284
bu yorumcu arkadaşı okuduktan sonra çekiliyorum bir kenara derin derin düşüncelere dalıyorum. soruyorum kendime kendime " öyle ya da böyle meslek hayatımda ülkem adına şu güne kadar benim alanımda başarılan en büyük başarılarda imzası olanlardan biri olsam, o sırada çuvalla para kazanmam yetmiyormuş gibi çok sevilsem... meslekten emekli olduktan sonra hakan ünsal gibi geçmişime kin besler miyim ?" bir o yana gidiyorum bir bu yana gidiyorum. uykulardan terli terli uyanıp bir sigara yakıyorum. cevabım her seferinde aynı oluyor "yok olmazsın sen k.hakan gibi" diyorum kendi kendime.
futbolculuk gibi meslek var mıdır be dostlar. işini yapıyorsun, iyi para kazanıyorsun üstüne deliler gibi seviliyorsun. profesyonel sporculuk dışında sadece işini yaptı diye insanlara hürmet gösterilen başka bir meslek grubu var mıdır allah aşkına ? futbolda az biraz başarı kazandın mı karakterin nasıl olursa olsun o tribünden bu tribüne oleylere en önce çağırılıyorsun. k.hakan yıllarca oleylerden üçlülere koştu durdu. "abi ben gidiyorum biraz yurtdışında takılcam" dedi galatasaray eyvallah ciğerim dedi yol verdi. yurtdışında 1 sezon tutunamadı tası tarağı topladı döndü vatana... galatasaray ciğerim kapımız sana her zaman açık diyip buyur etti k.hakanı içeri. başarısız performansları eski topraktır diyerek sineye çekildi. ve o gün geldi ki galatasaray yenilenmek kararı aldı. k.hakana usulunce jübile teklifi yapıldı. yok ben oynıcam, oynıcam işte laaannn diye tutturunca tamam güzel dostum artık burada oynayamazsın başka kulüp bul denildi.
ne kadar normal değil mi ?
jübile teklif edildi, teklif kabul edilmedi yollar ayrıldı. yani ortada siktir çekilme durumu yok. işte k.hakan gayet normal olan bu olayı içinde büyüttü büyüttü adeta ağzına kadar hınç ve kinle doldu.
sonra birde baktık bu arkadaş parlak takım elbiselerle futbol yorumculuğu yapmaya başlamış renkli camda. her yorumunda olayları öyle bir şekilde yorumladı ki her konuyu dönüp dolaştırıp ona ve onun dönemine yapılan yanlışlara getirdi. sanki galatasarayda ölmüş dedesinin ruhunun hayır için oynamış havası yakaladı yorumlarında. sanki galatasaray k.hakana yapışmış bir asalak bir keneymişde hakan kurtulamamış ondan. sanki k.hakan senelerce süper oynamış ama sürekli küfür yemiş üstüne 27 yaşında siktir git lan burdan sen çok iyi oynuyon biz seni istemiyorz artık denilmiş.
tahminimce hakan ünsalın futbolculuk hayatı boyunca kazandığı para torunlarına bile üst düzey bir hayat geçirtemeye yeter. yani yorumculuktan kazanacağı paraya bel bağlamış bir adam değil küçük hakan. ekmek parası için böyle konuşsa yine bu kadar önemsemezdim yorumlarını. şu gün yaptıgı yorumların amacı "kendisine ve dönem arkadaşlarına yapılan yanlışları kamuoyuna açıklamak ve galatasarayı karalamak"tır ve bu işte çok başarısızdır zira bu taraftar hakan ünsala gösterilen hürmet ve toleransları da gayet iyi hatırlamaktadır. kulübün her şeyi kitaba göre yaptıgını da hatırlamaktadır. k.hakanın bir inat uğruna mesleğinden ali sami yen çimlerinde değil de rize stadında bıraktığını da hatırlamaktadır. küçük insanların büyük egoları olurmuş. k.hakanın egosu o kadar büyümüş ki kendisini galatasaraydan büyük görmeye başlamış. ne acıdır ki kendi lakabının küçük oldugunu unutmuş işte.
demem o dur ki ustacım her insan arada bir oturup " ne yapıyorum lan ben ?" diye sorgulamalı kendini. "ben şimdi böyle konuşuyorum ama benim geçmişim bu, ben bugün burdaysam hasan abinin, güler gıda aş.nin bana çok yardımı oldu" demeli. demezse, sorgulamazsa k.hakan gibi alemlerle madara olması işten bile değil.
yazı uzadıkça uzadı, bilinen şeylerin üzerinden geçtim beni mazur görün. yazdıkça rahatladım anasını satayım
tanım: yaptığı bazı yorumlar sonrasında "ulan bu sefer çok fena saçmaladım ya" dediğine emin oldugum yorumcu. bir de unutmadan takım elbise giyerken burun bandını çıkardığı için minnettar olduğum eski futbolcudur vesselam
futbolculuk gibi meslek var mıdır be dostlar. işini yapıyorsun, iyi para kazanıyorsun üstüne deliler gibi seviliyorsun. profesyonel sporculuk dışında sadece işini yaptı diye insanlara hürmet gösterilen başka bir meslek grubu var mıdır allah aşkına ? futbolda az biraz başarı kazandın mı karakterin nasıl olursa olsun o tribünden bu tribüne oleylere en önce çağırılıyorsun. k.hakan yıllarca oleylerden üçlülere koştu durdu. "abi ben gidiyorum biraz yurtdışında takılcam" dedi galatasaray eyvallah ciğerim dedi yol verdi. yurtdışında 1 sezon tutunamadı tası tarağı topladı döndü vatana... galatasaray ciğerim kapımız sana her zaman açık diyip buyur etti k.hakanı içeri. başarısız performansları eski topraktır diyerek sineye çekildi. ve o gün geldi ki galatasaray yenilenmek kararı aldı. k.hakana usulunce jübile teklifi yapıldı. yok ben oynıcam, oynıcam işte laaannn diye tutturunca tamam güzel dostum artık burada oynayamazsın başka kulüp bul denildi.
ne kadar normal değil mi ?
jübile teklif edildi, teklif kabul edilmedi yollar ayrıldı. yani ortada siktir çekilme durumu yok. işte k.hakan gayet normal olan bu olayı içinde büyüttü büyüttü adeta ağzına kadar hınç ve kinle doldu.
sonra birde baktık bu arkadaş parlak takım elbiselerle futbol yorumculuğu yapmaya başlamış renkli camda. her yorumunda olayları öyle bir şekilde yorumladı ki her konuyu dönüp dolaştırıp ona ve onun dönemine yapılan yanlışlara getirdi. sanki galatasarayda ölmüş dedesinin ruhunun hayır için oynamış havası yakaladı yorumlarında. sanki galatasaray k.hakana yapışmış bir asalak bir keneymişde hakan kurtulamamış ondan. sanki k.hakan senelerce süper oynamış ama sürekli küfür yemiş üstüne 27 yaşında siktir git lan burdan sen çok iyi oynuyon biz seni istemiyorz artık denilmiş.
tahminimce hakan ünsalın futbolculuk hayatı boyunca kazandığı para torunlarına bile üst düzey bir hayat geçirtemeye yeter. yani yorumculuktan kazanacağı paraya bel bağlamış bir adam değil küçük hakan. ekmek parası için böyle konuşsa yine bu kadar önemsemezdim yorumlarını. şu gün yaptıgı yorumların amacı "kendisine ve dönem arkadaşlarına yapılan yanlışları kamuoyuna açıklamak ve galatasarayı karalamak"tır ve bu işte çok başarısızdır zira bu taraftar hakan ünsala gösterilen hürmet ve toleransları da gayet iyi hatırlamaktadır. kulübün her şeyi kitaba göre yaptıgını da hatırlamaktadır. k.hakanın bir inat uğruna mesleğinden ali sami yen çimlerinde değil de rize stadında bıraktığını da hatırlamaktadır. küçük insanların büyük egoları olurmuş. k.hakanın egosu o kadar büyümüş ki kendisini galatasaraydan büyük görmeye başlamış. ne acıdır ki kendi lakabının küçük oldugunu unutmuş işte.
demem o dur ki ustacım her insan arada bir oturup " ne yapıyorum lan ben ?" diye sorgulamalı kendini. "ben şimdi böyle konuşuyorum ama benim geçmişim bu, ben bugün burdaysam hasan abinin, güler gıda aş.nin bana çok yardımı oldu" demeli. demezse, sorgulamazsa k.hakan gibi alemlerle madara olması işten bile değil.
yazı uzadıkça uzadı, bilinen şeylerin üzerinden geçtim beni mazur görün. yazdıkça rahatladım anasını satayım
tanım: yaptığı bazı yorumlar sonrasında "ulan bu sefer çok fena saçmaladım ya" dediğine emin oldugum yorumcu. bir de unutmadan takım elbise giyerken burun bandını çıkardığı için minnettar olduğum eski futbolcudur vesselam