65
galatasaray'ın 14 eylül 2018 kasımpaşa maçı'nda uyguladığı taktik üzerinden gitmesi gereken maç. dün* de tottenham-liverpool maçı vardı. klopp da liverpool'a benzer bir sistem uygulatıyor.
açıkcası ozan muhammet kabak'ın özelliklerini henüz hiç birimiz tam anlamıyla bilmiyoruz. ancak bana göre galatasaray'ın kadrosu oyunu rakip yarı sahada oynayacak bir kadro değil. defansımızı kendi yarı sahamızın ortasında tutup, rakibe baskıyı da ama agresif şekilde onların yarı sahasının ortasında başlatmalıyız. aynı klopp'un yaptığı gibi. böylece defans oyuncularımız hem oyunu çok geride kabullenmeyecek hem de yavaşlıklarının dezavantajını yaşayacak kadar geniş mesafe bırakmayacaklar arkalarında. esasında bek tercihlerimiz linnes ve nagatomo olursa bir ölçüde yavaş stoperlerimizin dezavantajını da kapatacaklardır.
bu arada yapacağımız ani sert presler de bize kontra ataklar veya topu kaptığımız bölgede dengesiz yakaladığımız rakibin zaafını değerlendirme şansı sunacaktır.
burada en önemli şey presi toplu şekilde başlatmak. liverpool'da mane veya salah baskıya başladığında hemen arkasındaki bekler, orta saha ve firmino baskı yiyen oyuncunun pas kanallarını kapatıyor. biz pres yaparken en eksik olan bu. ne zaman prese başlasak hatlar arasında kopukluk oluyor. rakip oradaki boşluğu değerlendirdiği anda ki çoğu zaman bir kaç yetenekli oyuncusu varsa değerlendiriyor, o zaman blok halinde savunmadan düşüyoruz, çizgi şeklinde yakalanıyoruz ve savunma derinliği kayboluyor. bu olduğu an dünyanın en iyi savunmacılarına sahipseniz bile açık verirsiniz.
dünya kupasında elindeki her türlü taktiği uygulayabilecek onca yeteneğe rağmen fransa da bu futbolu oynadı. yani ayıp değil. bizim iki eksiğimiz var. biri defansın göbeğinde, diğeri forvette. iki eksiğimizi de giderecek şey bu. rakibi dengesiz yakala; emre, onyekuru, rodriguez gibi skor özelliği olan oyuncular tabelayı değiştirsin forvet hattındaki kalite sorununu minimum hisset; defansını ileri çıkarma zaaflarını yok et.
kasımpaşa kolay rakip değildi. ligin en etkili hücum hatlarından birine sahip. ama uyuttuk ve golü bulduk... zaten bu kadar hızlı oyuncuyla öne geçtikten sonrası galatasaray için kolay. çoğu deplasmanda, derbilerde ve şampiyonlar ligi'nde başarının anahtarı bu sistemi ne kadar iyi uygulayabildiğiniz.
fakat kemal özdeş kasımpaşa maçı'ndan sonra uyarı mahiyetinde bir eleştiri yaptı ki bu doğruydu... hücumda plansızız. gerçi takım da yeni toplandı. ama özellikle topa sahipken ofans hattımıza geçişlerde ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. ne defansın göbeğinden dikine pas deneyen oyuncumuz var, ne topu bir bekten diğer beke 2 sert pasla aktarıp öndeki açık oyuncusuna veriyoruz... sağdan sola, soldan sağa ağır paslar yapıp açık bulamıyoruz ve baskıyı yediğimiz zaman topu şişirip rakibe teslim ediyoruz. veya mecburiyetten muslera'ya her döndüğümüzde oyun yavaşlıyor ve tempo kaybediyor. bana göre kemal özdeş'in bahsettiği plansızlığın sebebi de bu. zaten ne zaman tempo kazansak pozisyon zenginliği yaşıyoruz. bu sorunu çözecek kadroya fazlasıyla sahibiz. hatta bu kadronun yaşadığı problemin bu olmasını da eldeki beklere bakınca saçma buluyorum. iyi bek oyunu genişletmek demektir. bizim beklerimiz fazlasıyla iyi. oyunu genişletirseniz baskı yemezsiniz. yeseniz de baskıyı kolayca kırar ve etkili hücum şansı yakalarsınız. fatih terim'in acilen bunun üzerine çalışması lazım. bu sorunu çözdüğümüz anda en azından ligde çok rahat ederiz.
açıkcası ozan muhammet kabak'ın özelliklerini henüz hiç birimiz tam anlamıyla bilmiyoruz. ancak bana göre galatasaray'ın kadrosu oyunu rakip yarı sahada oynayacak bir kadro değil. defansımızı kendi yarı sahamızın ortasında tutup, rakibe baskıyı da ama agresif şekilde onların yarı sahasının ortasında başlatmalıyız. aynı klopp'un yaptığı gibi. böylece defans oyuncularımız hem oyunu çok geride kabullenmeyecek hem de yavaşlıklarının dezavantajını yaşayacak kadar geniş mesafe bırakmayacaklar arkalarında. esasında bek tercihlerimiz linnes ve nagatomo olursa bir ölçüde yavaş stoperlerimizin dezavantajını da kapatacaklardır.
bu arada yapacağımız ani sert presler de bize kontra ataklar veya topu kaptığımız bölgede dengesiz yakaladığımız rakibin zaafını değerlendirme şansı sunacaktır.
burada en önemli şey presi toplu şekilde başlatmak. liverpool'da mane veya salah baskıya başladığında hemen arkasındaki bekler, orta saha ve firmino baskı yiyen oyuncunun pas kanallarını kapatıyor. biz pres yaparken en eksik olan bu. ne zaman prese başlasak hatlar arasında kopukluk oluyor. rakip oradaki boşluğu değerlendirdiği anda ki çoğu zaman bir kaç yetenekli oyuncusu varsa değerlendiriyor, o zaman blok halinde savunmadan düşüyoruz, çizgi şeklinde yakalanıyoruz ve savunma derinliği kayboluyor. bu olduğu an dünyanın en iyi savunmacılarına sahipseniz bile açık verirsiniz.
dünya kupasında elindeki her türlü taktiği uygulayabilecek onca yeteneğe rağmen fransa da bu futbolu oynadı. yani ayıp değil. bizim iki eksiğimiz var. biri defansın göbeğinde, diğeri forvette. iki eksiğimizi de giderecek şey bu. rakibi dengesiz yakala; emre, onyekuru, rodriguez gibi skor özelliği olan oyuncular tabelayı değiştirsin forvet hattındaki kalite sorununu minimum hisset; defansını ileri çıkarma zaaflarını yok et.
kasımpaşa kolay rakip değildi. ligin en etkili hücum hatlarından birine sahip. ama uyuttuk ve golü bulduk... zaten bu kadar hızlı oyuncuyla öne geçtikten sonrası galatasaray için kolay. çoğu deplasmanda, derbilerde ve şampiyonlar ligi'nde başarının anahtarı bu sistemi ne kadar iyi uygulayabildiğiniz.
fakat kemal özdeş kasımpaşa maçı'ndan sonra uyarı mahiyetinde bir eleştiri yaptı ki bu doğruydu... hücumda plansızız. gerçi takım da yeni toplandı. ama özellikle topa sahipken ofans hattımıza geçişlerde ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. ne defansın göbeğinden dikine pas deneyen oyuncumuz var, ne topu bir bekten diğer beke 2 sert pasla aktarıp öndeki açık oyuncusuna veriyoruz... sağdan sola, soldan sağa ağır paslar yapıp açık bulamıyoruz ve baskıyı yediğimiz zaman topu şişirip rakibe teslim ediyoruz. veya mecburiyetten muslera'ya her döndüğümüzde oyun yavaşlıyor ve tempo kaybediyor. bana göre kemal özdeş'in bahsettiği plansızlığın sebebi de bu. zaten ne zaman tempo kazansak pozisyon zenginliği yaşıyoruz. bu sorunu çözecek kadroya fazlasıyla sahibiz. hatta bu kadronun yaşadığı problemin bu olmasını da eldeki beklere bakınca saçma buluyorum. iyi bek oyunu genişletmek demektir. bizim beklerimiz fazlasıyla iyi. oyunu genişletirseniz baskı yemezsiniz. yeseniz de baskıyı kolayca kırar ve etkili hücum şansı yakalarsınız. fatih terim'in acilen bunun üzerine çalışması lazım. bu sorunu çözdüğümüz anda en azından ligde çok rahat ederiz.