21380
2018-19 sezonunda şampiyon olacağına inandığım takımımdır. ancak akıllı davranırsak gelecek yıllar daha parlak olacaktır. bunu bu seneyi çok kötü yönetmemize ve kötü oyunumuza rağmen söylüyorum. bu seneki tüm hatalarımıza ve hakkımızın gasp edilmesine rağmen aradaki fark sadece bir beraberlik. öne geçip verdiğimiz beraberliklerden birkaçını önleyebilseydik şimdi güle oynaya öndeydik.
ama bu bize çok önemli bir tecrübe sağladı. gelecek yıl bu oyunlara düşmeyip işi baştan sıkı tutarsak farkla şampiyon oluruz. ve bunlar, ara şampiyonluklar değil seri şampiyonluklar olur.
sırayla rakiplere bakacak olursak, her ne kadar beşiktaş son dönemde iyi skorlar alsa da bunun sebebi nispeten kolay fikstüre, şampiyonluğun kaçması nedeniyle oluşan geçen seneki fenerbahçe benzeri rahatlığa, 34 yaşındaki burak'a ve kiralık adem ljajic'e bağlıydı biraz. ayrıca şenol güneş'in kafasının rahatlamasıyla kendini işine vermesi de etken oldu. ama seneye şenol güneş yok. maddi durumları da gittikçe kötüleşmektedir. seneye klasik beşiktaş tarzına kesin dönüş yapacaklarını düşünüyorum.
şimdi de ligin en iyi takımı denen başakşehir'e gelelim. yıllarca baskı olmadığı için istikrar içinde oluşturulmuş bir sistemleri var. bu süper ligde evet çok parlak gözüküyor ama ispanya veya italya liglerinde klasik bir orta-alt sıra takımından daha iyi değiller. kendinden zayıf rakiplere karşı ortalama düzeyde bir pas oyunu oynuyorlar. güçlü rakiplere karşı da maçların belirli dönemlerinde bunu bazen başarıyorlar. başlangıcın biraz üzerinde temel oyun planları olduğu için bazen pas oyunu ile yerleşerek bazen kontra atakla en önemlisi de visca'nın iyi oyunuyla buralara kadar geldiler. bizim bu ortalama-altı takımı geçemememiz zaten avrupa'da neden başarısız olduğumuzu açıklıyor. ama iyi haber şu ki başakşehir'in en üstü bu. bundan daha iyisi olamazlar. buraya kadar gelmelerinin de zaten saha içi olduğu kadar saha dışı faaliyetleri sebebi ile de olduğunu hepimiz biliyoruz.
rakiplerin durumuna göre biz ise özellikle defansta iyi bir ikili bulduk. forvette bu kadar yatırım yapılmışken bir değişiklik olacağını sanmıyor. bir tane genç yabancı transferi olabilir. diğer gidecekler ve kiralıklar yerine yine scout transferleri yapılıp altyapıdan da birkaç oyuncu ekleyebilirsek mevcut omurgayı güçlendirerek devam etmiş oluruz.
özellikle malatya maçlarında defans ikilimizin katkıları ile oluşan oyunun üzerine gidip bunu sisteme dönüştürebilirsek bu seneki en büyük sıkıntımız olan sistemsizliği bitirebileceğimizi düşünüyorum. çünkü takımın bu maçlarda daha önceki maçlarda olmayan bazı ışıklar verdiğini düşünüyorum. özellikle set oyunu oynama konusunda bu seneki en iyi maçlarımızdı. ilk maçta defansif olarak iyi olmamıza rağmen pozisyon bulamadık ama ikinci maçta bunu da başarabildik.
ayrıca özellikle deplasman maçlarında gördüğümüz takımın sinme durumunu önlemek için yapılacak transferlerde, oyuncu karakterlerinin de buna uygun olmasına dikkat edilmeliyiz. bu sinik oyunun asıl sebebi sistemsizliktir. ama futbolcu rolleri de takım mühendisliği ve dolayısıyla sistem oluşturulması adımında önemlidir.
ama bu bize çok önemli bir tecrübe sağladı. gelecek yıl bu oyunlara düşmeyip işi baştan sıkı tutarsak farkla şampiyon oluruz. ve bunlar, ara şampiyonluklar değil seri şampiyonluklar olur.
sırayla rakiplere bakacak olursak, her ne kadar beşiktaş son dönemde iyi skorlar alsa da bunun sebebi nispeten kolay fikstüre, şampiyonluğun kaçması nedeniyle oluşan geçen seneki fenerbahçe benzeri rahatlığa, 34 yaşındaki burak'a ve kiralık adem ljajic'e bağlıydı biraz. ayrıca şenol güneş'in kafasının rahatlamasıyla kendini işine vermesi de etken oldu. ama seneye şenol güneş yok. maddi durumları da gittikçe kötüleşmektedir. seneye klasik beşiktaş tarzına kesin dönüş yapacaklarını düşünüyorum.
şimdi de ligin en iyi takımı denen başakşehir'e gelelim. yıllarca baskı olmadığı için istikrar içinde oluşturulmuş bir sistemleri var. bu süper ligde evet çok parlak gözüküyor ama ispanya veya italya liglerinde klasik bir orta-alt sıra takımından daha iyi değiller. kendinden zayıf rakiplere karşı ortalama düzeyde bir pas oyunu oynuyorlar. güçlü rakiplere karşı da maçların belirli dönemlerinde bunu bazen başarıyorlar. başlangıcın biraz üzerinde temel oyun planları olduğu için bazen pas oyunu ile yerleşerek bazen kontra atakla en önemlisi de visca'nın iyi oyunuyla buralara kadar geldiler. bizim bu ortalama-altı takımı geçemememiz zaten avrupa'da neden başarısız olduğumuzu açıklıyor. ama iyi haber şu ki başakşehir'in en üstü bu. bundan daha iyisi olamazlar. buraya kadar gelmelerinin de zaten saha içi olduğu kadar saha dışı faaliyetleri sebebi ile de olduğunu hepimiz biliyoruz.
rakiplerin durumuna göre biz ise özellikle defansta iyi bir ikili bulduk. forvette bu kadar yatırım yapılmışken bir değişiklik olacağını sanmıyor. bir tane genç yabancı transferi olabilir. diğer gidecekler ve kiralıklar yerine yine scout transferleri yapılıp altyapıdan da birkaç oyuncu ekleyebilirsek mevcut omurgayı güçlendirerek devam etmiş oluruz.
özellikle malatya maçlarında defans ikilimizin katkıları ile oluşan oyunun üzerine gidip bunu sisteme dönüştürebilirsek bu seneki en büyük sıkıntımız olan sistemsizliği bitirebileceğimizi düşünüyorum. çünkü takımın bu maçlarda daha önceki maçlarda olmayan bazı ışıklar verdiğini düşünüyorum. özellikle set oyunu oynama konusunda bu seneki en iyi maçlarımızdı. ilk maçta defansif olarak iyi olmamıza rağmen pozisyon bulamadık ama ikinci maçta bunu da başarabildik.
ayrıca özellikle deplasman maçlarında gördüğümüz takımın sinme durumunu önlemek için yapılacak transferlerde, oyuncu karakterlerinin de buna uygun olmasına dikkat edilmeliyiz. bu sinik oyunun asıl sebebi sistemsizliktir. ama futbolcu rolleri de takım mühendisliği ve dolayısıyla sistem oluşturulması adımında önemlidir.
