63
ilk olarak 1988’de biz, neuchatel ile oynadığımız avrupa maçını trt’nin verdiği parayı beğenmeyerek maçımızı naklen yayınlatmamıştık. bu bizim havuz sistemine ilk baş kaldırışımızdı. buradan alacağımız çok feyz var.
şu anki mevcut şartlarda havuzdan çıkmak imkansız gibi. ama havuz sistemini iyice irdelemek gerekiyor. bu havuzu en iyi dolduran musluk bizde. beşiktaş'a yaklaşık 2.5 katı, fener'e ise hatrı sayılır bir taraftar farkı artık. dolayısıyla buradan özellikle beşiktaş'a göre epey fazla para almamız gerekiyor. ama alamıyoruz. hatta resmen kandırılıyoruz. buradan bizim payımıza düşen para tam bir skandal.
bir başka önemli konu da şu: mesela biz havuzdan çıktık. ama havuzdan 5 alıyorsak kendi sistemimizle diyelim 3.5 alacağız. arada 1.5 zarardayız. diğer 17 kulüp havuza devam ederken ne kadar zarar edecekler, onlara daha büyük zarar ettireceksek (bence ettiririz) kesinlikle bu boklu su havuzundan çıkmamız gerekir. bunlara iyilik yaramaz.
ayrıca keşke kendi sistemimizi kar edebilecek şekilde kurabilsek, bu konuda adımlar atabilsek, gerçekten çok iyi olur. en fazla taraftar ve üye sayısı bizde, en fazla parayı da açık ara biz almalıyız. açık ve net. öyle 3 kuruş fazlayla yetinmek mantıksız.
bir de şakşakçı medyada ve taraftarlar arasında şöyle diyenler var: ''demirören yayın gelirlerini arttırdı'' hahahahahahahadi oradan be! elin ingilteresi, almanyası, italyası 5 büyürken sen 1 anca büyüyorsun. (şartlar öyle geliştiği için istemesekte sözde büyüyoruz, yoksa tüpçü bir şey yapamaz. zaten babasının malına çöreklenmiş bir şahıs bu. merhum babası bile güvenmezdi buna) işin kötü tarafı makas çok açıldı, bu gidişle açılmaya devam edecek. tabii bu konuda bütün suçu tüpçüye yıkamayız. zaten bu ülkeleri yakalamak şu an için mümkün değil ama makası açtırmayabiliriz.
işin en tehlikeli kısmı da şu: bazı şeylerin yeterince farkında olmadığımız için ukalayız. mesela bu sezon düştüğümüz grubu bizim şakşakçı medyamızda dahi küçümseyenler çoktu. yok lider çıkar mışız da bilmem neymiş... yav kardeşim sen kimsin, lokomotiv moskova, schalke, porto dediğin takımların kadro değeri ve bütçesi seni baya baya tokatlar önce bu acı gerçekle bir tanış. daha sonra premier ligin sonuncusunun bile bütçesinin bizim takımlarımızdan büyük olduğu gerçeğini bil. biz sadece şampiyonlar ligine göre kolay gruba düştük olay o. bir şeyin garantisi yoktu yani.
türk futbolu, hatta türkiye adına utanıyorum. yahu uefa'ya sahte evrak gönderip beşiktaş'a ceza aldırmış bir adam nasıl tff başkanı olur, şaka gibi bir şey bu. son olarak potansiyelimiz var ama kullanamıyoruz.
düzenleme: birkaç imla.
şu anki mevcut şartlarda havuzdan çıkmak imkansız gibi. ama havuz sistemini iyice irdelemek gerekiyor. bu havuzu en iyi dolduran musluk bizde. beşiktaş'a yaklaşık 2.5 katı, fener'e ise hatrı sayılır bir taraftar farkı artık. dolayısıyla buradan özellikle beşiktaş'a göre epey fazla para almamız gerekiyor. ama alamıyoruz. hatta resmen kandırılıyoruz. buradan bizim payımıza düşen para tam bir skandal.
bir başka önemli konu da şu: mesela biz havuzdan çıktık. ama havuzdan 5 alıyorsak kendi sistemimizle diyelim 3.5 alacağız. arada 1.5 zarardayız. diğer 17 kulüp havuza devam ederken ne kadar zarar edecekler, onlara daha büyük zarar ettireceksek (bence ettiririz) kesinlikle bu boklu su havuzundan çıkmamız gerekir. bunlara iyilik yaramaz.
ayrıca keşke kendi sistemimizi kar edebilecek şekilde kurabilsek, bu konuda adımlar atabilsek, gerçekten çok iyi olur. en fazla taraftar ve üye sayısı bizde, en fazla parayı da açık ara biz almalıyız. açık ve net. öyle 3 kuruş fazlayla yetinmek mantıksız.
bir de şakşakçı medyada ve taraftarlar arasında şöyle diyenler var: ''demirören yayın gelirlerini arttırdı'' hahahahahahahadi oradan be! elin ingilteresi, almanyası, italyası 5 büyürken sen 1 anca büyüyorsun. (şartlar öyle geliştiği için istemesekte sözde büyüyoruz, yoksa tüpçü bir şey yapamaz. zaten babasının malına çöreklenmiş bir şahıs bu. merhum babası bile güvenmezdi buna) işin kötü tarafı makas çok açıldı, bu gidişle açılmaya devam edecek. tabii bu konuda bütün suçu tüpçüye yıkamayız. zaten bu ülkeleri yakalamak şu an için mümkün değil ama makası açtırmayabiliriz.
işin en tehlikeli kısmı da şu: bazı şeylerin yeterince farkında olmadığımız için ukalayız. mesela bu sezon düştüğümüz grubu bizim şakşakçı medyamızda dahi küçümseyenler çoktu. yok lider çıkar mışız da bilmem neymiş... yav kardeşim sen kimsin, lokomotiv moskova, schalke, porto dediğin takımların kadro değeri ve bütçesi seni baya baya tokatlar önce bu acı gerçekle bir tanış. daha sonra premier ligin sonuncusunun bile bütçesinin bizim takımlarımızdan büyük olduğu gerçeğini bil. biz sadece şampiyonlar ligine göre kolay gruba düştük olay o. bir şeyin garantisi yoktu yani.
türk futbolu, hatta türkiye adına utanıyorum. yahu uefa'ya sahte evrak gönderip beşiktaş'a ceza aldırmış bir adam nasıl tff başkanı olur, şaka gibi bir şey bu. son olarak potansiyelimiz var ama kullanamıyoruz.
düzenleme: birkaç imla.