• 84
    aslında 2011 yılında gerçekleşmiş olaydır. kısacası gençler sarı öküzü vermeyecektik. ne kadar kötü yönetim olursa olsun darbe çağrıştıran herhangi bir hareketi desteklememeliydik. 2011'e kadar liseciler çok başkan seçtirdi bu kulübe. ancak o sene ilk defa başkan düşürdüler. bu gücü bir kere alan adam yine dener. velhasıl 2011 senesinde adnan polat'a ne yapıldıysa dün itibariyle mustafa cengiz'e o yapılmıştır. ikisinin de ortak özelliği liseli olmamalarıdır. bu iki dönemin bir başka ortak özelliği de kulübün tam nefes aldığı dönemler olmasıdır. 2011 yılına baktığımız zaman stad açılmış, güzel sponsorluk anlaşmaları yapılmış ve kulüp gerçekten iyi gelirlere kavuşmuşken düşürdüler adnan polat'ı. mehmet karlı çıktı j'accuse dedi ve bitti. mehmet karlı bir daha kimseye j'accuse demedi, diyemez de zaten. neyse sonra inan kıraç hedefi gösterdi ünal aysal başkan oldu. kulüp başarılı bir dönem geçirdi ve liseliler yine kaymağını yemiş oldu. iddia ediyorum o dönem adnan polat da başkan olarak kalsa takım o kadar başarılı olurdu. ama liselile hiçbir zaman dışarıdan bir yönetimin galatasaray'da başarılı olmasına müsade etmezler, etmediler de. bugüne dönersek, uefa ile anlaşma yapılmış, yine güzel bir gelir-gider dengesi kurulmuş ve ezeli rakiplerin en az 5 sene mali açıdan toparlanamayacakları garantilenmişken yine liseli olmayan bir başkan lise darbesiyle indirildi. bu iki olay birbirinin tıpatıp aynısı. o gün adnan polat'ı verdik, bugün mustafa cengiz'i istiyorlar. bu arada daha önce de defalarca yazdığım üzere mustafa cengiz yönetimini başarısız buluyorum ve mayıs ayında görevi bırakmaları gerektiğini düşünüyorum ancak bu yöntem tehlikeli. adnan polat'ı verdik, mustafa cengiz'i de bu liseci zihniyede verirse artık istedikleri gibi at koştururlar kulüpte. iş mustafa cengiz meselesini çoktan aştı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın