21
söz konusu olan maç,
(bkz: 14 nisan 2019 fenerbahçe galatasaray maçı)
bir pazar günü oynanan bu maçın moduna hankmoody devrem ile beraber günler öncesinden girmiştik zaten. fakat, maça günler kala yaptığımız araştırmalar sonucu maçı seyredebileceğimiz sadece 1 yer olduğu ve o yerin de maximum 200-250 kadar adam alabileceği gerçeğini de kanıksamıştık. maç günü sabah içtimasının ardından tek televizyon olan yer kantine varmamız saat sabah 10 civarıydı fakat maça 9 saat olmasına rağmen 100 kişiye yakın adam yer tutmaya çoktan başlamıştı bile. biz o maçı izlemeliydik bir şekilde tabi. ilk başlarda yerimizi güzel korusak da, pazar ziyaretçi günü olmasından dolayı ziyaretçi parkından sandalye taşıyan personel sayısı artınca milletin anası, babası ayakta kaldı ve kışla komutanı olaya el atmak durumunda kaldı... akşam 17:00'e kadar ziyaretçi parkı ve kantin çevresnde tam kamuflajsız ve traşsız adam olmayacaktı...
tabi bizim 5-6 saattir verdiğimiz mücadele boşa gitti ve gidip traşı da bir güzel olduk. bu kez 17:00'den sonra tuttuğumuz yeri korumak gibi bir görevimiz vardı ama her yer her yerdeydi tabiri caizse. bizim koyduğumuz sandalyede bambaşka adamlar falan oturuyordu en son. neyse o hengameyi de atlattık bir şekilde ama yerimize kurulan adama hankmoody 'nin benim hakkımı yiyenin çoluğundan, çocuğundan çıksın!" serzenişi işe yaramış olacak ki, hakikaten herif akşam yemeğinde çıkan sütlacı kaşıklayıp "ben izlemekten vazgeçtim." diyerek gitti amk. ona anlam veremedik...
maça gelecek olursak, fm'deki 2 boyutlu noktalar halinde izledik desek yeridir amk. çünkü televizyona mesafemiz rahat 200 metreye yakındı. gol attığımızı falan ön sıralardaki hareketlenmeden öğrendik.
değişik bir tecrübeydi yani. umarım bir gün herkes tadar.*
(bkz: 14 nisan 2019 fenerbahçe galatasaray maçı)
bir pazar günü oynanan bu maçın moduna hankmoody devrem ile beraber günler öncesinden girmiştik zaten. fakat, maça günler kala yaptığımız araştırmalar sonucu maçı seyredebileceğimiz sadece 1 yer olduğu ve o yerin de maximum 200-250 kadar adam alabileceği gerçeğini de kanıksamıştık. maç günü sabah içtimasının ardından tek televizyon olan yer kantine varmamız saat sabah 10 civarıydı fakat maça 9 saat olmasına rağmen 100 kişiye yakın adam yer tutmaya çoktan başlamıştı bile. biz o maçı izlemeliydik bir şekilde tabi. ilk başlarda yerimizi güzel korusak da, pazar ziyaretçi günü olmasından dolayı ziyaretçi parkından sandalye taşıyan personel sayısı artınca milletin anası, babası ayakta kaldı ve kışla komutanı olaya el atmak durumunda kaldı... akşam 17:00'e kadar ziyaretçi parkı ve kantin çevresnde tam kamuflajsız ve traşsız adam olmayacaktı...
tabi bizim 5-6 saattir verdiğimiz mücadele boşa gitti ve gidip traşı da bir güzel olduk. bu kez 17:00'den sonra tuttuğumuz yeri korumak gibi bir görevimiz vardı ama her yer her yerdeydi tabiri caizse. bizim koyduğumuz sandalyede bambaşka adamlar falan oturuyordu en son. neyse o hengameyi de atlattık bir şekilde ama yerimize kurulan adama hankmoody 'nin benim hakkımı yiyenin çoluğundan, çocuğundan çıksın!" serzenişi işe yaramış olacak ki, hakikaten herif akşam yemeğinde çıkan sütlacı kaşıklayıp "ben izlemekten vazgeçtim." diyerek gitti amk. ona anlam veremedik...
maça gelecek olursak, fm'deki 2 boyutlu noktalar halinde izledik desek yeridir amk. çünkü televizyona mesafemiz rahat 200 metreye yakındı. gol attığımızı falan ön sıralardaki hareketlenmeden öğrendik.
değişik bir tecrübeydi yani. umarım bir gün herkes tadar.*