
ben: büyük yusuf'u hatırlar mısın?
enişte: off. bildiğin alemciydi. sabah maçta akşam meyhanedeydi. cumartesi maç, pazar florya oteldeydi.
ben: van gobbel i hatırlar mısın peki?
enişte: iki tane vardı ondan türkiye de. bir o, diğeri de wagenhaus.
ben: şimdilerde şansımız ne sence?
enişte: sanki galatasaray ın üstünde büyü var. 2 senedir çok iyi gidiyorlar ama en alakasız, en ufak bir problem gelip yıkıyor. anlamadım. geçen sene uefa yı rahat almalıydınız.
ben: bir fenerli olarak bunları söyleyebilmen ne hoş.
enişte: aramızda kalacağı için problem olmaz. söylerim.
enişteme söz verdiğim gibi kimseye anlatmayacağım bu diyalog da geçmiştir. hepsi kötü değildir de fenerlilerdir işte.
iş derbi izlemeye gelince de durum değişmez. ben gökhan gönül ü överim az bişi. o da kewell ı, baros u ve nonda y över. dengeyi kuramam ama çok da üzülmem.
