haldun üstünel

	Haldun Üstünel
	Görev	:	-
	Takım	:	-
	Yaş	:	57
	Uyruk	:	Türkiye

• 1426

  önce bir sihirbazdı sonra kendini kaybetti. *
• 1427

  galatasaray'ın bu günlere gelmesinde az emeği olmayan eski yönetici. kendisine verilen yetkileri bana verin ben de yaparım kendisinin yaptığı "sihirbazlık"ları.
  
  "eskiden para vardı harcadı" mantığı da doğru değil. eskiden de para yoktu, kulübü borçlandırdılar ve sonuç olarak bu günleri yaşıyoruz.
• 1428

  ekipte olması gerekenlerden, bu tarz adamlara ihtiyacımız var. hoca ile anlaşmasına çokta gerek yok, hoca isteyecek yönetici bitirecek. hedef göster kelle iste*
  şaka bir yana fatih hoca ile iyi anlaşmakta olan ve anlaşmaya devam edecek abdürrahim albayrak var. haldun üstünel ise üstüne düşeni yapabilecek bitiricilikte, keşke forvet olarakta oynatabilsek..
• 1429

  en başından beri kendisine "transfer sihirbazı" lakabının yapıştırılmasının yanlış olduğunu düşündüm ve bunun karşısında durdum. o dönemki futbol endüstrisi ve pazarı için bile türkiye'ye göre acayip yüksek maaşlar ve bonservisler ödüyorduk.
  
  ama koca bir eksi mali bütçeyi de haldun üstünel'e yıkmak yakışıksız olur, cenk ergün'e yıkmanın yakışıksız olacağı gibi. bu adamlar yöneticiydi, bütçeler verildi gidip aldılar geldiler. eleştiri adresi gerekiyorsa eğer o bütçeleri veren başkanlar ve yine o transferleri sorgulamadan, düşünmeden onaylayan başkanlar eleştirilmeli. başkan çıkıp diyebilmeli "yaa cenk" ya da atıyorum "yaa haldun tamam bütçe verdik ama bu oyuncular yine de çok pahalı" diye. ve de veto edebilmeli.
• 1430

  görev aldığı dönemlerde yüksek bonservis ücreti ödetmesi sebebiyle taraftarlar arasında görüş ayrılığına sebebiyet vermiş olabilir lakin her ne kadar bu işi para çözsede kaliteli ve galatasaray yönetimini temsil etme karizmasına ve vizyonuna sahip bir yöneticiydi. en önemlisi iş bitiriciliği yüksekti. lincoln transferini tıpkı ünal aysal gibi oldu bittiye getirmesi gibi olumlu bir hareketi vardı kulüp için. bence her yönetimde bu vizyonda ve bu kalitede yöneticilerin olmasını ilke edinmesi gerekir başkanların. mevcut yönetimde bu şekilde iş bitirici bir yöneticinin sıkıntısını fazlasıyla çektiğimizi düşünüyorum. elbette maddi olarak zor durumda olan bir yapı içerisindeyiz fakat pratik düşünebilen ve ikna kabiliyeti yüksek adamlarada çok ihtiyaç duyduğumuz dönemlerdeyiz. inşallah en kısa zamanda yollarımız seninle yine kesişir uzun saçlı adam.
• 1431

  benim gibi; büyük takımların küçülerek sorunlarını aşamayacağına inananlardandır. alt yapıdan çıkacak gençler, tasarruf tedbirleri, forvetsiz sezonlar, yıldızsız kadrolar galatasaray gibi takımlara uygun değildir. seyircinin beklentisi yüksek, sabrı kıttır. tribünler dolmadan, forma satılmadan, avrupa’da oynamadan ne borç ödenir ne de başarıya gidilir. uefa’dan ceza yememek ve abartılı faizler ödeyip yüksek maliyetli borçlanmamak ve makul bir borç çevirme planına sahip olmak kaydıyla borçlar arttı diye de korkmaya gerek yok diye düşünenlerdenim. kendimi niye anlatma gereği hissettim ki? ha hatırladım. işte bence haldun üstünel’in de vizyonu budur. büyük takıma yaraşır hamleleri cesaretle gerçekleştirmiştir. ne cebinden aldı o futbolcuları, ne de sürpriz bulunmaz hint kumaşlarını keşfetti. önemli olan kaliteli, ses getiren, taraftarın ve türkiye’nin dikkatini çeken, galatasaraylıları coşturan, havaya sokan, tribünleri dolduran, resimlerini duvarlara astıran, formalar alıp isimlerini yazdıran transferler yapabilmekti. yaptı allah için.
• 1432

  kendisini sevsem de ben de biraz overrated buluyorum nedense. cenk ergun'e sallanip kendisine sallanmamasinin tek sebebini ise o donemde aciklanmayan transfer ucretleri ve maaslar olarak goruyorum. he belki makul ucretlerdi hepsi bilemiyorum. bilinseydi durum degisebilirdi demek istiyorum.
• 1433

  görev aldığı sırada hiç bir ffp sınırlaması olmayan, bu rahatlıkla transferleri yapan yönetici.
  
  3 sezonda toplam 43,4 mn eur bonservis ve kiralama ücreti ödenmiş. tabi bu harcamaların yapıldığı dönemin en pahalı bonservisinin 94 mn eur olduğunu dikkate almak da gerekir.
  
  sanırım çaylakken, başlığına onun zamanında yapılan harcamalar ile ilgili şöyle bir entry girmiştim.
  
  (bkz: haldun üstünel/@thebankmanager)
  
  özetle getirdiği isimleri o dönem türkiye'ye getirmek iyi bir başarı olsa da, bunu ekonomik anlamda çok iyi de yapmamıştır. o zaman da olmayan paralar harcanmış, bugünkü borçlulukta katkısı olmuştur. *
  
  ayrıca offside vermenizden önce söyliyim, bu mevcut yönetimi savunma entrysi değildir. sadece haldun üstünel gelirse bu ffp sınırlaması ile ne kadar başarılı olur çok emin değilim. ama sanırım 1 forvet getirirdi en azından *
• 1434

  transfer yapma konusunda fazla abartılan yönetici.
• 1435

  parayı basıp futbolcuyu getiren eski yöneticimiz. parayı basıp futbolcuyu getiren bir başka yöneticimiz daha vardı* ancak o dönemdeki rezillikler, aksi ispatlanamayan komisyon olayları* yüzünden kendisinin haldun üstünel’le beraber anılmaması gerekiyor.
  
  abartılıyor mu bilmem ama eğer öyleyse bile sebebi, şu anda “basacak” paramız varken bile haldun üstünel’in yaptığını yapamayan çapsız yöneticilerdir.
• 1436

  https://twitter.com/.../1036298263425679363
  
  şu anda elimizde para var ve haftalardır boş boş bekliyor olmazdık.
• 1437

  transfer konusunda cenk ergün kendisinden çok daha başarılı bir yöneticidir.
  en azından cenk ergün' ün kurduğu kadro sene sonunu şampiyon olarak tamamlamayı becerebilmiştir. bunun yanında ndiaye' den 16 milyon avro, rodrigues' ten yaklaşık 10 milyon avro ve bafetimbi gomis' ten 6 milyon avro kazandırmıştır. başka isimlerde olabilir hatırlamıyorum.
  galatasaray taraftarının "transfer fetişistliği" sebebiyle bolca prim yapmakla beraber esasen beceriksiz bir yöneticidir.
• 1438

  geçtiğimiz günlerde parayı basıp transfer yapıyordu diye eleştiriliyordu buralarda. gelinen noktada parayı basmasına rağmen transfer yapamayan bir yönetim var. bu arada parayı basıp transfer yapma olayını eleştirmek de ayrı bir mevzu. ne yapsaydı üstünel mesela hisse senedi falan mı teklif etseydi? adamın aldığı keitaları, kewelları ağzınız açık izlediniz. hala daha özlemle anıyorsunuz. bu seviyede kaliteli adamlar da parayla geliyor ne yazık ki.
• 1439

  (bkz: son bir lanet olası iş için dostum)
  
  yanına abdurrahim'i de alip birkaç transfer görüşmesine gitmesi gereken at kuyruklu şahıs. abi öğret şu allahın cezası transfer nasıl yapılıyor ondan sonra çekil köşene yine.
• 1440

  (bkz: neredesin sen)
  
  transfer sihirbazı eski yöneticimiz. yurt dışı transferleriyle ilgilenmeye başlasa keşke.
• 1441

  ucuz transferler yapmadığı doğru olan eski yöneticimiz. ama bizim zaten 15 milyon euroya yakın paramız var :d
• 1442

  beklenen forvet transferimiz bir türlü gerçekleşmeyince aklıma gelen transfer sihirbazı.
• 1443

  cenk ergün özellikle maaş anlamında tüm oyuncuları çok yüksek bedeller ödeyerek getirdi. standart olarak oyuncular ederinin 1.5 ile 2 katı arası bedele patladılar kulübe.
  aysal döneminde ise menajerlere yüksek paralar verildi ve öyle transfer oldu bir çok oyuncu.
  haldun üstünel çok başka idi. transfer edeceği adamın adı sabah saat beşte resmi siteden duyulurdu ilk. aldığı hiçbir oyuncuya dönemine göre fahiş fiyatlar verilmedi. sonra getirdiği oyuncuların tutmaması çok eleştirildi. ama üstünel scouting çıkışlı bir takım mühendisi değildi. ona al denilen oyuncuları ve kulüpleri ikna eden bu konuda çok yetenekli, ağzı sıkı bir arkadaştı. albayrak florya'dan çıkmasa, üstünel transfer işlerine geri dönse bu konularda inanılmaz bir ilerleme kaydetmiş olurduk.
• 1444

  galatasaray tarihinde bireysel pr’ını en iyi yapmış yönetici. aynı transfer döneminde sevilen oyuncuları (keita, elano) kendi getirip, sevilmeyen (leo franco) adamın günahını adnan sezgin’e yıkabilmeyi başarmış imaj dehası (bu cümleden adnan sezgin’i beğendiğim çıkarımını yapmıyorsunuz umarım). bu arada kendisinin futbol şubesi sorumlusu olduğu 2 senenin birini 5., diğerini 3. bitirmiştik. dünya durdukça dursun ama kulübe uzak dursun.
• 1445

  oyuncunun ve kulubünün transfer için talebi ne ise onu verip alan eski yöneticimiz. yöneticilerin çoğu aynı şeyi söyler : istenen parayı verirsen transfer dünyanın en kolay şeyi.
  
  asla bir sihirbaz değildir. elano, baros, kewell vb gayet yüksek meblağlarla alınmıştır. tek başarılı yönü transferler basına sızmıyordu.
  
  kendisinin bir başka örneği için
  
  (bkz: cenk ergün)
  
  ki en azından cenk ergün'ün kurduğu takım öyle ya da böyle şampiyon oldu.
• 1446

  kurduğu(?) takımlar ligi en iyi üçüncülükle bitirebilmiş sihirbaz. yersen.
• 1447

  kulüpte kulağını çınlatan yarım tane üyenin bile henüz "transfer sihirbazı" dediğini duymadığım, bulunduğu yönetimde üstüne düşen görevi gerekli parayı çatır çatır harcayarak ifşa etmiş eski yöneticimiz. ha kötü birşey diyen de yok. iyi bir insan olduğunu düşünüyorum.
  
  emekleri için tabii ki teşekkürler ama abartmaya da gerek yok. popomuzda açık olan borç deliğinin afedersiniz bolu tüneli kadar olmasında o dönemlerin de etkisi olduğunu lütfen unutmayalım. yoksa ffp filan kafamız rahat olurdu.
• 1448

  sanırsınız aldığı futbolcular bedava geldi. beyler kendinize gelin o zamanlarda ffp yoktu.
• 1449

  başarılı olduğunu düşünmediğim transfer sihirbazı.
  
  bir konuda başarılı olmanın kıstası nedir ? uğraştığın işin sonunda kazançlı çıkabilmen. peki biz kendisinin transfer ettiği hangi oyuncudan kâr edebildik ? hadi kâr elde edemedik diyelim peki şampiyon neden olamadık ? aynı durum cenk ergün için de geçerli mesela. alınan futbolcuların hepsi isabetli ama maaş olarak aşırı maliyetli. mesela marcao transferi feghouli transferinden daha başarılı bir operasyondur. buradan feghouli'nin kötü futbolcu olduğu anlamı çıkmıyor bonservisi de oldukça makul ama benim için asıl transfer sihirbazlığı futbolcuya verilen maaşlar ve bonuslardır. siz eğer futbolcunun maaşını olabildiğince düşük tutarsanız o futbolcudan elde edeceğiniz kazanç da o denli yüksek olur. bu sebepten ötürü yerli monchi de transfer sihirbazı da gözümde başarılı değildir.
• 1450

  başarılı ve senin benim gibi galatasaraylı olan eski yönetici. "parayı verdikten sonra herkes gelir" çok
  amatör bir düşünce.
  
  etrafınızdaki bankalara bakın, kredi için insanlar her zaman en düşük faizli bankayı seçmiyor. reklam ve pazarlamacının başarısı inanılmaz önemli.
  
  bakırköy cumartesi pazarı'nda erkekler boşuna kadın sütyeni giymiyor. bunlar karşıdakini etkilemek için yapılıyor.
  
  bunları gözden geçirin derim.