1366
öncelikle mustafa cengiz bireysel olarak mali işler dışında futbol branşı ile ilgili olarak neredeyse hiçbir konuya karışmıyor. transfer konusuna ise kesinlikle karışmıyor. bunu bir çok defa verdiği röportajlarda belirtti. sürecin şu şekilde yönetildiği de önceden birden fazla kez belirtilmişti.
1.fatih terim ve teknik heyet transfer raporunu hazırlıyor, scout ekibinden istenilen özellikte oyuncuların rapor halinde sunulması isteniyor.
2. scout ekibi istenilen mevki ve özelliklerde oyuncuları içeren raporu fatih terim ve teknik heyete sunuluyor.
3. fatih terim ve teknik heyetin yapılan toplantılar sonucunda bir öncelik sırası oluşturuluyor. hedefteki oyuncuların kulüpleriyle görüşülmesi kararı alınıyor.
4. bu kişilerle görüşme işlemlerini yine fatih terim tarafından talep edilerek galatasaray futbol a takım idari direktörlüğü'ne getirilen şükrü hanedar ve yardımcıları yapıyor. ek olarak da abdurrahim albayrak da tabii ki hem başkan yardımcısı olarak hem de futbol takımıyla yakın çalışmayı sevdiğinden dolayı özellikle belli başlı transferlerde araya giren kişi oluyor.
bütün bunlara baktığımızda türkiye'de normalde olandan farklı bir şekilde yönetim kurulu transfer işlerine neredeyse hiç karışmıyor sadece son aşama olan kulüple ve oyuncuyla sözleşme imzalanması aşamasında devreye giriyor. yani bir nevi denetim/onay mercii konumunda görev alıyor. aslında bu sistem pek alışık olmasak da olması gereken bir sistem ama bu aslında teknik direktör ve ekibine ne kadar güvenilmesiyle de alakalı. örnek olarak beşiktaş'ta fikret orman her transfer işleminde yer alıyor. şenol güneş'in transfer edilen bir çok oyuncuda söz hakkı yok. (istisnaları elbette mevcut-örn burak yılmaz transferi). yani bu örnek üzerinden gidersek beşiktaş'ta şenol güneş'in onayını almadan bir çok transfer yapılıyor. hatta bu sebepten dolayı şenol güneş'in özellikle oynatmadığı oyuncular da mevcut. aşağıda yakın zamanda şenol güneş'in yaptığı açıklamayı paylaşıyorum.
--- alıntı ---
kararları zaten kulüp biliyor, siz benden daha iyi biliyorsunuz. yönetimle randevu alarak görüşüyorum zaten.
--- alıntı ---
kaynak: http://gss.gs/MIt
konumuza dönersek bizdeki sistemde her ne kadar spor kulübünü yöneten mustafa cengiz ve diğer yönetim kurulu üyeleri olsa da özellikle futbol branşında fatih terim'in isteği dışında bir hareket hiçbir şekilde edilmiyor. ama sonuç itibariyle yönetim mercii olmasından dolayı sorumlu olan organın yönetim kurulu yani bu yönetim kurulu üyelerini oluşturan mustafa cengiz ve ekibi olması çok doğal. ama şunu söylemek istiyorum bu olayın genelinde. bu transfer mevzusunda fatih terim'e eleştiri yapmak mümkün değil tabii ki ama transfer sürecini yönetim kurulu da yürütmüyor. bu transfer görüşmelerini fatih terim tarafından bu işler için konumlandıran şükrü hanedar yapıyor. sistemin neresinde sıkıntı var kulübün içerisinde yer almadığımızdan dolayı tam olarak bilemiyoruz; ancak demem odur ki aslında bu işte mustafa cengiz yönetiminin pek bir suçu yok. şu denebilir tabii ki o zaman; bu yönetim ne iş yapıyor, niye proaktif değiller. ama fatih terim olduğu bir yerde oluşan şu anki sistem (ki bence doğru bir sistem) buna izin vermiyor.
1.fatih terim ve teknik heyet transfer raporunu hazırlıyor, scout ekibinden istenilen özellikte oyuncuların rapor halinde sunulması isteniyor.
2. scout ekibi istenilen mevki ve özelliklerde oyuncuları içeren raporu fatih terim ve teknik heyete sunuluyor.
3. fatih terim ve teknik heyetin yapılan toplantılar sonucunda bir öncelik sırası oluşturuluyor. hedefteki oyuncuların kulüpleriyle görüşülmesi kararı alınıyor.
4. bu kişilerle görüşme işlemlerini yine fatih terim tarafından talep edilerek galatasaray futbol a takım idari direktörlüğü'ne getirilen şükrü hanedar ve yardımcıları yapıyor. ek olarak da abdurrahim albayrak da tabii ki hem başkan yardımcısı olarak hem de futbol takımıyla yakın çalışmayı sevdiğinden dolayı özellikle belli başlı transferlerde araya giren kişi oluyor.
bütün bunlara baktığımızda türkiye'de normalde olandan farklı bir şekilde yönetim kurulu transfer işlerine neredeyse hiç karışmıyor sadece son aşama olan kulüple ve oyuncuyla sözleşme imzalanması aşamasında devreye giriyor. yani bir nevi denetim/onay mercii konumunda görev alıyor. aslında bu sistem pek alışık olmasak da olması gereken bir sistem ama bu aslında teknik direktör ve ekibine ne kadar güvenilmesiyle de alakalı. örnek olarak beşiktaş'ta fikret orman her transfer işleminde yer alıyor. şenol güneş'in transfer edilen bir çok oyuncuda söz hakkı yok. (istisnaları elbette mevcut-örn burak yılmaz transferi). yani bu örnek üzerinden gidersek beşiktaş'ta şenol güneş'in onayını almadan bir çok transfer yapılıyor. hatta bu sebepten dolayı şenol güneş'in özellikle oynatmadığı oyuncular da mevcut. aşağıda yakın zamanda şenol güneş'in yaptığı açıklamayı paylaşıyorum.
--- alıntı ---
kararları zaten kulüp biliyor, siz benden daha iyi biliyorsunuz. yönetimle randevu alarak görüşüyorum zaten.
--- alıntı ---
kaynak: http://gss.gs/MIt
konumuza dönersek bizdeki sistemde her ne kadar spor kulübünü yöneten mustafa cengiz ve diğer yönetim kurulu üyeleri olsa da özellikle futbol branşında fatih terim'in isteği dışında bir hareket hiçbir şekilde edilmiyor. ama sonuç itibariyle yönetim mercii olmasından dolayı sorumlu olan organın yönetim kurulu yani bu yönetim kurulu üyelerini oluşturan mustafa cengiz ve ekibi olması çok doğal. ama şunu söylemek istiyorum bu olayın genelinde. bu transfer mevzusunda fatih terim'e eleştiri yapmak mümkün değil tabii ki ama transfer sürecini yönetim kurulu da yürütmüyor. bu transfer görüşmelerini fatih terim tarafından bu işler için konumlandıran şükrü hanedar yapıyor. sistemin neresinde sıkıntı var kulübün içerisinde yer almadığımızdan dolayı tam olarak bilemiyoruz; ancak demem odur ki aslında bu işte mustafa cengiz yönetiminin pek bir suçu yok. şu denebilir tabii ki o zaman; bu yönetim ne iş yapıyor, niye proaktif değiller. ama fatih terim olduğu bir yerde oluşan şu anki sistem (ki bence doğru bir sistem) buna izin vermiyor.
