17
euroleague'in kasım 2015'te a lisans sahibi takımlarla 10+10 yıllık sözleşme imzaladığı bir ortamda geleceği pek de parlak olmayan organizasyon.
sonda söyleyeceğimi başta belirteyim; euroleague yönetim noktasında bir mafyadır, tekeldir. euroleague kaçak yapılaşmadır. ancak bunlar, organizasyonun avrupa basketbolunda en üst seviye olduğu gerçeğini, nba yönetiminin avrupa basketboluyla entegrasyon konusunda yalnızca euroleague yönetimini kale aldığı gerçeğini, güçlü sponsorların euroleague'e para akıttıkları gerçeğini değiştirmez.
fiba bu turnuvayı resmi olarak avrupa'nın en büyük 2. basketbol organizasyonu olarak belirtse de (fiba euroleague'i tanıyor ve euroleague'in 1 numara olduğunu kabul ediyor), pratikte gerek popülarite bazında gerekse de televizyon reytinglerinde eurocup fşl'nin önünde. basite indirgersek; ergin ataman'lı beşiktaş'ın şampiyon olduğu eurochallenge şu anki fşl'nin eşdeğeri idi. dolayısıyla organizasyonun mevcut yapısında şampiyon olup, "biz avrupa şampiyonu olduk!" derseniz komik duruma düşersiniz.
(bkz: beşiktaş'ın eurochallenge kupası anıtı)
fiba bu işte istediğini alamadı. ilk düşünce euroleague'in güçlü takımlarından birkaçını bünyeye dahil etmekti fakat bu takımların alayından red yedi. hal böyle olunca 2 sezon önceki para vaatlerinden de geri adım attı:
takımlara dağıtılacak olan kasa 5.2 milyon €'dan 3.5 milyon €'ya indirildi.
normal sezona katılan her takım için 50b €,
son 16 turuna kalan her takım için 20b €,
çeyrek finale kalan her takım için 30b €,
4. için 40b €,
3. için 100b €,
finali kaybeden için 300b €,
şampiyon için 900b €.
bu ödüller (!) iki şartla kabul edilebilir; 12 kişilik oyuncu grubunuzun tamamı altyapı çıkışlı gençlerden oluşur (maksimum 20 yaş), bu oyuncuların aldıkları paralar ciddi cüzi miktarlardır, böylece fiba'dan gelen parayla bütçede artıya geçilir veya kurduğunuz ekip harbi harbi düşük bütçelidir, bu sayede organizasyondan gelen canlıyla yüzler güldürülür.
güçlü organizasyonlar? yok.
para? yok.
popülarite? yok.
yahu fiba yönetimi euroleague yönetimine yalvardı, "ne olur şampiyonumuzu euroleague'e alın sonraki sezon" diye, daha ne diyeyim. :( bu teklifleri de kabul edilmedi tabii. * euroleague fiba'ya, "anca eurocup olur" diyince de fiba, "büyüksün ağabey" çekti euroleague'e. durumu anlatabilmişimdir umarım.
`galatasaray neden burada olmamalı?`
kendimizi kandırmak istiyorsak, müzemizde önceliğimiz nitelik değil de nicelikse, uzanamadığımız ciğere mundar diyeceksek fşl orada. kollarını açmış bizi bekliyor hatta (ironi yok, ciddi ciddi ismimizden faydalanmak ister fiba). lakin benim tarihini, fikrini, gayesini bildiğim büyük galatasaray niceliğe değil, niteliğe bakar. galatasaray taraftarının çok büyük bir kısmı bu yüzden futbolda kupa 2'de şampiyon olacağını bilse dahi kupa 1'de sonuna kadar gitmeyi, yapamayacağını sezse bile en azından bunu denemeyi yeğler. işin romantizmi bir yana, madden ekstrası olmayacak bir organizasyonda niye olalım ki zaten.
galatasaray'ın yeri en üst seviyedir. içinde bulunduğumuz sıkıntılı mali yapıda bu pek mümkün olmasa da ileriki yıllarda neden olmasın. fenerbahçe'yle birleşen ülker'in önce bize gelmesine rağmen bizim ileri görüşlü (!) tiplerin ülker'i sallamadığı bir kafa yapısıyla olmaz elbette bu. ya da basketbol a.ş.'nin kurulmasını reddeden bir kurul buhranıyla yine olmaz.
son olarak; allah için kupanın dizaynı hoş, kibar ve özgün: https://bit.ly/2RvvGwU
sonda söyleyeceğimi başta belirteyim; euroleague yönetim noktasında bir mafyadır, tekeldir. euroleague kaçak yapılaşmadır. ancak bunlar, organizasyonun avrupa basketbolunda en üst seviye olduğu gerçeğini, nba yönetiminin avrupa basketboluyla entegrasyon konusunda yalnızca euroleague yönetimini kale aldığı gerçeğini, güçlü sponsorların euroleague'e para akıttıkları gerçeğini değiştirmez.
fiba bu turnuvayı resmi olarak avrupa'nın en büyük 2. basketbol organizasyonu olarak belirtse de (fiba euroleague'i tanıyor ve euroleague'in 1 numara olduğunu kabul ediyor), pratikte gerek popülarite bazında gerekse de televizyon reytinglerinde eurocup fşl'nin önünde. basite indirgersek; ergin ataman'lı beşiktaş'ın şampiyon olduğu eurochallenge şu anki fşl'nin eşdeğeri idi. dolayısıyla organizasyonun mevcut yapısında şampiyon olup, "biz avrupa şampiyonu olduk!" derseniz komik duruma düşersiniz.
(bkz: beşiktaş'ın eurochallenge kupası anıtı)
fiba bu işte istediğini alamadı. ilk düşünce euroleague'in güçlü takımlarından birkaçını bünyeye dahil etmekti fakat bu takımların alayından red yedi. hal böyle olunca 2 sezon önceki para vaatlerinden de geri adım attı:
takımlara dağıtılacak olan kasa 5.2 milyon €'dan 3.5 milyon €'ya indirildi.
normal sezona katılan her takım için 50b €,
son 16 turuna kalan her takım için 20b €,
çeyrek finale kalan her takım için 30b €,
4. için 40b €,
3. için 100b €,
finali kaybeden için 300b €,
şampiyon için 900b €.
bu ödüller (!) iki şartla kabul edilebilir; 12 kişilik oyuncu grubunuzun tamamı altyapı çıkışlı gençlerden oluşur (maksimum 20 yaş), bu oyuncuların aldıkları paralar ciddi cüzi miktarlardır, böylece fiba'dan gelen parayla bütçede artıya geçilir veya kurduğunuz ekip harbi harbi düşük bütçelidir, bu sayede organizasyondan gelen canlıyla yüzler güldürülür.
güçlü organizasyonlar? yok.
para? yok.
popülarite? yok.
yahu fiba yönetimi euroleague yönetimine yalvardı, "ne olur şampiyonumuzu euroleague'e alın sonraki sezon" diye, daha ne diyeyim. :( bu teklifleri de kabul edilmedi tabii. * euroleague fiba'ya, "anca eurocup olur" diyince de fiba, "büyüksün ağabey" çekti euroleague'e. durumu anlatabilmişimdir umarım.
`galatasaray neden burada olmamalı?`
kendimizi kandırmak istiyorsak, müzemizde önceliğimiz nitelik değil de nicelikse, uzanamadığımız ciğere mundar diyeceksek fşl orada. kollarını açmış bizi bekliyor hatta (ironi yok, ciddi ciddi ismimizden faydalanmak ister fiba). lakin benim tarihini, fikrini, gayesini bildiğim büyük galatasaray niceliğe değil, niteliğe bakar. galatasaray taraftarının çok büyük bir kısmı bu yüzden futbolda kupa 2'de şampiyon olacağını bilse dahi kupa 1'de sonuna kadar gitmeyi, yapamayacağını sezse bile en azından bunu denemeyi yeğler. işin romantizmi bir yana, madden ekstrası olmayacak bir organizasyonda niye olalım ki zaten.
galatasaray'ın yeri en üst seviyedir. içinde bulunduğumuz sıkıntılı mali yapıda bu pek mümkün olmasa da ileriki yıllarda neden olmasın. fenerbahçe'yle birleşen ülker'in önce bize gelmesine rağmen bizim ileri görüşlü (!) tiplerin ülker'i sallamadığı bir kafa yapısıyla olmaz elbette bu. ya da basketbol a.ş.'nin kurulmasını reddeden bir kurul buhranıyla yine olmaz.
son olarak; allah için kupanın dizaynı hoş, kibar ve özgün: https://bit.ly/2RvvGwU