20696
takımın kötü gidişi bir tek forvet transferi yüzünden açıklanamaz. gomis hariç takım tam kadro. ben takımın defolarından bahsetmek istiyorum.
takımın set oyunu yok. hücum planı belli değil. 2'ye 1 yok. üçgen yok. kanat organizasyonu yok. 6 pası pasla delme yok. içeri kat etme yok. sadece sahaya çıkıp oynayın diye salınmış 11 oyuncu var. hepsi bireysel performanslarıyla bir şeyler yapmaya çalışıyor. porto maçı da öyleydi. zaten galatasaray'ın bir oyun planı olsa skoru lehine olan maçları vermezdi.
gol atamayan ve bireysel becerilerle bir şeyler yapmaya çalışan galatasaray'da maalesef defans anlayışı da yok. çok kolay goller yiyoruz. hiçbir şey oynamayan porto 3 atabiliyor mesela. bedava penaltı, bedava yan top. çok basit goller diyoruz. neden? çünkü alan savunmamız da yok. kalecimiz zaten evlere şenlik zaafları becerilerinden daha çok. görmek isteyen iyi yanları görmek istiyor. her hafta penaltı yaptıran yan toplardan gol yiyen bir takım var.
tudor'un geçen seneki takımı zımba gibiydi, kadro aynı olmasına rağmen takım dökülüyor. terim bir maçta 114 koştuk dedi ama 20 maçta dökülen galatasaray'dan bahsetmedi. demek ki koşabiliyoruz diyor. niye koşmuyorlar o zaman hocam? neden oynatamıyorsun bu adamları. maç sonu çıkıp oyuncuları tehdit eder gibi konuşup burayı temizleyeceğiz herkes gidecek filan diyorsun. aynı hatayı dalları budayan bir adam da yapmıştı hatırlatayım olan galatasaray'a olmuştu.
bahanemiz bol ama yapacak icraatımız yok. ben hocaya her zaman güveniyorum ama bu kadar bahanelere sığınan bir terim de daha önce görmedim. tarihin en kötü fenerbahçe'sini sahasında yenemeyen galatasaray'ın hiçbir bahanesi olamaz.
hiçbir olayımız yok bari duran top organizasyonumuz olsun. kornerler evlere senlik. hic atamiyoruz ama cok kolay yiyebiliyoruz. serbest atışları garry rodrigues filan kullanıyor. kornerleri selçuk on direkten ötesine gönderemiyor vs.
yoneticisi ayrı telden çalar, başkanı ayrı konusur. teknik heyet baska islerle uğraşır. resmen kendi kendimizi parçalara böldük.
takımın set oyunu yok. hücum planı belli değil. 2'ye 1 yok. üçgen yok. kanat organizasyonu yok. 6 pası pasla delme yok. içeri kat etme yok. sadece sahaya çıkıp oynayın diye salınmış 11 oyuncu var. hepsi bireysel performanslarıyla bir şeyler yapmaya çalışıyor. porto maçı da öyleydi. zaten galatasaray'ın bir oyun planı olsa skoru lehine olan maçları vermezdi.
gol atamayan ve bireysel becerilerle bir şeyler yapmaya çalışan galatasaray'da maalesef defans anlayışı da yok. çok kolay goller yiyoruz. hiçbir şey oynamayan porto 3 atabiliyor mesela. bedava penaltı, bedava yan top. çok basit goller diyoruz. neden? çünkü alan savunmamız da yok. kalecimiz zaten evlere şenlik zaafları becerilerinden daha çok. görmek isteyen iyi yanları görmek istiyor. her hafta penaltı yaptıran yan toplardan gol yiyen bir takım var.
tudor'un geçen seneki takımı zımba gibiydi, kadro aynı olmasına rağmen takım dökülüyor. terim bir maçta 114 koştuk dedi ama 20 maçta dökülen galatasaray'dan bahsetmedi. demek ki koşabiliyoruz diyor. niye koşmuyorlar o zaman hocam? neden oynatamıyorsun bu adamları. maç sonu çıkıp oyuncuları tehdit eder gibi konuşup burayı temizleyeceğiz herkes gidecek filan diyorsun. aynı hatayı dalları budayan bir adam da yapmıştı hatırlatayım olan galatasaray'a olmuştu.
bahanemiz bol ama yapacak icraatımız yok. ben hocaya her zaman güveniyorum ama bu kadar bahanelere sığınan bir terim de daha önce görmedim. tarihin en kötü fenerbahçe'sini sahasında yenemeyen galatasaray'ın hiçbir bahanesi olamaz.
hiçbir olayımız yok bari duran top organizasyonumuz olsun. kornerler evlere senlik. hic atamiyoruz ama cok kolay yiyebiliyoruz. serbest atışları garry rodrigues filan kullanıyor. kornerleri selçuk on direkten ötesine gönderemiyor vs.
yoneticisi ayrı telden çalar, başkanı ayrı konusur. teknik heyet baska islerle uğraşır. resmen kendi kendimizi parçalara böldük.
