736
geçmiş girilerin bazılarında bahsetmiştim; krizin korkunç derin etkiler bıraktığı bir dönemden geçiyoruz ve o kara deliğin etrafında gezen, en ciddi etkilenen noktaların birindeyim.
kendimce önlemler alıp başta bana inanıp ekibime katılan personelimi ve bulunduğum konum el verdiğince tüm şirketi ayakta tutabilmek için elimden geleni, gösteriş yapmadan, mümkün olduğunca yorum yapmadan, mümkün olduğunca tutabileceğim sözler verip, başta üretimin ve istihdamın devamlılığına yönelik önlem ve bunlara bağlı eylemlerle, bütün ilgililerle olabildiğince şeffaf çalışarak gerçekleştirmeye çalışıyorum.
bu transfer sezonunu da aynı sükunet ve sabırla izlemeye, anlık tepkilerimi olabildiğince engellemeye ve yöneticilere güvenmeye çalışarak geçirmeye çalışıyorum.
her ne kadar bazılarının “ahımız var”cı tayfanın önde gidenlerinden biri olarak tanımlayacağı biri olsam da, gözlemlerim fatih terim’in bu hengamede en aklıselim davranan -semih transferi hariç-, en kendime yakın gördüğüm isim olduğunu belirtmek mecburiyetinde olduğunu söylemek zorundayım.
terim dışında, özellikle transfer konusunda, mustafa cengiz yönetiminin bugüne kadar abdürrahim albayrak gibi, kendi çıkarlarını her zaman her şeyden önde tutmuş bir ismi kullanmasını şaşkınlıkla izliyorum. özellikle mali anlamda gelen başarıların devamının, şirketin ana faaliyet konusu olan sportif alana ve özellikle futbola bağımlı olduğunu gördüklerini düşünmek istiyorum.
5 gün daha var...
5 gün içinde, bu kulüp ve kulübü adeta aileleri kadar sevenler için hem maddi hem manevi anlamda -ki bunlar birbirinden ayrılamaz niteliktedir- gerekli yatırımları tamamlayacaklarına hâlâ inanıyorum.
ve gariptir ki, bu inancımın en temel sebebi, “ahım olan” fatih terim.
krizler gerçekten ilginç dönemler.
daha söylenenecek çok söz var ama 5 gün daha bekleyelim bakalım...
kendimce önlemler alıp başta bana inanıp ekibime katılan personelimi ve bulunduğum konum el verdiğince tüm şirketi ayakta tutabilmek için elimden geleni, gösteriş yapmadan, mümkün olduğunca yorum yapmadan, mümkün olduğunca tutabileceğim sözler verip, başta üretimin ve istihdamın devamlılığına yönelik önlem ve bunlara bağlı eylemlerle, bütün ilgililerle olabildiğince şeffaf çalışarak gerçekleştirmeye çalışıyorum.
bu transfer sezonunu da aynı sükunet ve sabırla izlemeye, anlık tepkilerimi olabildiğince engellemeye ve yöneticilere güvenmeye çalışarak geçirmeye çalışıyorum.
her ne kadar bazılarının “ahımız var”cı tayfanın önde gidenlerinden biri olarak tanımlayacağı biri olsam da, gözlemlerim fatih terim’in bu hengamede en aklıselim davranan -semih transferi hariç-, en kendime yakın gördüğüm isim olduğunu belirtmek mecburiyetinde olduğunu söylemek zorundayım.
terim dışında, özellikle transfer konusunda, mustafa cengiz yönetiminin bugüne kadar abdürrahim albayrak gibi, kendi çıkarlarını her zaman her şeyden önde tutmuş bir ismi kullanmasını şaşkınlıkla izliyorum. özellikle mali anlamda gelen başarıların devamının, şirketin ana faaliyet konusu olan sportif alana ve özellikle futbola bağımlı olduğunu gördüklerini düşünmek istiyorum.
5 gün daha var...
5 gün içinde, bu kulüp ve kulübü adeta aileleri kadar sevenler için hem maddi hem manevi anlamda -ki bunlar birbirinden ayrılamaz niteliktedir- gerekli yatırımları tamamlayacaklarına hâlâ inanıyorum.
ve gariptir ki, bu inancımın en temel sebebi, “ahım olan” fatih terim.
krizler gerçekten ilginç dönemler.
daha söylenenecek çok söz var ama 5 gün daha bekleyelim bakalım...
