1431
benim gibi; büyük takımların küçülerek sorunlarını aşamayacağına inananlardandır. alt yapıdan çıkacak gençler, tasarruf tedbirleri, forvetsiz sezonlar, yıldızsız kadrolar galatasaray gibi takımlara uygun değildir. seyircinin beklentisi yüksek, sabrı kıttır. tribünler dolmadan, forma satılmadan, avrupa’da oynamadan ne borç ödenir ne de başarıya gidilir. uefa’dan ceza yememek ve abartılı faizler ödeyip yüksek maliyetli borçlanmamak ve makul bir borç çevirme planına sahip olmak kaydıyla borçlar arttı diye de korkmaya gerek yok diye düşünenlerdenim. kendimi niye anlatma gereği hissettim ki? ha hatırladım. işte bence haldun üstünel’in de vizyonu budur. büyük takıma yaraşır hamleleri cesaretle gerçekleştirmiştir. ne cebinden aldı o futbolcuları, ne de sürpriz bulunmaz hint kumaşlarını keşfetti. önemli olan kaliteli, ses getiren, taraftarın ve türkiye’nin dikkatini çeken, galatasaraylıları coşturan, havaya sokan, tribünleri dolduran, resimlerini duvarlara astıran, formalar alıp isimlerini yazdıran transferler yapabilmekti. yaptı allah için.