2018-2019 Türkiye Süper Lig 21.Hafta Maçı
19:00 Ali Sami Yen Arena
3 - 1
  • 457
    (bkz: 3 ekim 2018 porto galatasaray maçı)ndan sonra galatasaray'ın bu sezon ligde şu ana kadarki en iyi oynadığı maçtı. özellikle ilk 20 dakikada 3-0 olabilecek bir maçtı. öyle ki; kaç tane gol yersek yiyelim bir fazlasını atabileceğimize dair güven veriyordu takım. nitekim 3-1 kazandık ve 22. şampiyonluk için yürüyüşümüze emin adımlarla ilerlemeye devam ediyoruz.

    maçtan sonra yayıncı kuruluşun abonelerine dağıttığı özeti izlerseniz trabzonspor'un yakaladığı pozisyonların hepsini var ancak galatasaray'ın sadece golleri ve hakemin galatasaray aleyhine vermediği 3 tane pozisyon var. maçı bu özet görüntülerine göre yorumlayacak olursanız trabzonspor galatasaray'ı ezmiş ve galatasaray şans eseri 3 gol ve hakemin desteğiyle galip gelmiştir. bu maçın özetinin bu şekilde hazırlanmasının da tek amacı buydu zaten. yayıncı kuruluşun bize karşı tavrı bu. açıkçası bu beklendik bir durum. maalesef bu dezavantajla ilerlememiz gerekiyor.

    yine maçtan sonra türkiye'de izlenen tüm spor programlarının baş rol oyuncusu maçın hakemi ümit öztürk oldu. galatasaray'ın maçın genelindeki baskılı, istekli, coşkulu oyunu şöyle ağız ucuyla bir kaç saniyede geçiştirilirken hakem hataları dakikalarca hatta saatlerce konuşuldu. ilk defa bir hakem hata yaptı diye değil, galatasaray lehine hata yapıldığı için ortalık yangın yerine çevrildi. açıkçası genel spor medyasının galatasaray alerji herkesin malumu ama bu kadar ayyuka çıkacaklarını tahmin etmezdim. maalesef bu dezavantajı da bilerek ilerlememiz gerekiyor.

    bir tarafta 28 kasım 2018 kulüpler birliği vakfı açıklaması ile "hakemler de insandır, hata yapabilir" denirken diğer yandan hakem ümit öztürk üzerinden bundan sonra galatasaray maçına atanacak hakemlere ciddi bir göz dağı verdi. iki olayı birleştirdiğinizde hakemleri için şu mesaj ortaya çıkıyor: "sizler de insansınız, hata yapabilirsiniz ancak galatasaray lehine bir hata yapamazsınız". sezonun geri kalanını tüm bunları göz ardı etmeden ilerlememiz gerekiyor.

    gelelim dillere pelesenk olan şu 3 pozisyona.
    1- nagatomonun "fuck off" dediği pozisyon; hakem raporunda duymadığını söylemiş. hakem olarak bunu duyarsan verirsin, duymazsan vermezsin. duyup ta vermezsen art niyetli olursun. çünkü bu bir küfürdür. türkçesi "sektir git"'tir. "hadi ordan" falan değildir. bu küfür bizim sahalarımızda 10 kere ediliyorsa 1-2 tanesi hakemler tarafından yakalanır ve kırmızı kart verilir, 2-3 tanesi hakemin iyi ya da kötü niyetinden ötürü duymazlıktan gelinir, geri kalanı da gerçekten maç içinde duyulmaz ki nagatomo'nunkinde bunun olma ihtimali çok yüksek çünkü hakem hem nagatomo'ya en az 15m uzaklıkta ve 47 bin kişi aynı anda verilen faule bağırarak itiraz ediyor.

    2- diagne'nin rodelega'ya yaptığı faul; benzer 2-3 pozisyonda hakem aynı şekilde karar verdi. bu pozisyonda bu şekilde karar vermesi normal, tersini yapsaydı standardı tutturamamış olurdu.

    3- pek çok galatasaray'lının bile penaltı dediği marcao'nun ekuban'ın ayağına bastığı pozisyon. burda bir paradigma ortaya koyacağım. bu pozisyona yayıncı kuruluşun tam ayağa bastığı anı ileri geri yaparak izlerseniz sarı kart bile verilmesi gerekir ancak pozisyonu lütfen açıp tekrar izleyin; marcao ayağını kaldırıp yere indirirken henüz ekuban'ın ayağı yerden kalkmamıştı bile. tam marcao'nun ayağı yere değmeye ramak kala, ekuban ayağını, marcao'nun ayağını yere basacağı doğrultuda kaldırıyor ve ister istemez bir temas oluyor. bu, hakemin de raporunda belirttiği gibi penaltıya sebebiyet verebileceği kasıtlı bir müdahale değil. çok yakın bir mesafeden sert bir şutun istemsizce ele değmesiyle eş değerdir. var olmasa ve bir hakem bu pozisyona penaltı verse kimsenin herhangi bir itirazda bulunacağını sanmam. pozisyonu var ekranında marcao'nun ayağını kaldırmadan öncesinden geriye alarak izlediğinizde aslında marcao'nun çok öncesinden ayağını nereye koyacağına karar verdiğini ve ekuban ayağını kaldırdığında o bir kaç mili-saniyede yapacak hiç bir şeyi yok.

    sezon içerindeki tüm maçları taradığınızda bu 3 pozisyona eş değer en az 20-30 pozisyon bulabilirsiniz ve bu pozisyonlarda verilen kararların yarı yarıya farklı olduğunu görebilirsiniz. ama söz konusu galatasaray olunca hangi karar rakiplerin işine geliyorsa doğru karar o oluyor. bunlar yine beklendik şeyler maalesef. bu ülkede siyaset medyası nasıl kişiler üzerinden yürütülüyorsa spor medyası da benzer şekilde belirli kulüpler üzerinden yürütülüyor.

    insan beklemediği şeylere tepki verir, beklediği şeylere ise akılcı aksiyonlar alır. tüm bunlar bilindiği için ligin geri kalanı için rasyonel aksiyonlar alınmalı. en akılsız iş, karşımızdakilere onlar gibi, demeç vererek, siteden bildiri yayınlayarak, tweet atarak polemiğe girmek olur. çünkü karşı tarafın en önemli enstrümanı bu. zaten dikkat ederseniz bizi hep o çukura çekmeye çalışıyorlar. bu tuzağa düşmemek gerek. bizim verebileceğimiz en güzel cevap sahaya çıkıp, rakip takımı da hakemleri de seyirciyi de yenmemiz. konsantrasyonumuzu bozacak futbol dışı gereksiz çekişmelere girmeden ilerlemeliyiz.

    (bkz: hedef 22)
App Store'dan indirin Google Play'den alın