aslında bu entry'i
galatasaray başlığına girecektim ama buraya girmenin daha doğru olduğunu düşündüm. inanın bana fb'ye yenilmek, bjk'ye yenilmek, başakşehir'e şampiyonluğu kaptırmak falan hiçbiri beni yaralamıyor ama tuttuğum takımın bana ait olmadığı hissi dışında yönetildiğini görünce içim parçalanıyor. işte dün mustafa cengiz'in ibra edilmeme anlarını izlerken
* ilk defa bu kulübün bana ait olmadığını hissettim, boğazım düğümlendi, içim parçalandı. ve tabii ki isyan ettim...
bu adam geldiği ilk günden beri galatasaray'ın tek kuruşunu heba etmedi. bu kulübü avrupa'dan 3 yıl men cezası almaktan kurtardı. her ne kadar büyük pay fatih hocada olsa da başkan olduktan 5 ay sonra şampiyonluk gördü. ve şu anda ikinci şampiyonluğuna doğru gidiyor. yanlış yaptığı şeyler de yok mu, tabii ki var lakin mustafa cengiz hiçbir zaman bu yanlışları bile isteye yapmadı. hiçbir zaman galatasaray'ın menfaatlerine ters düşen bir çaba içerisine girmedi. her zaman doğru kaldı ve "doğru adam" ibra edilmedi. bunun adı tek kelimeyle ihanettir...