• 334
    herkes sakinleştiyse şimdi maçın kritiğini yapabiliriz.

    -schalke 04 olağanüstü diriydi ve agresifti. bir takım sezon boyunca bu tempoda en fazla üç maç oynayabilir. schalke ilk kez bize karşı oynadı. bunun nedeni çok açık; kalede acemi bir kaleci olduğundan bizi kaleye şut çektirmemek üzerine motive! oldular. aksi halde çok büyük sıkıntı yaşayabilirlerdi. ayrıca bu maçı kaybetmeleri halinde şampiyonlar ligine de en azından psikolojik olarak havlu atacaklardı. schalke’nin bundan sonraki maçlarını takip edeceğim. siz de edin göreceksiniz ki bu sezon onlar için çöküş sezonu olacak.

    -galatasaray’da da eksikler vardı. emre, fernando ve onyekuru gerçekten deve dişi gibi eksikler ama sahaya onbir kişi çıkıyorsak bu kadar etkisiz futbol oynamamalıydık. burada fatih terim hoca’nın minik bir taktik hatası da etkili oldu. takımın kurgusunu değiştirmemeliydi ve sinan ile çıkmamalıydı sahaya. sinan porto maçında, yani en iyi olduğu maçta bile bitirici hareketleri yapamadı.

    -takımın hala güven problemi var. fatih terim sadece muslera ve ozan’ı inandırmış. diğer futbolcularda inanç yoktu. rodrigues ve belhanda bir tık daha iyiydi diğerlerine göre. nagatomo dinlendirilince ritmini kaybetmiş. umarım ve dilerim sakatlığı önemli değildir. güven kazanmak öyle kolay değil bunu biliyorum ama fatih hoca bunu terapi yoluyla ve kazandıkça yavaş yavaş başaracaktır diye inanıyorum.

    -defansta maicon’da ısrar etmek de hocamızın diğer hatasıydı. donk-ozan ikilisiyle oynasaydık, defans arkasına atılan hiçbir top tehlike olmazdı. düşünün rakibin en ağır futbolcusu konoplyanka iki kez muslera ile karşı karşıya kaldı. embolo’nun defans arkasına sızdığı pozisyonları saymıyorum bile. orta sahada fernando yoktu ama ndiaye’yi 6 numaraya çekip, belhanda sekiz numara oynatılabilirdi. on numarada da örneğin yunus kullanılabilirdi. ya da sağ kanada muğdat konulup sinan on numara pozisyonuna konulabilirdi. hatta yunus ile değişerek birer devre oynatılabilirdi. çünkü sinan sağ kanatta o kadar etkisiz kaldı ki sahada olmasının hiç faydasını göremedik.

    -takım özellikle milli maç arasında iyi antrene edilmemiş. milli takımlara gidenlerden bahsetmiyorum ama gitmeyenler sahada koşamaz haldeler. bunun sebebi antremansızlık değil de özel hayatlarındaki düzensizlik ise futbolcular uyarılmalı, hatta gece hayatı yaşayan varsa buna engel olunmalı.

    -porto maçındaki harika oyunun puansız kalması futbolcular ve dolayısıyla takım üzerinde negatif enerjiyi artırmış olabilir. bu konuda takım uyarılmalı, pozitif enerjiye dönüşümü sağlanmalıydı. futbolcular basını izliyor mu bilmiyorum ama ben olsam sadece faydalı yazıları onların önüne koyar, zararlı içeriği takiplerini engellerdim.

    -yunus akgün ve muğdat’a bu güne kadar şans verilmemesi ve onların hazır tutulmaması da taktik hataydı. her ikisi de hücum futbolcusu ve onlardan yararlanmak için gereken süre verilmeliydi ki hazır olsunlar. her ikisi de sinan’dan daha faydalı olacak kapasitedeler burası kesin.

    -maicon gibi ağır vasıtayı stoperde kullanmak bizi zorunlu olarak üçlü defansa zorluyor. çünkü donk ister istemez iki stoper’in arasına girmek zorunda hissediyor kendisini. aksi halde defanstan top çıkmıyor. maicon’da ısrardan vaz geçilmeli. serdar iyileşene kadar donk-ozan devam etmeliyiz. ön liberoda ndiaye-belhanda hatta gerekirse ndiaye-selçuk ikilisini kullanmalıyız.

    -takımın ritmi çok düştü. gerçi bu ritm kaybı hemen tüm büyük takımlarda var ama özellikle mevsim değişikliklerinin takım üzerinde oluşturduğu baskıyı yok etmek için özel çalışmalar yapılmalı. özellikle eylülün ikinci yarısından sonra futbolcuların ısınma süreleri artırılmalı. ağustos ayındaki ısınma süreleriyle maça başlanırsa lifler atar, kasıklar çeker, adaleler gerilir.

    -onbeşgün sonra oynayacağımız schalke 04 maçına özellikle fernando ve serdar’ın hazır edilmesi hayati önem taşıyor. özellikle de fernando mutlak hazır edilmeli. çünkü takımda serdar’ın alternatifi donk olabiliyor ama fernando’nun alternatifi yok. donk iyi güzel ama fernando gibi süpürücü rol oynayamıyor.

    -malatya ve fenerbahçe maçları için çok ince taktiksel oyunlar oynamalıyız. malatya’nın saldıracağı gün gibi aşikar. muğdat burada işimize yarayabilir. sinan’da ısrar edersek baştan kaybımız büyük olur. yunus akgün hatta atalay babacan bu maça hazırlanmalı. her ikisini de kullanmaktan kaçınma hocam. tam zamanı, çünkü hiçkimse neden diye soramaz. o gençlere güven aşıla ve hata yapma korkusu olmadan sür sahaya.

    son olarak futbolun endüstriyel bir oyun olduğunu, ümitsiz olmak için sebep olmadığını, eldeki imkanları en iyi kullananın ipi göğüslediği bir yarış içinde olduğumuzu unutmadan en iyi mücadeleyi vermeliyiz diyor başarılar diliyorum.

    (bkz: 24 ekim 2018 galatasaray schalke 04 maçı)
App Store'dan indirin Google Play'den alın