• 1754
    spor kulüplerinde 2 yönden ibra edilirsiniz. idari ve mali. yönetimin anlaması gereken şu; milyonlarca insan bir şirketin taraftarı değil. para kazanan, kar-zarar eden, borçlanan, personel çalıştıran, mal ve hizmet satın alan bu şirketin, kuruluşun bütün amacı temelde sportiftir. galatasaray borsada kar payı dağıtmak, istihdam sağlamak, kar elde etmek amacıyla kurulmamıştır. bütün bunlar sportif başarı ve yarışma için araçtır sadece. mali gücü değerli kılan sportif başarıyı sağlayan esas etmen olmasından ileri gelir. mustafa cengiz yönetimi galatasarayı mali yönden iyi yönetiyor olabilir ki bu da göreceli. esas sorun mustafa cengiz'in araçla amacı karıştırdığı görülüyor.

    galatasarayı yönetenler gökten zembille inmiş özel bilgi ve birikimle donatılmış, sadece kendilerinin vakıf olabileceği gizli kriterlerle yönetmiyorlar galatasarayı. örneğin; açık kaynaklardan pek çok insan dilerse galatasaray ve uefa arasında başkanın sık sık "settlement agreement" diye dillere pelesenk ettiği anlaşmayı okuyabilir, yorumlayabilir. yapıyorlar da bunu. sattığın kadar al kuralı varsa, bonservissiz ya da kiralık oyuncu transfer edilebileceğini, elde edilen bonservis gelirinin ara transfer döneminde harcanamazsa, önümüzdeki yaz transfer döneminde kullanılamayacağını vs biliyorlar.

    galatasaraylıları esas çıldırtan, beceriksizliklerini, iş bilmezliklerini ısrarla, "galatasarayın bir kuruşunu yedirmem", "ayağı çamurlu maça gelen taraftar", "çocuğunun rızkından kesip forma alan taraftar" vs gibi ajitasyonlarla kapatmaya çalışması. siyasetin bulanık suları işte buralarç demogoji, hamaset. serumla divan kuruluna gelen yöneticiler, hasta hasta uykusuz can siparene çalışan bir başkan, uzatılabilir. dursun aydın özbek yönetimi döenminden beri taraftar bu masalları dinliyor. 7 aydır galatasaraylı masal dinliyor. mali yönden galatasarayı çok başarılı yönettiğini, galatasarayı bir kuruşuna sahip çıktığını her fırsatta dile getiren yönetim şunu unutmamalı; galatasarayın bir kuruşunu bile yanlış, sebepsiz, gereksiz harcamamak sizin zaten asli sorumluluğunuzdur. bu büyük bir meziyet değil; dürüst, ahlaklı ve ilkeli her insanın sorumluluk aldığı her alanda uygulaması gereken davranışlardır. sizin o koltuklarda oturmanızın sebebi, borsaya kote kar/zarar eden bir işletmeyi yönetmek değildir. galatasaraylılar, o şirketin taraftarları değildir. sizin esas işiniz galatasarayın bir kuruşunu boşa harcamadan sportif anlamda başarılı olmaktır, bu kadar.

    ali sami yen ve arkadaşları bir şirket kurmadılar. siz de 114 yıllık bir holdingin ceo su değilsiniz. biz de o şirketin borsada hissesini almış pay sahipleri değiliz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın