1425
başlığında yapılan gereksiz asabiyetin amacını anlamadığım futbolcumuz.
kendisi henüz bir çocuktur. hayalleri vardır, kafası da karışır, gönlü de kayar. şu dönemde gitmesi üzerdi, ki kendisine kulüp tarafından yapılan sözleşme gereği bu hakkı vardı, fakat gitmedi. şu an itibari ile kadrodaki en iyi, ve aynı zamanda en genç stoperimizdir, desteğimize ve sevgimize ihtiyacı vardır. sosyal mecralarda, gerçek hayatta sergilemediğimiz keskinlikte duruşlar sergilemek mecburiyetinde değiliz. siyahın, beyazın büyüsüne kapılmaya gerek yok, gri alanda, çok keskin olmayan yorumlar yapmak suç değil. yapmamız gereken şey, söylenenlerin tam aksine ozan'ı daha da kucaklayıp yuvasının burası olduğunu, gitmeyerek doğru kararı verdiğini ona hissettirmek.
neticede kendisine sövüp sayıp, psikolojisini altüst edip performansını düşürmek ve şampiyonluk yarışında yara almak, ya da sözleşme sonunda bedavaya "defolup gitmek" zorunda bırakmak da seçeneklerimiz arasındadır. eğer doğru olan bu diyorsanız, siz bilirsiniz. ben şahsen bunu tercih etmediğim gibi, herhangi mantıklı bir gerekçeye de bağlayamıyorum.
ayrıca şu "yaptırdığı penaltılar" konusu ile ilgili değerlendirmeler de beni oldukça şaşırtmaktadır. pırıl pırıl bir çocuğun, 2-3 penaltı yaptırdığı süreçte katettiği müthiş ilerlemeyi keyifle, hesapsızca seyretmek, bundan mutlu olmak çok zor olmamalı diye düşünüyorum. kendisi de benzer hesap kitapları yapıyorsa size gayet normal olarak, "ben sürpriz yumurtadan çıkar gibi çıkmasaydım, dönemin yarısını ahmet çalık ile oynayacaktınız" da diyebilir, değil mi?
kendisi henüz bir çocuktur. hayalleri vardır, kafası da karışır, gönlü de kayar. şu dönemde gitmesi üzerdi, ki kendisine kulüp tarafından yapılan sözleşme gereği bu hakkı vardı, fakat gitmedi. şu an itibari ile kadrodaki en iyi, ve aynı zamanda en genç stoperimizdir, desteğimize ve sevgimize ihtiyacı vardır. sosyal mecralarda, gerçek hayatta sergilemediğimiz keskinlikte duruşlar sergilemek mecburiyetinde değiliz. siyahın, beyazın büyüsüne kapılmaya gerek yok, gri alanda, çok keskin olmayan yorumlar yapmak suç değil. yapmamız gereken şey, söylenenlerin tam aksine ozan'ı daha da kucaklayıp yuvasının burası olduğunu, gitmeyerek doğru kararı verdiğini ona hissettirmek.
neticede kendisine sövüp sayıp, psikolojisini altüst edip performansını düşürmek ve şampiyonluk yarışında yara almak, ya da sözleşme sonunda bedavaya "defolup gitmek" zorunda bırakmak da seçeneklerimiz arasındadır. eğer doğru olan bu diyorsanız, siz bilirsiniz. ben şahsen bunu tercih etmediğim gibi, herhangi mantıklı bir gerekçeye de bağlayamıyorum.
ayrıca şu "yaptırdığı penaltılar" konusu ile ilgili değerlendirmeler de beni oldukça şaşırtmaktadır. pırıl pırıl bir çocuğun, 2-3 penaltı yaptırdığı süreçte katettiği müthiş ilerlemeyi keyifle, hesapsızca seyretmek, bundan mutlu olmak çok zor olmamalı diye düşünüyorum. kendisi de benzer hesap kitapları yapıyorsa size gayet normal olarak, "ben sürpriz yumurtadan çıkar gibi çıkmasaydım, dönemin yarısını ahmet çalık ile oynayacaktınız" da diyebilir, değil mi?
