32814
"sportif, mali ve idari olarak gelişimimizi sürdürdüğümüz süreçte bariz hakem hatalarına karşı gösterdiğimiz demokratik tepkilerin devamında federasyon kurulları tarafından ardı arkası kesilmeyen cezalara maruz bırakıldık. bu noktada; her attığımız adım öncesinde hem galatasaray’ın akil insanlarıyla hem de yönetimimiz içinde gereken değerlendirmeleri yaptık. haklı olarak gösterdiğimiz reaksiyonların, zamanlaması ve içeriği konusunda en küçük ayrıntıyı dahi göz önünde tuttuk.
asıl olarak bu süreç, bizlere şunu göstermiştir: mali yapısı daha da güçlenen galatasaray, bu ülkenin en büyük sivil toplum kuruluşudur. insanlık tarihinin çok da sevimli olmayan geleneklerinden, meyve veren ağacın taşlandığı gerçeğinden de hareket ederek, açıklamalarımızı dahi belli bir kalıba sıkıştırma suretiyle değersizleştirme çabalarına kadar, her şeyin “galatasaray’ın nasıl önünü keseriz?” önermesinde saklı olduğunun farkındayız."
g.saray pusu kültürünün esiri olmaz
"113 yılı aşkın süredir, bu toprakların en değerli kurumu olan ve ülke sınırlarından dışarı çıkıldığı anda bu vatana dair akla gelen birkaç kavramdan biri olan “galatasaray” ne pusu kültürünün esareti olacak kadar güçsüzdür ne de esecek bir yelin kaldırdığı tozdan etkilenecektir.
şu iyi bilinmelidir ki; bizler genel kurulumuzun bizlere verdiği yetki doğrultusunda ve galatasaraylılığın gereği olarak en başından bu yana hassasiyetle, camiamızın haklarını en doğru yolla savunmaktayız. attığımız her adımın farkında olarak ilerlemekteyiz. kendimizi savunmaktan da öte, gerçekleri göz önüne sermenin peşindeyiz. bize yardımcı olacak olan tek şey şu aşamada gerçeklerdir. stefan zweig muhteşem eseri satranç’ta yeryüzündeki en büyük kötülükleri tasvir ederken tüm olumsuzlukların kaynağının, sadece vahşet ve kötü niyet olmadığından dem vurur ve kişilerin kendi içindeki yenemedikleri zayıflıkları olduğunu söyler.
galatasaray karşısındayken, yarışma duygusu içinde daha başarılı olma kaygısına anlam verebiliriz. fakat bu kaygı ile yaşayanlar, kendi içlerinde yenemedikleri zayıflıklarını örtmenin yolunun, “en tepedekini nasıl durdururuz” sorusunun peşine düşerek gerçekleşeceğine inanmaktadırlar."
güzel günler uzakta değil
"zor, her zaman olduğu gibi bir kez daha oyunu bozacaktır. bugün onların karşısında mali yapısıyla da yükselişe geçmiş bir galatasaray vardır. zor koşullar altındaki bir ekonomik süreçte, kaynakların doğru kullanımı ile göreve geldiğimiz günden bu yana 7 milyon tl artı veren finansal yapıya ulaştık. galatasaray’ın finansal büyüklüğü karşısında bu rasyonun yeterli olmadığı düşünülebilir. lakin bu süreç; yıllardır geleceğe ertelediğimiz iyi günlerin çok da uzakta olmadığı gerçeğini gözler önüne sermektedir.
son olarak belirtmek isterim ki, ekonomisi daha sağlıklı duruma gelmekte olan galatasaray sadece türkiye’de yakalayacağı başarılarla yetinemez. her zaman ifade ettiğim gibi tarihimizden aldığımız ilham bizi avrupa’da kazanılacak başarılarla müttefik kılmıştır. o yüzden galatasaray’ın hedefi, sadece yerel lig mücadelesi değil, avrupa’da başarılı olmaktır. bu noktada camiamızdan ve taraftarımızdan isteğim, her alanda mücadele eden sporcularımıza her zamankinden daha çok destek olma gerekliliğidir. bir kez daha, bu arma ve bu renkler altında kenetlenerek başaracağız. çünkü biz galatasaray’ız.”
mustafa cengiz
galatasaray dergisi (aralık 2018)
asıl olarak bu süreç, bizlere şunu göstermiştir: mali yapısı daha da güçlenen galatasaray, bu ülkenin en büyük sivil toplum kuruluşudur. insanlık tarihinin çok da sevimli olmayan geleneklerinden, meyve veren ağacın taşlandığı gerçeğinden de hareket ederek, açıklamalarımızı dahi belli bir kalıba sıkıştırma suretiyle değersizleştirme çabalarına kadar, her şeyin “galatasaray’ın nasıl önünü keseriz?” önermesinde saklı olduğunun farkındayız."
g.saray pusu kültürünün esiri olmaz
"113 yılı aşkın süredir, bu toprakların en değerli kurumu olan ve ülke sınırlarından dışarı çıkıldığı anda bu vatana dair akla gelen birkaç kavramdan biri olan “galatasaray” ne pusu kültürünün esareti olacak kadar güçsüzdür ne de esecek bir yelin kaldırdığı tozdan etkilenecektir.
şu iyi bilinmelidir ki; bizler genel kurulumuzun bizlere verdiği yetki doğrultusunda ve galatasaraylılığın gereği olarak en başından bu yana hassasiyetle, camiamızın haklarını en doğru yolla savunmaktayız. attığımız her adımın farkında olarak ilerlemekteyiz. kendimizi savunmaktan da öte, gerçekleri göz önüne sermenin peşindeyiz. bize yardımcı olacak olan tek şey şu aşamada gerçeklerdir. stefan zweig muhteşem eseri satranç’ta yeryüzündeki en büyük kötülükleri tasvir ederken tüm olumsuzlukların kaynağının, sadece vahşet ve kötü niyet olmadığından dem vurur ve kişilerin kendi içindeki yenemedikleri zayıflıkları olduğunu söyler.
galatasaray karşısındayken, yarışma duygusu içinde daha başarılı olma kaygısına anlam verebiliriz. fakat bu kaygı ile yaşayanlar, kendi içlerinde yenemedikleri zayıflıklarını örtmenin yolunun, “en tepedekini nasıl durdururuz” sorusunun peşine düşerek gerçekleşeceğine inanmaktadırlar."
güzel günler uzakta değil
"zor, her zaman olduğu gibi bir kez daha oyunu bozacaktır. bugün onların karşısında mali yapısıyla da yükselişe geçmiş bir galatasaray vardır. zor koşullar altındaki bir ekonomik süreçte, kaynakların doğru kullanımı ile göreve geldiğimiz günden bu yana 7 milyon tl artı veren finansal yapıya ulaştık. galatasaray’ın finansal büyüklüğü karşısında bu rasyonun yeterli olmadığı düşünülebilir. lakin bu süreç; yıllardır geleceğe ertelediğimiz iyi günlerin çok da uzakta olmadığı gerçeğini gözler önüne sermektedir.
son olarak belirtmek isterim ki, ekonomisi daha sağlıklı duruma gelmekte olan galatasaray sadece türkiye’de yakalayacağı başarılarla yetinemez. her zaman ifade ettiğim gibi tarihimizden aldığımız ilham bizi avrupa’da kazanılacak başarılarla müttefik kılmıştır. o yüzden galatasaray’ın hedefi, sadece yerel lig mücadelesi değil, avrupa’da başarılı olmaktır. bu noktada camiamızdan ve taraftarımızdan isteğim, her alanda mücadele eden sporcularımıza her zamankinden daha çok destek olma gerekliliğidir. bir kez daha, bu arma ve bu renkler altında kenetlenerek başaracağız. çünkü biz galatasaray’ız.”
mustafa cengiz
galatasaray dergisi (aralık 2018)