21194
(bkz: 24 şubat 2019 galatasaray akhisarspor maçı)
maç sonrası yazacaağım yazıyı daha ikinci yarı başına kafamda tasarlarken öyle ya da böyle maçı alırız ben de yazarım diyordum. sonra baktım 3 puan gidiyor bir yandan buna üzülüyorum diğer yandan yenilgi sonrası yazdığımı düşünecekler diye. neyse ki kostas ve ryan sağolsun hem gönlümüzü rahat ettirdiler hem de bu yazıyı yazmamda bir beis kalmamasını sağladılar.
oynanan futbol tam anlamıyla leşti. yani mesela bir sivas antalya maçı da bizim ki kadar heyecanlı geçti ama oynanan top?
114 yıllık şanlı bir tarihin var, kuruluş felsefen belli ingilizler gibi diyoruz, ve yıl 2019 ligde tutunmaya çalışan bir takıma karşı temel taktiğin onyekuruya ver koşsun. tamam anlarım bu adam bir salah olsa anlarım bu adam bir bale olsa hadi abartmayayım anlarım bu adam bir bruma olsa ama değil. ki biz brumaları rodiguesleri de eleştiriyorduk. bu adamsa tamamen beynini evde bırakıyor maça çıkarken. ben bu kadar top ezsem 3.amatörün kapısından sokmazlar beni.
diğer bir durum da takımın ne yapacağını bilmemesi. yani onyekuru taktiği dışında bir taktiğimiz zaten yok. bireysel olarak iyi oynayan topçuların bişeyler yapmasına bakıyoruz resmen. ki bunlar da neden olduğunu çözemesem de biribirinden başkasına pas vermeyen belhanda-fegholi ve bunlara uyum sağlayan mariano. bu 3 adam bişeyler yaparsa yanlışlık olsa da gol atarız diye bkliyorz. hadi bulamadık mı golü dakika da 60 falan geçti mi dön hemen 2008 ruhuna şişir babam ileriye sanki hakan şükür var nasıl olsa gol olur bi şekilde.
cidden galatasaraydan topçu izlemeye gelen bir scout olsam "ulan madridi falan felç eden takım/td bu mu ya?" derim.
kendisini çok severim, o varken koşulsuz desteklerim ama son 2 maçın en formsuzu hiç bir oyuncu değil hoca.
umarım ters giden bilmediğimiz yönetimsel falan bir sorunu yoktur. sadece bir geçiş sürecidir.
benim yine inancım tam hocaya. ama kendini toparlarsa daha emin adımlarla ilerleriz.
maç sonrası yazacaağım yazıyı daha ikinci yarı başına kafamda tasarlarken öyle ya da böyle maçı alırız ben de yazarım diyordum. sonra baktım 3 puan gidiyor bir yandan buna üzülüyorum diğer yandan yenilgi sonrası yazdığımı düşünecekler diye. neyse ki kostas ve ryan sağolsun hem gönlümüzü rahat ettirdiler hem de bu yazıyı yazmamda bir beis kalmamasını sağladılar.
oynanan futbol tam anlamıyla leşti. yani mesela bir sivas antalya maçı da bizim ki kadar heyecanlı geçti ama oynanan top?
114 yıllık şanlı bir tarihin var, kuruluş felsefen belli ingilizler gibi diyoruz, ve yıl 2019 ligde tutunmaya çalışan bir takıma karşı temel taktiğin onyekuruya ver koşsun. tamam anlarım bu adam bir salah olsa anlarım bu adam bir bale olsa hadi abartmayayım anlarım bu adam bir bruma olsa ama değil. ki biz brumaları rodiguesleri de eleştiriyorduk. bu adamsa tamamen beynini evde bırakıyor maça çıkarken. ben bu kadar top ezsem 3.amatörün kapısından sokmazlar beni.
diğer bir durum da takımın ne yapacağını bilmemesi. yani onyekuru taktiği dışında bir taktiğimiz zaten yok. bireysel olarak iyi oynayan topçuların bişeyler yapmasına bakıyoruz resmen. ki bunlar da neden olduğunu çözemesem de biribirinden başkasına pas vermeyen belhanda-fegholi ve bunlara uyum sağlayan mariano. bu 3 adam bişeyler yaparsa yanlışlık olsa da gol atarız diye bkliyorz. hadi bulamadık mı golü dakika da 60 falan geçti mi dön hemen 2008 ruhuna şişir babam ileriye sanki hakan şükür var nasıl olsa gol olur bi şekilde.
cidden galatasaraydan topçu izlemeye gelen bir scout olsam "ulan madridi falan felç eden takım/td bu mu ya?" derim.
kendisini çok severim, o varken koşulsuz desteklerim ama son 2 maçın en formsuzu hiç bir oyuncu değil hoca.
umarım ters giden bilmediğimiz yönetimsel falan bir sorunu yoktur. sadece bir geçiş sürecidir.
benim yine inancım tam hocaya. ama kendini toparlarsa daha emin adımlarla ilerleriz.